Bir Macaristan maçı sonrası Milliyet’in spor sayfası ‘HAKAN’A ŞÜKÜR’ manşetiyle çıkmıştı.
Macar maçını O’nun attığı nefis kafa golüyle kazanmıştık.
Portekiz’de oynanan Avrupa Kupası finallerinde Belçika’ya attığı kafa golü de unutulmazlar arasındadır.
İngiltere’de Leeds United’a attığı goller de Galatasaray’ı UEFA Kupası Şampiyonluğuna taşıyan goller arasındaydı.
Milli Takımda ve Galatasaray’da müthiş oynuyor, harika goller atıyordu.
Birçok genç Hakan Şükür’e öykünmüş, O’nun gibi başarılı bir futbolcu olmayı hayal etmişti.
Çok sayıda aile, geçmişte erkek çocuklarına nasıl Metin Oktay ve Can Bartu ismi vermişse, bir dönem erkek çocuklarına Hakan adının verilmesi, Hakan Şükür’e duyulan hayranlık nedeniyledir.
Herkes başarılı olmak ister.
Başarılı insanı taklit edilme nedeni de budur.
Gençlerimizi koruyup kollamalıyız.
Hakan Şükür’ü koruyamamışız ama.
Böylesi başarılı bir gencimiz nasıl olup da FETÖ’nün kucağına düşmüş hayret.
Hakan Şükür gibi başarılı birçok sporcunun da geçmişte FETÖ’ye hayranlık duyduğunu biliyoruz.
FETO’nun kendisine hayranlık duyan başarılı gençleri ağına çekmek için fırsat kolladığı biliniyor zaten.
Birçoğu nedamet getirmiş.
Spor sayfaları, pişmanlık açıklamalarından geçilmiyor.
Bu nedenle başarılı gençlerin tuzağa düşürüldüğünü anlıyoruz
Ve fakat
Hakan Şükür’de en ufak bir pişmanlık gözlenmiyor.
BU bakımdan O’nun tuzağa düşürülmediğini, kendisinin bilerek ve isteyere örgüte girdiği anlaşılıyor.
Babası tutuklandı geçenlerde.