Yazıma "Kadın isterse dünyayı değiştirir " sözüyle başlamak istiyorum.Biz kadınlar ,istersek dünyayı bile yeniden şekillendirecek güce sahip olduğumuz örnekleriyle sabittir.Bu gücümüzün kaynağı,Allah'ın bizlere sunduğu ,en büyük mucizesi "doğurganlık"özelliğimiz değil midir?Kendi tarihimize dönüp baktığımızda ,dünyayı değiştiren kadınlarımıza en güzel örnek ZÜBEYDE HANIMDIR.Dünyaya gelmesine vesile olduğu MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,sadece Türkiye'nin değil,dünyanın kaderini de değiştirmiştir.
Burada mutlaka somut,bedeni bir güçten ziyade,manevi güçten söz ediyoruz.Merhametle,sevgiyle yapılan küçücük bir iyilik, bir kişinin dünyasını değiştirirken ,o kişinin ilişkili olduğu pek çok insanında dünyasında umut,ışık oluyor.İyilik kelebek etkisi yaratıyor.Bunu görmek için çok uzaklara gitmeden,çevremize bakalım.Dokunduğu hayatlara can veren,hayat denen zorlu yollara sevgiyle,merhamet dolu kalpleriyle umut taşları döşeyen ,pek çok kadınımızı görebiliyoruz .Bu fedakar kadınlar,sadece insanlar için değil,bütün canlılar için özveriyle çabalıyor.
Sözünü ettiğim kadınlar;yapmış oldukları projelerde, öncelikle hiçbir beklentisi olmayan,menfaat gütmeden,çıkar ilişkisine girmeyen,kendini iyiliğe,insanların dertlerine ,çıkmazlarına çözüm üreten,yaralarına merhem olan,bunun için günlerce koşturan,hayatlarını,bütün enerjisini insanlığa adarken,"bu benim ibadetim"diyecek kadar da mütevazı olan kadınlar.!..
Dürüstçe,elimizi vicdanımızın sesine kulak verip, kendimize soralım.Kaç tanemiz bu fedakarlığı yapabiliyoruz?
Günümüzde "iyiliğin"bile amaçlara ulaşmak için bir araç olarak kullanıldığına sıkça rastlıyoruz.Mesela;kariyer planlamasında çok revaçta olan bir yöntem.Bazı kişilerin ,İnsanlara yardım, çözüm üretme adı altında eylemlerde bulunarak,sosyal medya aracılığı ile ön plana çıkmak,destek oldukları kişilerin resim ve haberlerini paylaşarak kamuoyu oluşturmak,sosyal çevresini genişletmek,nüfus ticareti yapmak öncelikli hedefleri oluyor .Bu kınanacak bir yöntem mi?Hayır!Toplum bunu normal gördüğü ,kabul ve itibar ettiği sürece tercih edilecektir.
Ancak Ömrü,bu yolu benimseyen insanların hedeflerine ulaşıncaya kadar sürecek ,yardım ve destek görenlerde bu tiyatronun figüranı olarak kayıtlara geçecektir.Gerçekte iyilik yapıldığında ,her iki tarafta fayda görürse sakıncası yoktur.Ancak;yardım ediyor görüntüsü verilerek,içeriği boş,algı yaratan ,somut katkısı olmayan,sadece görüntüden ibaret eylemlerde bulunarak,ihtiyaç sahiplerinin duygularının sömürülmesi , kullanılması hem ahlaki,hemde vicdanen etik değildir.Ne yazık ki bu tür insanlar bazı çevrelerce kabul görüp,taktir ediliyor.Bununda temelinde,yine karşılıklı menfaat ilişkisinde ki beklentilerin karşılanması yatıyor.
En yakın çevremde hayata dokunan bir kadın ;Sokak hayvanlarımın meleği,Havva Gün.Gönüllü hayvan severler ekibimizle,imkansızlıklar içinde mücadele ediyoruz.Bu yolda yerel yönetimlere Türkiye genelinde sitemimiz,gönül kırıklığımız çok !Hani diyoruz,sokak hayvanları seçmen olup oy kullanabilselerdi!Böyle çaresiz,desteksiz kalır mıydık?Tabiki HAYIR!Biz gönüllüler, yerel yönetimin sokak hayvanları konusundaki yükümlülüklerini üstlenen,işlerine önemli ölçüde katkı sağlayan , gönüllü bireyler olarak destek olurken,aynı duyarlılığı maalesef onlarda göremiyoruz..Artık kimseden bir talepte bulunmama kararı alarak,söz hakkı bize düştüğünde cevabımızı vermeye organize olduk.Bizler kimseden şahsi menfaatimiz ,çıkarımız için talepte bulunmuyoruz.Yasal sorumluluk ve görevlerini yerine getirmelerini istiyoruz.
