Hakeme Rağmen

Takımımız Antalyaspor'u yenerek büyük bir zafer kazandı ama aslında maça iyi başlamadık.
İlk yarım saati oynanırken basın tribünündeki arkadaşlardan biri "Biz bu Antalyaspor'u yenemeyiz" bile dedi.
O derece kötü başladık yani.
Defansımızdan top çıkaramadık bir süre.
Orta alanımız da top yapamadı.
Umudumuzu Mbilla Etame'ye atacağımız uzun toplarla oluşacak pozisyonlara bağlamıştık.
Ama Mbilla ilk yarım saat boyunca kendisine atılan hiçbir topa gereği gibi sahip olamadı.
Maçı izlemeyen birisi Mbilla Etame'nin Antalyaspor'un uzun boylu savunmacıları olan Can Arat ile Sakıp Aytaç'ın ikili sıkıştırmaları arasında etkisiz kaldığını düşünebilir.
Aka durum hiç de öyle değildi.
Mbilla dün etkisiz kalmışsa bundan Antalyaspor stoperlerinin tekme tokatlı savunmasının çok fazla etkisi vardı.
Ama ben şuna şaşırdım, maçın hakemi Antalyasporluların bol tekmeli, çokça tokatlı savunma biçimini adeta ödüllendirmesidir.
Özellikle Can Arat'a "Aferin" dedi mi bilmem ama mesela bizim kart gösterirken çok rahattı ama Antalyalılara ve özellikle de Can Arat'ın tekmeli ve tokatlı savunmasına kart cimrisiydi.
Maçın Hakemi bütün ikili mücadelelerde takdir hakkını rakipten yana kullandı.
Bizim lehimize düdük çalarken cimri, Antalya lehine çalarken cömertti yani.
Her neyse takımımız buna rağmen dün büyük bir zafer kazanmıştır.
Adana deplasmanında eleştirdiğimiz Teknik Direktör Erhan Altın dün kazanılan maçın mimarıydı.
Oyuna müdahalelerini yerinde ve zamanında yaptı.
Mesela Adana 'da oyuna almadığı Zafer'i bu hafta hatırladı.
Zafer oyuna girince, Hasan Kılıç'ın atılmasıyla 10 kişi kalan takımızın orta alanına direnç kazandırdı.
Ofeodu değişikliği mesela Antalyaspor'un yoğun baskısıyla bunalan ve oldukça geriye çekilen takımımız yeniden ileriye taşıyan oyuncu oldu.
Dün takımın kazandığı bu başarı büyük bir zaferdir.
Samsunlular takımlarıyla ne kadar gurur duysalar haklarıdır.
Keyfini ve tadını çıkar Samsun