Kanal 52’de Soner Cabbar’ın hazırlayıp sunduğu Samsun Konuşuyor programının konuğu Samsun Müftüsü Sayın Hayrettin Öztürk’tü.
Kendisi müftülüğün yanı sıra ilim adamı aynı zamanda.
Programda son günlerin tartışılan konusunu sordum kendisine.
Sandalyede namaz kılınır mı?
“Hayır” diye cevap verdi. “Önce taburede başladılar sonra da sandalye ardından öğrenci sıraları gibi sıralara geldi sıra. Böylece camiler neye benzetildi?”
Sazan gibi tuzağa düşüp “Kiliseye” deyiverdim.
Bu kez “Peki adamda bel fıtığı varsa ne olacak, namazı nasıl kılacak” diye sordum bu kez.
“Peygamberimiz zamanında bel fıtığı yok muydu?” diye sordu bu kez.
Bu cevaptan hareketle bugüne kadar bana öğretilenlerin hepsinin yanlış olduğu kanısına varmak üzereyim.
Yıllarca “otobüste yolda giderken göz ucuyla da namazını kılabilirsin” diye öğretmişlerdi bize.
Yayında zaman darlığı nedeniyle soramadım da buradan sorayım Sayın Müftü Öztürk’e:
“Bugüne kadar otobüste oturduğumuz yerde kıldığımız namazlar ve bel fıtığı nedeniyle sandalyede kıldığımız namazlar boşa mı gitti?”
Sayın Müftü Öztürk, sigaranın haram olduğuna dikkat çektiği yayında Samsun’un Yakakent İlçesinde teravih namazı öncesinde sala verilmesi konusunda ise “Ben böyle bir emir vermedim” demekle yetindi.
Yetindi de sanırım gereğini yapmadı.
Çünkü bu yazının yazıldığı günden bir gün önce, yani Sayın Müftü’nün Kanal 52’de konuştuğu sıralarda yine teravih namazı öncesinde Yakakent’e sala okunuyordu…
Kimse yanlış anlamasın ne dinsizin ne de imansız.
Ancak her önüne gelenin kendine göre bir şeyler ilave etmesine karşıyız…
PROTESTAN KUR-AN
Ergenekon Davası kapsamında yargılanan ve tahliye edilen Muammer Karabulut’un bir kitabı geçti elime.
“Protestan Kur-an”
Türkiye’de din üzerine oynanan oyunların anlatıldığı kitapta neler var neler…
İşte kısa bir bölüm:
Protestan İslam’ın kurucusu Yaşar Tunagür. Bu örgütün temellerinde emeği olan Süleyman Demirel 1965 yılında Adalet Partisi Genel Başkanı olarak iktidara gelince İbrahim Elmalı’yı Diyanet İşleri Başkanı yaptı. O da İzmir’de bulunan F.Gülen’in can dostu Y.Tunagör’ü Diyanet İşleri Başkan Yardımcılığına getirdi. İzmir’de yaşayan Tunagür’ün yeni ikamet yeri Ankara oldu.
F. Gülen bu günleri şöyle anlatıyor: Y.Tunagür Ankara’da da hizmetlerine devam eder. Arkadaşlarını toplar, ev dersleri yapmaya başlar. Arkadaşları arasında bakın kimler vardır: TURGUT Özal, Korkut Özal, Mehmet Palamutoğlu, Mehmet Bilge, Ali Demirel ve daha birçok…
Gelelim Kur-an üzerindeki bu garip çalışmanın kimlerin işine yarayacağına…
Dinler arası diyalog diyenler var ya, Bu konuda program yapanlar var ya isterseniz onlara sorun isterseniz de alın kitabı okuyun…
Ben hayretler içinde kaldım.
Okuduktan sonra da binlerce tefsirin şimdi hangi amaçla elden geçirilmekte olduğunu, tüm derdin Kur-an’ın Kerim’in de Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında “kullanılmak istenmesinden” kaynaklandığını görür gibi oldum.
Bu konuyu Sayın Samsun Müftüsü Hayrettin Öztürk’e de sordum:
“Kur-an’ı Kerim Protestanlaşıyor mu?”
“Hayır” diye cevap verdi.
Oysa gözlerine baktığımda bu işi hem de derinden bildiği kanısına vardım.
Dil belki yanlışa kaçar ancak gözler asla yalan söylemez…
Alın okuyun…
Okumayacak mısınız?
Almayın o zaman…
GÜNÜN FIKRASI
Temel ishal olmuş, gittiği doktor da "günde iki defa fitil" salık vermiş. Temel fitilin asıl kullanım şeklinden habersiz olduğundan, hap gibi yutmuş, ve tabii ki daha kötü olmuş. İkinci defa gittiği doktor ona günde üç defa fitil vermiş, Temel daha kötü olup da doktora üçüncü defa gidince doktor şüphelenip sormuş:
"Siz yoksa bu fitilleri hap gibi yutuyor musunuz?"
Temel kızmış,
"Yok, bi tarafıma sokuyorum."
GÜNÜN SÖZÜ
Ayakların baş olduğu yerde ezilenler çok olur.
DUVAR YAZISI
Birinciler olmasaydı ikinciler kazanırdı…