Hayatlara dokunan "BİR KADIN"daha var ki;onun hikayesi 1994 yılında Bafra'da bir çocuğumuza HİNDİSTAN'da böbrek nakliyle başlıyor.BİRSEN YÖRÜK ÇALIŞKAN..Yıldırım Bekçi'nin konseriyle topladığı 17.000.Doları(bugünkü değeri 315 bin lira)toplayarak projesini hayata geçiriyor.Bir çocuk hayat buluyor, anne,baba,kardeşler yeniden yaşama sevinciyle umutlanıyor,acıları diniyor..Sonrasında ,bir kitaba ilham olacak ,saymakla bitmeyecek ,engelli,engelsiz,çocuk,büyük,yaşlı, Genç,yüzlerce insanın hayatına maddi ,manevi desteği ile melek misali KANAT çırpıyor .Neler yapmıyor ki?Kan bağışı aracılığından,engellilere akülü,aküsüz araç temini,okullara itap, kütüphane,kıyafet,öğrenci burs desteği gibi bir çok projeye imza atıyor. Yağmur,çamur,kar,kış demeden deliler gibi koşturuyor.Bütün bu fedakarlıkları ,"BENİM İNSANLIK İÇİN YAPTIĞIM İBADETİM"diye özetliyor.Karşılığı ise sadece dokunduğu insanların duaları ve minnet duyguları.Bütün bunları ALLAH RIZASI,İNSAN OLDUĞU İÇİN,İNSANLIK adına yapıyor.Tek başına,dernek gibi çalışıyor,koşturuyor.
İyilik meleği Birsen Yörük Çalışkan gibi iyi niyetle HAYATLARA DOKUNAN bütün KADINLARIMIZA sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz. ..İyiki VARSINIZ! ...Bizlere, sizlere köstek değil ,dualarımızla,maddi manevi gücünüzün el verdiğince destek olmak düşüyor .Bu kutsal hizmet yolunda, hak ettiğiniz DEĞERİ vermek,saygı duymak insani sorumluluğumuz.
Sevgi ve saygılarımla
HAYATLARA DOKUNAN KADINLAR..!
Yazıma "Kadın isterse dünyayı değiştirir " sözüyle başlamak istiyorum.Biz kadınlar ,istersek dünyayı bile yeniden şekillendirecek güce sahip olduğumuz örnekleriyle sabittir.Bu gücümüzün kaynağı,Allah'ın bizlere sunduğu ,en büyük mucizesi "doğurganlık"özelliğimiz değil midir?Kendi tarihimize dönüp baktığımızda ,dünyayı değiştiren kadınlarımıza en güzel örnek ZÜBEYDE HANIMDIR.Dünyaya gelmesine vesile olduğu MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,sadece Türkiye'nin değil,dünyanın kaderini de değiştirmiştir.
Burada mutlaka somut,bedeni bir güçten ziyade,manevi güçten söz ediyoruz.Merhametle,sevgiyle yapılan küçücük bir iyilik, bir kişinin dünyasını değiştirirken ,o kişinin ilişkili olduğu pek çok insanında dünyasında umut,ışık oluyor.İyilik kelebek etkisi yaratıyor.Bunu görmek için çok uzaklara gitmeden,çevremize bakalım.Dokunduğu hayatlara can veren,hayat denen zorlu yollara sevgiyle,merhamet dolu kalpleriyle umut taşları döşeyen ,pek çok kadınımızı görebiliyoruz .Bu fedakar kadınlar,sadece insanlar için değil,bütün canlılar için özveriyle çabalıyor.
Sözünü ettiğim kadınlar;yapmış oldukları projelerde, öncelikle hiçbir beklentisi olmayan,menfaat gütmeden,çıkar ilişkisine girmeyen,kendini iyiliğe,insanların dertlerine ,çıkmazlarına çözüm üreten,yaralarına merhem olan,bunun için günlerce koşturan,hayatlarını,bütün enerjisini insanlığa adarken,"bu benim ibadetim"diyecek kadar da mütevazı olan kadınlar.!..
Dürüstçe,elimizi vicdanımızın sesine kulak verip, kendimize soralım.Kaç tanemiz bu fedakarlığı yapabiliyoruz?
