İhmal Olmasa Sel de Olmaz

Yaza, yaza dilimizde tüy bitti:

Yağmur suyu can almaz.

Sele dönüşen, su taşkını can alır.

Suçu kimse üzerine almasa da, yedi yıl önce 13 can alan sel felaketini oluşturan su taşkını da, bir dizi ihmalin sonucunda oluşmuştu.

Çünkü o felaketin öncesinde de defalarca su taşkınları oluşmuştu Samsun’da.

İstiklal Marşımızı da yazmış ‘Milli Şair’ Mehmet Akif’in Safahat’de "Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar; Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi? dediği gibi sürekli yağış alan bir bölgede yaşıyoruz ama ne yazık ki, her yıl bir sel haberi yazıyoruz.

Samsun’daki ziraat odalarının başkanları, yöre halkıyla yaptıkları toplantının sonrasında Terme’deki sel felaketinin de bir ihmalin sonucu meydana geldiğini açıklamışlar.

Doğru tespit ama bence geç kalınmış bir açıklamadır.

Terme’deki sel bölgemizde meydana gelen ilk felaket değil.

Son felaket de olmayacak maalesef.

Yaşadıklarımızdan ders çıkarmıyoruz.

Önlem de almıyoruz.

Cennetmekân Yıldıray Çınar’ın sesinden dinlemekten keyif aldığımız ‘’Çarşamba’yı sel aldı / bir yar sevdim el aldı’’ türküsüyle büyümüş bir nesiliz.

Ki; Çarşamba’da insanları sel suyuna kurban vermeyelim ve ekli arazilerimizdeki milli serveti heba etmeyelim diye Yeşilırmak’ın üzerinde Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu barajlarıyla gem vurmuşuz.

Yılanlıdere üzerine de sel kapanları yapmış DSİ.

Nasıl bir hesaplamayla yapıldıysa artık, ilk şiddetli yağışta patlamış.

Dere yataklarınki yapılaşmaya izin vermenin yanı sıra, işin ucuzuna kaçan belediyemiz menfezleri olduğundan daha küçük ve köprüleri de suların altından akıp gideceği gibi yapmamışlardı

Bunun sonucunda da, aralarında bir kapıcı dairesindeki Bedirhan’ın yanı sıra 13 canı sel suyuna kurban vermiştik.

Bulundu mu bunun bir sorumlusu.

Hayır.

Sel felaketi suç sayılmadığı gibi suçlu da bulunamadı haliyle.

Terme’de oluşan taşkın sonucunda ekili alanlar sular altında kalınca milyonlarca lira zarar meydana geldi.

‘’Perşembe’nin geleceği Çarşamba’dan belli olur’’ dendiği gibi, terme’deki sel felaketi de geleceğini haber vermişti aslında.

Duymadı Samsun’u yönetenler.

Şimdi biz bunu kusur mu sayacağız, yoksa suç mu?

Kusur desek bile, kusuru işleyen biri veya birileri vardır.

Ziraat odalarımızın başkanları, selin bir ihmal sonucu oluştuğunu söylemişler ya.

İhmal varsa, buna sebep olanlar da vardır.

Öyle değil mi?

Yukarıda da dediğim gibi, son olmasını dilerim ama Terme’deki sel, ne ilk felaket, ne de son felaket olacak.

Biraz ciddiyet lütfen.