' Had' in kelime anlamı sınırdır. Zaman zaman herkes birbirine had bildirme yarışına girer ve çoğu zaman da konu tartışmalı olarak ortada kalır...
İki kişi tartışırken, sözün bittiği yer de; biri diğerine ' haddini bil' der... Bunun anlamını hiç düşündünüz mü? Demek istiyor ki ; sen benim kadar bilgili değilsin, beynin de benimki kadar çalışmaz , daha fazla konuşma, sınırını aşıyorsun.. 'haddini bil' diyen kişi gerçekte donanımlı bir kişi olabilir, ama ona bu sözü söyleme hakkını veremez... Sosyal medyada ya da başka yerlerde bu deyimi bir tehdit gibi kullanılmasını okuyunca, beynime kan fışkırıyor... Hâlbuki insan bilgili ise, bilgisi ile karsı tarafı aydınlatmaya çalışmalı... İkna etmeli demiyorum. Çünkü günümüzde cahil insanı ikna etmek çok zordur. Burada doğruyu savunan insan; konuştuklarının ya da yazdıklarının boş a gittiğini düşünmesin. Karşı tarafta bir soru işareti bırakmış olması bile bir kazançtır. Bu tartışma sosyal medyada oluyorsa, en azından takipçileri tarafından kendisine hak verilmiş olacaktır. Haklı da olsa, cümlesini 'haddini bil' ile tamamlıyorsa kişi, antipatik olacaktır, görüşlerinin de kıymeti olmayacak, kişiliksizliği öne çıkacaktır. Bu üstenç, insanlara tepeden bakan, kibirli davranışların sahipleri olan insanların, fikirlerinin, toplumda karşılığı olmaz.
' Haddini bilmek' ; ancak kişinin, objektif olarak kendisi ile ilgili olarak, sınır koyabiliyorsa, anlamlıdır. Kişi haddini bilmiyorsa ona sınır koymak yerine, hadsizliğini karşı fikir üreterek bildirmek en doğrusudur. Günümüzde hadsizlik almış başını gidiyor... Öğrenmeyi, okumayı unuttuk ve artık her şeyi biliyor havasındayız. Herkes ekonomist, herkes siyaset bilimci, herkes sosyolog... Temelinde bilim olmayan görüşler çıkar amaçlı ve anipülatiftir...
'Haddini bilmek' ile ilgili bir kaç düşünür ün sözlerini paylaşmak isterim:
' İnsanın en kötü hali kendini bilmez ve yönetemez olduğu zamandır- Montaigne
İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir, sen kendini bilmez isen, nu nice okumaktır.- Yunus Emre
'Kimse başkasını yargılayacak kadar kusursuz değildir. Ama bazıları kendinde bu hakkı görebilecek kadar hadsizdir. C. JGK
' Başkalarını bilen kimse bilgili, kendini bilen kimse akıllıdır. Lao Tzu
Filozofların hepsi ' haddini bilmek' deyimini, insanın kendini bilmesi olarak değerlendirmiş , kimse nin sınırını çizmek için, kullanmamıştır.
'Haddini bildirmek', ' ne haddine' demek ne kadar kibir ve üstenç bir tavırı gösteriyorsa; ' haddimi bilirim' ,' ne haddime' deyimleri de bir o kadar tevazu ve bilgelik içeriyor. Kimsenin kimseye haddini bildirme hakkı yoktur...