Pazar günü Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimi için sandık baındaydı.
Katılım nasıl oldu, ilk turda iş tamamlandı vatandaş kararını verdi mi?
Seçim ikinci tura kaldı mı?
Bu soruların cevaplarını bu yazıyı yazarken vallahi de billahi de bilmiyordum.
Gönlümden geçen neydi?
Yakakent’ten Samsun’a geldim ve sabahın erken saatlerinde, yerel yönetim seçimleri için gittiğim sandığın başında hemen hemen aynı saatlerde yer aldım.
Yerel yönetim seçimlerindeki kalabalıktan eser yoktu sandık başında.
Bir dakika geçmeden oyunu kullanmanın huzuru içinde sandık görevlisiyle birkaç kelime konuştum:
- Katılım nasıl?
- Henüz kalabalık yok.
- Bu insanlar ne zaman gelirler?
- Milletin bir bölümü tatilde.
- Ben de tatildeydim ancak bakın geldim ve oyumu kullandım.
Sessizlik…
Düşündüm sonra, acaba denilenler doğru muydu?
Milletin bir bölümü Cumhurbaşkanlığı seçimi yerine tatili mi tercih etmişti?
Sanırım diğer bölümü görevinin başında yani sandıktaydı.
Biraz daha düşündüm:
Neden bu iş hep böyle oluyor?
Sonra kabaca bir cevap geldi aklıma:
Herkes ekmeğinin peşinde…
İşte Türkiye’deki demokrasi bu olsa gerek.
Ekmek nereden gelirse oylar oraya gitmeli…
Ben mi hangi partiye oy verdim?
Açıklayayım:
Ben de “Ekmeğim” için bastım “Evet” kaşesini üç yüzden birisinin altındaki yuvarlağa…
Sonuç, değerlendirmeler bundan sonraki yazılarda, ne yapalım bir henüz teknikte o kadar ileriye gidemedik…(Bu son ifade kendim içindir)
BİR GENÇ KIZIN DİLEĞİ
Seçim sandıklarının kurulduğu 23 Nisan İlköğretim Okulunun girişinde Ulugazi Mahallesi Muhtarı Filiz Kavalcı kurduğu masaya açmış bilgisayarını gelene gidene sorulan soruların cevaplarını veriyor.
Ancak bir genç kız geldi ve aldığı cevaptan hiç de memnun olmadı.
Genç kız “Oy kullanıp kullanamayacağını” öğrenmek istedi.
Henüz yaşı müsait olmadığından oy kullanamayacağı anlatıldı kendisine.
Genç kız üzüldü.
Muhtar Filiz Kavalcı evrakları biraz daha inceledi sonra “Eğer ikinci tura kalırsa oy kullanabilirsin dedi genç kıza.
Genç kızın duası şöyle oldu:
“İnşallah ikinci tura kalır sonucun belirlenmesi…”
HOŞGELDİN BÜYÜK USTA
Samsun’un yetiştirdiği büyük fotoğrafçı Davut Aktaş artık Halk Gazetesi’nde.
Yıllarca çeşitli yayın organlarında yollarımız kesişti.
Şimdilik ısınma turlarında.
Sezonla birlikte Halk Gazetesi’nin spor sayfalarındaki farkı siz okurlar da fark edeceksiniz umarım.
Kendisine başarılar diliyorum…
PALAMUT BAŞLADI
Karadenizli balıkçıların amatörleri Yakakent’te bolca palamut alınca balıkçılar sevindi.
Bu işi profesyonelce yapanlar da “Bu sezon galiba palamut bol olacak” demeye başladı.
Olta ile yakalanan ve üç tanesi bir kişiyi doyurabilecek durumda olan palamutların büyümesi durumunda hem tüketici hem de balıkçı bolca balık yiyecek.
Bir taraftan ağlar onarılıp teknelerdeki eksikler giderilirken diğer taraftan balık satıcıları da tezgahlarını elden geçiriyor.
Hayırlı avlar diyelim.
Balık bol olunca balıkçı daha bonkör oluyor, balık fiyatları da düşüyor bu nedenle dar gelirli vatandaşın tüketimi artıyor…
GÜNÜN FIKRASI
Ölüm yatağındaki Fadime Temel'e sormuş:
Bağa söz ver ben öldükten sonra elbiselerimi evleneceğun kariya giydirmeyecesun...
Temel sakin sakin konuşmuş:
Saçmalama e gi, birincisi sen haftaya kalmaz iyileşirsun, ikincisi onun boyi senunkiden ufak, elbiselerin oğa olmaz...
GÜNÜN SÖZÜ
En büyük kötülük direnme yoksunluğundan gelir. Groce
DUVAR YAZISI
Hiç düşmanım yok. Çünkü kimseye iyilik yapmadım..