istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Hukuk Devleti
Yazarlar // 25 Mart 2025 Salı 00:18

Ragıp GÖKER

''Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.''

Anayasamızın 2. maddesindeki ifadeler böyle.

Ki;

2. madde anayasamızın değiştirilemeyen ve hatta değiştirilememesi teklif dahi edilemeyen ilk dört maddesinden biridir.

Maddenin en önemli vurgusu da, ''Demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti'' şeklindeki ifadedir.

Ki;

Adalet mülkün temelidir ilkesine bağlı bir Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak, "Kanunlar herkese eşit olarak uygulanmalıdır. Böyle olursa, kanunda yazılan cezaya kimse itiraz edemez, boyun eğer" anlamına gelen ''Şeriatın kestiği parmak acımaz'' Atasözüne de itibar ederim.

Demem o ki;

Hukuk adına hüküm verecek mahkemeler sözde değil özde de bağımsız olmalı.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, özellikle son günlerde gündemin birinci sırasına oturan İmamoğlu soruşturmaları özelinde sıklıkla  ''Türkiye bir hukuk devletidir'' diyor ama bunda ne kadar inandırıcı oluyor.

Tartışılır ki; son genel seçimde Cumhur ittifakı saflarında olmayı seçmiş, Yeniden Refah Partisi Lideri Erbakan'ın yanı sıra neredeyse muhalefet partilerinin tamamını bile kendisine inandırmakta zorluk çektiği anlaşılıyor.

Bırakın muhalefeti, AK Parti hükümetlerinde geçmişte bakanlık görevinde bulunmuş siyasetçilerden bile kararı eleştiren sözler işitildi.

''Adalet mülkün temeli'' diyoruz ve o 'mülk' ifadesinden kastın konut anlamına gelmediğini ve 'mülk' ifadesindeki kastın aslında, devlet, ülke, iktidar, düzen, egemenlik anlamına geldiğini biliyoruz.

Devletin temeli adalettir yani.

O temeli dinamitlemek zaten düşünülemez, böyle düşünülmesine yol açabilecek bırakın yargıya en ufak bir müdahaleyi, toplumda bu konuda bir algının oluşması bile çok tehlikelidir.

Bu devirde kimseden HZ. Ömer adaleti beklemiyorum elbette.

Gümüz yöneticilerinde Nuşirevan hassasiyeti olacağını da tahmin etmiyorum.

Olsa fena mı olur ama o kadar iyimser değilim.

Hukukun belli kuralları var.

Ki;

Günümüzde yargının bağımsızlığını adliye binalarımızı Themis heykelleriyle süsleyerek anlatmaya çalışıyoruz.

Savcılarımız ve yargıçlarımız Themis heykelindeki gibi olsunlar yeter.

Yani karşısındakinin kim olduğuna bakmaksızın hüküm versinler.

Hükümlerini verirken, kuyumcu terazisinin hassalığında olsunlar ve karaları Themis’in elindeki kılıcın keskinliğinde olsun.

Hakim ve savcıların kararları tartışılmasın yani.

Müdahaleye zinhar kapalı olsun.

Şunu gerçeği hiçbir zaman unutmayalım.

Ayarını bozduğumuz kantar, gün olur, bizi de bir gün tartar.