Günümüzde "iyiliğin"bile amaçlara ulaşmak için bir araç olarak kullanıldığına sıkça rastlıyoruz.Mesela;kariyer planlamasında çok revaçta olan bir yöntem.Bazı kişilerin ,İnsanlara yardım, çözüm üretme adı altında eylemlerde bulunarak,sosyal medya aracılığı ile ön plana çıkmak,destek oldukları kişilerin resim ve haberlerini paylaşarak kamuoyu oluşturmak,sosyal çevresini genişletmek,nüfus ticareti yapmak öncelikli hedefleri oluyor .Bu kınanacak bir yöntem mi?Hayır!Toplum bunu normal gördüğü ,kabul ve itibar ettiği sürece tercih edilecektir.
Ancak Ömrü,bu yolu benimseyen insanların hedeflerine ulaşıncaya kadar sürecek ,yardım ve destek görenlerde bu tiyatronun figüranı olarak kayıtlara geçecektir.Gerçekte iyilik yapıldığında ,her iki tarafta fayda görürse sakıncası yoktur.Ancak;yardım ediyor görüntüsü verilerek,içeriği boş,algı yaratan ,somut katkısı olmayan,sadece görüntüden ibaret eylemlerde bulunarak,ihtiyaç sahiplerinin duygularının sömürülmesi , kullanılması hem ahlaki,hemde vicdanen etik değildir.Ne yazık ki bu tür insanlar bazı çevrelerce kabul görüp,taktir ediliyor.Bununda temelinde,yine karşılıklı menfaat ilişkisinde ki beklentilerin karşılanması yatıyor.
En yakın çevremde hayata dokunan bir kadın ;Sokak hayvanlarımın meleği,Havva Gün.Gönüllü hayvan severler ekibimizle,imkansızlıklar içinde mücadele ediyoruz.Bu yolda yerel yönetimlere Türkiye genelinde sitemimiz,gönül kırıklığımız çok !Hani diyoruz,sokak hayvanları seçmen olup oy kullanabilselerdi!Böyle çaresiz,desteksiz kalır mıydık?Tabiki HAYIR!Biz gönüllüler, yerel yönetimin sokak hayvanları konusundaki yükümlülüklerini üstlenen,işlerine önemli ölçüde katkı sağlayan , gönüllü bireyler olarak destek olurken,aynı duyarlılığı maalesef onlarda göremiyoruz..Artık kimseden bir talepte bulunmama kararı alarak,söz hakkı bize düştüğünde cevabımızı vermeye organize olduk.Bizler kimseden şahsi menfaatimiz ,çıkarımız için talepte bulunmuyoruz.Yasal sorumluluk ve görevlerini yerine getirmelerini istiyoruz.
Hayatlara dokunan "BİR KADIN"daha var ki;onun hikayesi 1994 yılında Bafra'da bir çocuğumuza HİNDİSTAN'da böbrek nakliyle başlıyor.BİRSEN YÖRÜK ÇALIŞKAN..Yıldırım Bekçi'nin konseriyle topladığı 17.000.Doları(bugünkü değeri 315 bin lira)toplayarak projesini hayata geçiriyor.Bir çocuk hayat buluyor, anne,baba,kardeşler yeniden yaşama sevinciyle umutlanıyor,acıları diniyor..Sonrasında ,bir kitaba ilham olacak ,saymakla bitmeyecek ,engelli,engelsiz,çocuk,büyük,yaşlı,
Genç,yüzlerce insanın hayatına maddi ,manevi desteği ile melek misali KANAT çırpıyor .Neler yapmıyor ki?Kan bağışı aracılığından,engellilere akülü,aküsüz araç temini,okullara kitap,kütüphane,kıyafet,öğrenci burs desteği gibi bir çok projeye imza atıyor. Yağmur,çamur,kar,kış demeden deliler gibi koşturuyor.Bütün bu fedakarlıkları ,"BENİM İNSANLIK İÇİN YAPTIĞIM İBADETİM"diye özetliyor.Karşılığı ise sadece dokunduğu insanların duaları ve minnet duyguları.Bütün bunları ALLAH RIZASI,İNSAN OLDUĞU İÇİN,İNSANLIK adına yapıyor.Tek başına,dernek gibi çalışıyor,koşturuyor.
İyilik meleği Birsen Yörük Çalışkan gibi iyi niyetle HAYATLARA DOKUNAN bütün KADINLARIMIZA sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz. ..İyiki VARSINIZ! ...Bizlere, sizlere köstek değil ,dualarımızla,maddi manevi gücünüzün el verdiğince destek olmak düşüyor .Bu kutsal hizmet yolunda, hak ettiğiniz DEĞERİ vermek,saygı duymak insani sorumluluğumuz.
Sevgi ve saygılarımla