Günaydın Sertleşiyor

Milliyetçi Hareket Partisi Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Dr. Ferhat Günaydın sahada günden güne sertleşiyor.

Günaydın genelde Büyükşehir Belediye Başkanı ve AK Parti Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Yusuf Ziya Yılmaz’ı hem de ağır eleştiriyor.

Günaydın bu eleştirilerden birinde öyle sözler söyledi ki, sormayın gitsin.

Bakın ne dedi Günaydın:

“Halkın içinde koruma ordusuyla gezen bir belediye başkanı olacaksam, Allah bana o başkanlığı nasip etmesin. Yıllarca oval ofislerde oturup seçim döneminde ofislerinden çıkanlara itibar etmeyin. Çünkü onlar sizleri vebalı gibi görüp bir çay içmeyi bile çok gördüler. Geçmişte olduğu gibi boş vaatler vererek kaynağı nereden geldiği belli olmayan paralar harcayan bu insanların şirinliklerine inanmayın.”

Bu konuşmadaki “kaynağı nereden geldiği belli olmayan paralar” ifadesine takıldım ben.

Evet, nereden geliyor bu paralar?

Bunca afiş, bunca araç…

Kim veya kimler destekliyor Yılmaz’ı?

Ve en önemlisi de neden destekliyor?

15 yıllık Belediye Başkanlığı döneminde Samsun’un alt yapısını ve yollarını halledemediği, ıslah edemediği derelerde insan ölümlerine yol açtığı için mi?

Burada Ferhat Günaydın’a da bir soru sormak istiyorum:

“Yılmaz’a bu paraların nereden geldiği konusunda bir bilginiz var mı, varsa bunu kamuoyuyla paylaşır mısınız?”

EMEKLE OYNAMAK

İlkadım İlçesi Ak Parti Belediye Başkan Adayı Erdoğan Tok, belediyede çalışan işçilerin gönüllerinin rahat olmasını istedi.

Tok neden böyle bir istekte bulundu?

Acaba Necattin Demirtaş İlkadım Belediye Başkanı olduktan sonra çalışanların emekleriyle mi oynamıştı?

Birilerinin işlerine son vermiş veya yerlerini mi değiştirmişti?

Zaman çabuk geçiyor ve unutuluyor eğer böyle bir durum yoksa sanırım gerekli açıklama yapılır.

Gelelim Tok’un bu konuyla ilgili söylediklerine:

“Şu an İlkadım Belediyesi'nde çalışan işçi kardeşlerimiz rahat olsun. Hiçbir çalışanımızın ekmeğiyle, işiyle, aşıyla uğraşmayacağız. Tedirgin olmasınlar. Tüm çalışanlarımız ve aileleri rahat olsun. Biz her zaman çalışanımızın yanında olduk. Alın terinin, emeğin ve çalışanın her zaman yanındayız. Bu tavrımızın ispatı, 2004-2009 yılları arasındaki yönetim anlayışımızdır. Hiç kimse tedirgin olmasın. Bizim, her çalışanımıza ihtiyacımız var. Gönülleri rahat olsun.”

Seçim günü yaklaştıkça konuşmalar da sertleşiyor.

Haydi hayırlısı…

BURMA VE EL DEĞMEYEN YERLER

Atakum’un CHP’li Belediye Başkanı ve CHP Atakum Belediye Başkan Adayı Metin Burma ilçede uzun süreden beri belediye başkanlığı görevi yapıyor.

Bir açıklama yapmış ve şöyle demiş:

“Elimizin değmediği hiçbir yer kalmadı…”

Metin Burma bu cümleyi mutlaka hizmet için sarf etmiştir.

“El değme” gündeme gelince benim de aklıma şu kasa işi düştü.

Unutanlar için hatırlatayım:

Atakum Belediyesi’nin kasasından bir miktar para kaybolmuştu. Şöyle yaklaşık 80 bin lira kadardı o kayıp para.

İş polise intikal etmiş, araştırmalar yapılmış ve galiba bir sonuç alınamamıştı.

O zamanlar “Efendim kasanın bulunduğu yer kameralar için kör nokta o nedenle kayık yok” ifadeleri de kullanılmıştı.

Aradan bu kadar zaman geçti, sahi o para ne oldu, bulundu ve yerine konulabildi mi?

Yoksa Belediyenin kasasında halen o açık görünüyor mu?

Polis orada parmak izi almış ve bir sonuca ulaşabilmiş miydi?

Geçen süre içinde malum adrese kameralar konuldu mu şimdi orada bir durum daha yaşanırsa, yani kasadan para eksilirse kimin aldığı görülebilecek mi?

Metin Burma “Elimizin değmediği yer kalmadı” demiş ya, bir de şu kasa ve para işine el atsa ya.

Sahi kasaya sahip çıkamayan görevliler halen orada çalışıyorlar mı, o kasanın sorumlu kişileri, şefleri, müdürleri, daha da yukarıdaki sorumluları halen görevlerindeler mi?

Bu soruları ben sormuyorum, yanlış anlaşılmasın ve kimseyi de suçlamıyorum.

Atakum’da seçmen soruyor bu soruları…

GÜNÜN FIKRASI

Temel bir salonda yalnız kaldığı çirkin bir kadına:

—Ne katar cüzelsinuz.

Kadın:

—Ben sizin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.

Temel:

—Sizde benim cibi yapun yalan söyleyun.

GÜNÜN SÖZÜ

Siyaset, başkalarına sezdirmeden değişme sanatıdır. Andre Malraux

DUVAR YAZISI

Kabadayılığa yer yok demişler, kabadayı ayakta kalmış