Güneş Balçıkla Sıvanmaz

AK Partinin daraltılmış bölge toplantısı basına kapalı yapılmış. Buna rağmen Bölge Koordinatörü Hacı Turan’ın, İl Başkanı Muharrem Göksel’i haşlaması bir şekilde dışarı sızmış.
Bu devirde hiçbir şey gizli kalmıyor.
Yazılmaya değer bir konu varsa gazeteci o bilgiye mutlaka ulaşır.
Şu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır:
Muharrem Göksel’in yapmaya çalıştığı gibi konuyu saptırmak amacıyla başka şeylerden söz etme gayreti içinde olunsa da, konu döner, dolaşır sonunda asıl mecrasına oturur.
Samsun’da gündem yoğun.
Paralel Devlet Yapılanmasından tutun da, imar kanununa muhalefet, rüşvet, yolsuzluk, arsa rantı gibi netameli konular gündemi meşgul ederken, İl Başkanının danışma kurulunda, partisinin ülke genelindeki uygulamalarını anlatmaya çalışması manidardır.
Buna karşın, sanırım Samsun’da bulunuş amacı başka şeyleri duymak olan Bölge Koordinatörü Hacı Turan, İl Başkanını ‘sadede gel’ gibisinden uyararak ‘’Bunları milletvekilleri anlatsın, sen teşkilatta olup biteni anlat bize’’ demiş.
Güneş balçıkla sıvanmıyormuş, bunu bir kez daha anladık.
İktidar partisinde teşkilat meseleleri konuşuluyor olsa bile, tümü Samsun halkını ilgilendirir.
AK Parti Samsun’da yüzde 64 dolayında oy almış, bazı ilçelerdeki oy oranı yüzde 80’e bile ulaşmış. Üç aşağı, beş yukarı bir hesapla her dört kişiden biri AK Partiye oy vermiş yani.
Hal böyleyken, Samsun’da olup bitenin konuşulacağı toplantı basına kapatılmış.
Ne gizlenmek isteniyor anlamadım.
Toplantıların basına kapatılması gibi bir alışkanlığın oluşması da başka bir garabet aslında.
Birkaç ay önce valilik binasında yatırımların konuşulacağı bir toplantıya gitmiştim ama gazetecilere yer ayrılmadığını görünce, salonu terk etmiştim.
Bir toplantıda yatırımların konuşulması önemli bir haberdir.
Hal böyleyken, 19 Mayıs Gazeteciler Cemiyetinin kuruluş yıldönümü nedeniyle Cemiyet Başkanı Mahmut Erdoğan’a, bir mesaj gönderen Samsun Valisi İbrahim Şahin, ‘’Çağımızın en dinamik mesleklerinden olan gazetecilik, insanlara haber ve bilgi akışı sağlamak, toplumsal sorunlar karşısında kamuoyu oluşturmak, demokrasimizin güçlenmesi ve gelişmesine katkı sunmak gibi çok yönlü bir misyonu içermektedir’’ demiş.
Gazetecinin özgürlüğü, aslında gazetecinin kişisel talebi değildir.
‘Yasama, Yargı ve Yürütme’ diye bilinen kuvvetler ayrılığı prensibi demokrasilerin olmazsa olmaz kuralıdır.
Gelişmiş demokrasilerde, Basın da dördüncü kuvvet olarak kabul edilir.
Vali Beyin de mesajında değindiği gibi topluma haber ve bilgi akışı sağlamanın dışında, gazeteciye demokrasinin güçlenmesi ve gelişmesine katkı sunmak gibi bir misyon da yüklenmiş.
Ne mutlu.
Ama uygulama öyle olmuyor ne yazık ki.
Cemiyetin kuruluş yıldönümünü kutlarken basına övgüler dizen ve bir dizi misyon yükleyen Valimiz, mesleki eğitim alan lise öğrencilerine hitaben konuşurken, ‘’Gazeteciler, yaptıkları işin önemli olduğunu zannederler oysa yazdıklarının bir önemi yok’’ diyebiliyor.
Vali’nin, gazetecileri toplantıdan çıkarmasını ve bu sözlerine o günlerde tepkisiz kalan ve susan Cemiyet Başkanı, kutlama mesajını ise sosyal paylaşım sitesindeki kişisel hesabından gururla paylaşmış.
Bunu okuyanların ‘’Size az bile yapıyorlar’’ dediklerini duyar gibiyim.
Haklısınız, ne diyeyim.