Recep Tayip Erdoğan, bugün Başbakan…
Hatta yarınlarda “Başkan” olabilmek için yine meydan meydan dolaşıyor.
Şöyle bir düşündüm…
Maalesef henüz düşünebiliyorum…
Hatırlanacağı gibi Recep Tayip Erdoğan’ın bir söylemi yüzünden mahkûm olması ortalığı karıştırmıştı.
İp orada kopmuş, “Baskıcı” olarak adlandırılan dönemin hükümetine millet ateş püskürmeye başlamıştı.
Bu tepki AK Parti’nin kurulmasına, ardından yapılan seçimlerde bu partinin büyük çoğunlukla iş başına gelmesine yol açmıştı.
Yani kısacası başarı AK Parti veya kadrolarında değil, milletin tepkisindeydi…
İş başına bu sonuçla gelenlerin yapmamaları gerekenlerin başında milletin tepkisi gelmelidir.
Bundan özellikle çekinmelidirler.
Çünkü geldikleri gibi gitmeleri bu tepkiye bağlıdır…
Bunu unutan AK Parti şu günlerde işine gelmediği zaman basına sansür koyuyor.
En son örneği Konsolosluk baskını ve rehin alınan görevliler…
Basının özgür olacağı yolunda özellikle de Avrupa Birliği’ne söz verenler şimdi işlerine gelmeyen haberlere yasak getiriyorlar.
Olumsuz haberler yapılınca mali piyasalar etkilenirmiş…
Bu uygulamaya “sansür” adı veriliyorsa, uygulayan AK Parti’ye de “sansürcü” denilebilir pekâlâ...
Türkiye’de bu ve benzeri uygulamalar demokrasinin askıya alındığı ihtilal dönemlerinde sıkıyönetim uygulandığı anlarda yapılıyordu.
Peki, şimdi Türkiye’de sıkıyönetim mi var?
Demokrasi askıya mı alınmış durumda?
Hiç, ileri demokrasi nutukları atanlar yasakçı ve sansürcü olabilir mi?
Hey gidi heyyyy…
Bugün basına sansür koyanlar, dünü ne çabuk unuttular…
Bugün basına sansür koyanlar, yarın özgür basına ihtiyaçları olacağını asla unutmamalılar.
Korkum, bu uygulamanın çeşitli konularda yaygınlaştırılmasıdır.
Daha da büyük korkum ise; 1960 öncesi iktidarda bulunan Demokrat Parti yöneticilerinin yolunun izlenmesi ve akıbetlerine ortak olunmasıdır…
SAMSUN’DA VERİLENLER DE GERİ ALINACAK MI?
Başbakan Recep Tayip Erdoğan “İnlerine gireceğiz” dediği cemaate savaş açmasının ardından şimdi “Bugüne kadar verilenler geri alınsın” emrini vermiş.
Bu nedenle de Cemaate bugüne kadar verilenlerin geri alınması için çalışmalar başlatılmış.
Peki, bu Samsun’da da yapılacak mı?
Merak ediyorum Samsun’da bir ”Büyük” Cemaate yakınlığıyla sürekli aday olmuyor muydu?
Bu “Büyük” kıyı kenar çizgilerini tanımadan birilerine otel yapımı için arsa temin etmiyor muydu?
Atakum’un tepelerinde kocaman kocaman binaların yapımı neyin nesiydi?
Dershaneler yapılması için yılların tekel ambarları verilmemiş miydi?
Ne olacak şimdi?
Hadi alın geri.
Alsanıza…
Samsun’un bağrına çaktırdığınız deniz kenarındaki o koca hançeri söksenize…
Yapamayacaklarınızı söylemeyin.
Kim olursanız olun, ister Başbakan, ister belediye başkanı, isterseniz de Başkan…
Başbakan bir taraftan “Geri alın” diyecek.
Bir taraftan yeni uygulamalar yapılıp o malum kazık için plaj yaratmanın peşinde olacak Samsun’un büyük büyük yöneticileri…
Gülerim, ağlanacak halimize…
YAZ VE KİLOLAR
Yaz geldi ya, fazla kiloları olanların dertleri depreşti. Bunu yakından bilenlerden birisi olarak bazı önerilerde bulunmak istiyorum.
Benim kiloma bakıp da işe yaramadığını sanmayın, çünkü uygulamaya yeni başlıyorum.
Lokmalarınızı uzun süre çiğneyin, yarım saatte bir su için, günde 2 kilometre yürüyün.
Bu kadar basit, tamam mı…
GÜNÜN FIKRASI
Temel 20 senedir Almanya'da yaşıyormuş. Bir gün göçmen bürosuna gidip Almanya'dan kesin dönüş yapacağını söylemiş. Göçmen bürosundaki Almanlar Temel'i tanıyorlar, seviyorlar. Sormuşlar;
"Niye donuyorsun" diye.
Temel "homoseksüeller yüzünden" demiş.
Bürodakiler şaşırmış;
"Seni rahatsız filan ediyorlarsa hemen bir şikayette bulun, gereğini yaparız. Buradan bu yüzden ayrılmana değmez” demişler.
Temel; "Beni rahatsız etmiyorlar" diye cevap vermiş.
Bürodakiler yine şaşırmış;
"Peki neden gidiyorsun?"
Temel cevaplamış:
"Burada 20 yıl önce homoseksüellik yasaktı, 10 yıl önce serbest oldu, 5 yıl önce de evlenmelerine izin çıktı. Homoseksüellik mecbur olmadan dönmek istiyorum."
GÜNÜNSÖZÜ
Yıldızlara bakan adam, yoldaki çamur birikintilerinin içine girmeye mahkumdur.
Alexander Smith
DUVAR YAZISI
Kadının biri kırıştırıyormuş, kocası da ütülüyormuş.