Halk arasında bir garip söylenti

Çeşitli milli bayramlarda tesadüf eseri rahatsızlandığı için tedavi gören Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bundan sonra hasta olacak mı?

Halk arasında garip bir iddialaşma yaşanıyor.

İnsanlar birbirlerine “Sayın Cumhurbaşkanı Gül 29 Ekim’de hasta olacak mı olmayacak mı” diye soruyorlar.

Ne demek isteniyor?

Sayın Cumhurbaşkanı’nın milli bayramlarda hasta olmadığı ve katılmamak için mi bu yola başvurduğu anlatılmak isteniyor?

Kadınlar ve de erkekler (Eskiden bayanlar ve de baylar denilirdi) Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı hasta olmadan asla hasta dedirtmez kendisine.

İnsanların hastalıkları üzerine konuşmak veya eleştiri yapmak Türk Halkına yakışmaz.

29 Ekim günü Sayın Cumhurbaşkanı hasta da olabilir bu doğaldır.

Yerine vekili vardır.

Ne yaparsa yapsın yapacağı Cumhurbaşkanlığı adına gerçekleşmiş olur.

Anlatabildim mi acaba?

İLKADIM BELEDİYESİ VE SEYYARLAR

İlkadım Belediyesi Karadeniz bölgesinin en kalabalık nüfusuna sahip.

Hele de günlük çevreden gelenleri hesaplarsanız günlük nüfusu beş yüz binin üzerinde oluyor.

Bu şehri temiz tutmak gerçekten zor.

Ancak ben temizliğe değil de seyyar konusuna değinmek istiyorum.

Son günlerde mantar gibi çoğaldılar.

“Nerden geldiniz” diyen de yok, “geldiğiniz yere gidin” diyen de…

Caddelerin kenarında yürüyebilmek sanat haline geldi.

Seyyarlar bulundukları yerlerde kaba kuvvetle mi duruyor?

Hayır.

Sanırım zabıta kendilerine göz yumuyor.

Seçim yaklaşıyor ya, bundan sonra şehirdeki seyyar sayısı üçe beşe katlanırsa hiç şaşırmam.

Ne ka tezgâh o ka oy demek herhalde…

MAKETLER NEREYE AİT?

İlkadım Belediyesi binasının altında dükkanlardan bir ikisi boşaltılıp maketlerin sergilendiği yer haline getirilmiş.

Belediye’nin hizmetlerinin maketleri burada sergileniyor.

Bir dolu maket var.

Mimarlık ofisinin reklamı gayet güzel yapılmış da Halk Ekmek tesisinin maketini benzettim, İş Merkezi’nin maketinin üzerine adı yazılmış.

Tamam, diğerleri ne?

Vatandaş bilmeli mi, vatandaşa anlatılmalı mı?

TANITIM VE YENİDEN SEÇİLEBİLMEK…

Samsun’daki meşhur Kavaklılardan değerli dostum Şakir Demirci anlattı:

“İngiliz reklamcılar derneği bir rapor hazırlamış, raporda seçimlere altı ay kala yapılan tanıtımın yeniden seçilebilmek için gerekli oyları yüzde beş dolayında bile artıramıyormuş.”

Neden?

“Çünkü seçmen, bunun yeniden seçilebilmek için reklam anlamına geldiğini biliyormuş.”

Peki ne yapılmalıymış?

“İngiliz reklamcılar birliğinin raporuna göre tanıtımlar seçimlere en az bir yıl önce başlamalı ve seçilmek isteyenler seçmenlere yaptıkları hizmetleri anlatmalı…”

Şu İngilizler gerçekten işi biliyorlar, kamuoyunun nasıl oluşturulacağını da…

Anladınız değil mi?s

GÜNÜN FIKRASI

Temel'e sormuşlar;

“Bir fıkraya kaç defa gülersin” diye...

“Bir defa fıkra anlatılınca gülerim...

Bir de fıkrayı izah ederler ona gülerim...

Ama asıl fıkrayı anlayınca çok gülerim...”

GÜNÜN SÖZÜ

Kendi kendinin efendisi olmayan bir kimse özgür değildir. A. Calaudius

DUVAR YAZISI

Aptalsanız farkında değilmişsiniz gibi yapın