limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Hayat Devam Ediyor
Yazarlar // 13 Şubat 2020 Perşembe 22:51

Ragıp GÖKER

Pankreatit tanısıyla yatırıldığım OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavim sırasında sabahlara ulaşmakta zorluk çektiğim gecelerde, Bekir Coşkun, tedavisinin sürdüğü sırlarda Sözcü’deki köşesinde kaleme aldığı ‘’Bu geceler niye böyle uzun’’ başlıklı yazısını hatırladım.

Hastalar için geceler zor geçiyor sahiden.

Tedavim sırasında, ziyaretime gelemedikleri için merak içinde olduğunu bildiğim Anamı ve Babamı düşündüm sıklıkla.

Taburcu olur olmaz da, ilk olarak Anama ve Babama uğradım.

‘’Bakın iyileştim’’ dedim.

Beni gördüklerine her ikisi de çok sevinmişti.

Ve fakat

Üzüntüden mi, yoksa boğuştuğu onca hastalığın etkisiyle mi bilinmez, ben oradan ayrıldıktan sonra kardeşlerim tarafından yoğun bakıma kaldırılan Annemin yorgun kalbi, yoğun bakımda tedaviye rağmen ancak üç gün direnebildi.

O acıyı ben de tattım sonunda.

‘’İnna lillahi ve inna ileyhi raciun’’ ayetindeki Allah kelamına iman etmiş bir inanan olarak, Allah’tan gelen bu emri kabullenmekten başka bir şey de gelmiyor elden maalesef.

Annemi kaybettiğimi öğrendiğimde, yüreğim sızlarken, 64 yıllık hayat arkadaşını kaybetmiş olmanın etkisiyle gözyaşları yanaklarından süzülen Babacığıma ‘’Sen bari yere sağlam bas Baba’’ dediğimi hatırlıyorum.

‘’Sevgi paylaşıldıkça artar, acı ise paylaşıldıkça’’ azalır denilir ya.

Gerek tedavim sırsında gerekse acı kaybım sonrası her birine ayrı ayrı yanıt veremeyeceğim çok sayıda mesaj aldım.

Bir o kadar da arayıp acımızı paylaştığını söyleyen dostum oldu.

Allah her birinden razı oldun.

 

***

Peşi sıra gelen felaketlere rağmen, hayat devam ediyor maalesef.

Elimiz kalem tutuyor çok şükür ve bu nedenle de topluma karşı sorumlu hissediyorum kendimi.

Buralarda yokken, ülkemde ve şehrimde olup bitenleri de olabildiğince izlemeye çalıştım.

Elazığ depreminin yanı sıra, Van’daki çığ felaketindeki kayıplarımızın acısının yarattığı travmayı atlatmaya çalışırken, Suriye’den gelen şehit haberleri yüreğimizi bir kere daha dağladı.

Şehrimde de çok şey oldu.

Kar sınavında sınıfta kalan belediyeleri eleştirmemek elde mi?

Dün gazeteye gelir gelmez, buzla kaplı yolda düşen çalışanımızın bacağının kırıldığını öğrendim.

Bu şehirde kim bilir kaç kişinin daha başına geldi böyle bir olay.

Yine dün gazeteye gelirken Çiftlik esnaflarının bazılarıyla konuşma fırsatı da buldum.

Daha önce caddenin trafiğe açılması gerektiğini savunan bir esnafa ‘’Bir şey değişti mi?’’ diye sordum.

‘’Ne gezer’’ dedi.

Ve ekledi:

‘’Ekonomiyi düzeltmeden, Çiftlik esnafı da rahatlamaz’’

Bunu söyleyen dönerci üstelik.

Bunca harcama boşuna mı yapıldı acaba.

Ne dersiniz!