istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Hastane Kantininde Soyulmak
Yazarlar // 14 Aralık 2024 Cumartesi 23:43

Ragıp GÖKER

Dün gazetedeki haberi görmüşünüzdür.

Marketlerde tanesi 8,5 liradan satılan neskafe, Samsun Eğitim Araştırma Hastanesinin kantininde 55 liradan satılıyormuş.

55 lira istenen kahvenin, öyle Atakum sahilindeki kafeteryalarda çoğu gençlerden oluşan müşterilere satılan büyük boy karton bardaklarda verildiğini de sanmayın ha..

Kantinde verilen karton bardağa konulan kahve miktarı, epi-topu, çoğumuzun evlerindeki o kulplu çay bardakları var ya, işte onlara sığacak kadar konuyor ancak.

Dün internet üzerinden marketlerdeki kahve fiyatlarına baktım.

İkisi bir ada diye satılan kahve ve şekerden oluşan neskafe için 8,5 lira isteniyordu.

Kaldı ki; gazetenin haberinde Samsun Eğitim Araştırma Hastanesinin kantininde 55 lira istenen bir bardak kahvede şeker de yokmuş.

Sade kahve yani!

Söylemesi dile kolay geliyor ama markette 8,5 lira.

Kantinde 55 lira.

Nasıl oluyor da, marketten 8,5 liraya alınan kahveye, bir miktar sıcak su eklendikten sonra 55 lira istenir.

Ki; marketten 8,5 liraya alınan kahvenin tamamı da bardağa dökülüyor mu?

Emin değilim.

Orhan Veli'nin ''Canan ki degüstasyona gelmez / balıkpazarna hiç  gelmez'' şeklinde iki mısralık bir şiiri var bilirsiniz.

Orhan Veli'nin ''Degüstasyon'' dediği yer, Çiçekpasajı'nın yakınındaki bir meyhanedir ama degüstasyon ayırca, şarabın içilmeden önce koklanarak tadının alınması işlemi için kullanılması nedeniyle de, degüstasyondan kastın günümüz anlatımıyla 'A Plas' lokantalar olduğuna inanılır.

Balıkpazar'ından kastedilen yer ise, ucuz şarapların içildiği salaş meyhanelerdir.

Demem o ki;

Teşbihte hata olmazmış bilirsiniz.

Atakum sahilindeki kafeteryalar, degüstasyonsa, hastane kantini balıkpazarıdır.

Atakum sahilinde bir bardak kahveye istenen 55 lira göze batmaz elbette ama hastane kantininde istenen 55 lira göz çıkarır.

Olacak iş değil yani.

Kaldı ki;

Geçen sene, Samsun İl Ticaret Müdürlüğü ekiplerini, başlarında İl Müdürü olduğu halde OMÜ kantinlerindeki fiyatları denetlerken görmüştüm.

İl Müdürü, OMÜ'den sonra aralarında Samsun Eğitim Araştırma Hastanesi olmak üzere kamu hastanelerinin kantinlerini denetleyeceklerini de söylemişti.

Ekipler, Eğitim Araştırma Hastanesinin kantinlerini de denetlemişlerdir elbette ancak, öyle anlaşılıyor ki, denetimler bir işe yaramamış.

 

* * *

 

ÖZDAĞ: KENTSEL DÖNÜŞÜME KARŞI DEĞİLİZ

Dün bu köşedeki ''SAMSUN'IN KENTSEL DÖNÜŞÜM GERÇEĞİ'' başlıklı yazımda, Samsun Büyükşehir Belediyesinin kentsel dönüşümü Kadıköy ve Zeytinlik mahallelerinde başlatmak amacıyla meclise gönderdiği karara CHP'li meclis üyelerin ret oyu verdiklerini yazmıştım hatırlarsanız.

Dün sabah önce CHP İl Başkanı Mehmet Özdağ arayarak, yazıyla ilgili bilgi eksikliği olabileceğini ve Samsun'da kentsel dönüşüme karşı olmadıklarını söyledi.

Konuyu detaylı olarak görüşmek için en azından bir meclis üyesi ile hafta arasında bir araya gelmeyi kavilleştirmişken ardından Samsun'un imar konusundaki bilirkişisi Mimar Embiya Sancak ve son olarak da Mimarlar Odası Samsun Şubesi Eski Başkanı İshak Memişoğlu arayarak, konuya dair teknik bilgileri paylaştılar.

Yazılarımda, muhataplarımıza cevap hakkı doğduğu anlar da oluyor haliyle. Bu köşede sıklıkla Hak, Hukuk ve Adalet kavramlarından söz ederken, kişilerin hak ve hukukunu korumak da ilke edindiğim en hassas konulardan biridir.

Bu cümleden olarak, Salı günü, gerek CHP gurubundan biri ile  görüşerek ve gerekse Embiya Sancak ile İshak Memişoğlu'ndan aldığım i detaylı bilgileri bu köşede yeni bir yazı konusu yapacağımı söylemek isterim.

Salı günü yeniden buluşmak umuduyla, Cumartesi ve Pazar günlerinin, herkes için iyi bir hafta sonu olmasını dilerim