İlk şutu 35. dakikada attık.
İlk şut denememizi de 32. dakikada yapabilmiştik.
İleriye gidemiyor bu takım. Yani rakip kaleye giderken iki ileri bir geri yapıyoruz.
Mehter takımı gibiyiz. Ekigho yoktu İzmir’deki ilk 11’ de. O’nun yerine Arif Şahin sahadaydı.
Ki; ilk yarıda bizim takımda ne yaptığını bilen tek oyuncu oydu.
Arif Şahin çok mu iyi idi?
Hayır.
Eskiler nasıl söyler; Ehven-i şer Kötünün iyisi yani. Arif Şahin’e ‘’İyi'' diyorsak bizim takımın hali pür melalini varın siz düşünün artık.
‘’Bu sezon en iyi oyuncumuz kim?’’ diye sorsanız bana.
‘’Erdem Şen’’ cevabını veririm size.
İzmir’de O’da tel tel döküldü.
Sahadaki arkadaşları gibi o da kendisine olan güveni yitirmiş gibiydi.
Zira o hataları yapacak bir oyuncu değildi Erdem Şen.
Umarım bir an önce toparlar.
O kötü olunca savunma balansımız bozulduğu gibi takımın orta alan ile savunmanın bağı da kopuyor.
Aslında Kalpar bu deplasmanda galibiyet istiyordu.
Takım tertibini de ona göre yapmıştı.
İkili ön liberolu sistemden vazgeçerek Adnan Güngör’ü kulübeye çekmişti.
Zira bu oyun yapısıyla belki az pozisyon veriyorduk ama hücuma da çıkarken çabuk olamıyorduk.
Canberk, genç oyuncumuz.
Gelecek için umudumuz.
O başarılı olursa gençlerimizin de kendine güvenleri artacaktır.
Murat Akyüz’ün yerinde onu oynatmış Hüseyin Kalpar.
Ben kendisinden dün bir patlama bekledim.
En azından maçın ilk yarısı boyunca bunu göremedim. Kalpar da biliyor olmalı. Canberk sağ bek mevkii için ideal bir oyuncu değil.
Kötü olduğu için söylemiyorum. Fiziki şartları belki müsait değil. Ki golde onun markajındaki adama attılar topu.
Çıkıp o kafa topunu alması mümkün değildi. Altı pas alanımıza kafa pası yaptı adam Fatih’te müdahale edemeyince golü yedik. İkinci yarıya aynı oyun anlayışıyla ama oyuncu değişikliği ile başladı Hüseyin Kalpar. Erdem Şen çıkıp, Adnan Güngör oyuna girince takımımız daha etkili hücum yapmaya başladı.
Yediğimiz golde hatalı olduğunu düşündüğümüz Canberk beraberlik golümüzün yaratıcısı olurken Fatih ise üç puanı kazandıran golümüzü attı.
İki devrede iki farklı takım gibiydik.
İlk yarısı ağır aksak. Kabus bibiydi.
İkinci yarı kaybetmek istemeyen, geriye düşmeyi kabul etmeyen bir takım vardı sahada. Biz işte o takımı görmek istiyoruz.
Ben Hüseyin Kalpar’ın iki ön liberolu oyun sistemini son dört haftaya kadar başarılı bulanlardandım.
Mersin’de üretkendik belki ama iki ön liberolu sisteme rağmen üç farkı koruyamayarak 5-4 kaybettik.
Ordu maçında ise rezil bir oyun ortaya koyduk.
Karşıyaka deplasmanının ikinci yarısındaki oyunumuzda da pozisyon bakımından çok üretken değildik belki ama kalemizde de fazla pozisyon görmedik. Demem o ki; Karşıyaka gibi bizden daha zayıf olduğunu düşündüğümüz takımlara karşı tek ön liberolu sistemle oynamak takımımızı daha üretken yapıyor sanki.
Son söz: Kalpar’ın bu yeni hamlesini devam ettirmesini dilerim