limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Hukuk Intikam Aracı Olamaz
Yazarlar // 16 Aralık 2014 Salı 00:00

Ragıp GÖKER

Sanırım 1994 yılıydı ve SAMSİAD tarafından NETAŞ’ın o zamanki Genel müdürü Tanju Argun’un moderatörlüğünde bir arama konferansı düzenlenmişti.
Aralarında Fahrettin Ulusoy, Fevzi Reis, Orhan Cazgır gibi Samsunlu işadamlarının bulunduğu 40’a yakın kişinin katıldığı konferansın katılımcıları arasında işadamı olmayan bir ben vardım, bir de Erkan Mumcu. O tarihlerde henüz partinin yönetiminde görev almamış olan Erkan Mumcu, Anavatan Partisinin Isparta Milletvekili olarak aramızda bulunuyordu.
Tanju Argun, ‘Beyin Fırtınası’ da denilen arama konferansına başlarken “En önemli sorun sizce nedir?” diye sormuştu.
Bu soruya herkes kendi meşrebine göre bir cevap vermişti. Bütün cevaplar kategorize edildi ve bir başlık altında toplandı.
Can güvenliği meselesi ilk sırayı aldı.
‘Hukuk’ yani “herkes için adalet” diyenler ikinci sıradaydı.
Daha sonra karın doyurmak gibi ekonomik ve sosyal ihtiyaçlar sıralanmıştı.
Can ve mal güvenliğini teminat altına almak önemlidir elbette ama Tanju Argun’un o sorusuna ben, ”Herkes için adalet” diye cevap verdiğimi hatırlıyorum.
Niye “Can güvenliği” yerine, “Herkes için adalet” deme gerekçemi şimdi hatırlamıyorum ama şu günlerde yapılan operasyonların 'herkes için adaletin' ne kadar gerekli olduğunu bir kere daha hatırlattı bize.
Kim suçludur ya da, kim masumdur onu bilemem.
Kimseyi savunmak ve suçlamak niyetinde de değilim.
Mesela şu 14 Aralık operasyonunun, 17 ve 25 Aralık operasyonlarının bir rövanşı ve onun intikamını almak için yapıldığı iddiaları ortaya atılmıştır.
Ve ne yazık ki, toplumun bir kesiminde böyle bir algı uyandırmıştır.
'fuatavni tweetleri’, böyle bir operasyonun yapılacağını günler öncesinden duyurmuştur. Operasyon, ‘fuatavni tweetleri’ tarafından sulandırılmasaydı “Acaba operasyon 17 Aralık’ta mı yapılacaktı?” diye soruyorum kendime.
Öyle değildir ve o tarihte yapılması gerçekten gerekliydi belki, ama bunu bilemiyoruz.
“Şeriatın kestiği parmak acımaz” öğretisiyle yetişmiş birisiyim. Adaletin terazisinin hiçbir zaman şaşmayacağına inanırım.
Adalete güvenmeliyiz.
O güven bir kere sarsıldı mı toplumsal düzenimizin de şirazesi kaymış demektir maazallah.
Hukuk’u korumalıyız.
Hukuk düzenimize dışarıdan müdahale edilmesine izin vermemeliyiz ama toplumun bir kesiminde hukukun, intikam almak için bir araç olarak kullanıldığına dair bir inanış var ve ben bunu çok tehlikeli buluyorum.
Hiç kimsenin “Bana gerekli değil” diyemeyeceği bir olgudur hukuk ve  unutulmamalıdır ki, adaletin o şaşmaz terazisi bir gün herkese lazım olabilir.