CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, Demokrat Parti ve DEVA Partisi genel başkanları geçtiğimiz günlerde yuvarlak masa etrafında bir araya gelerek, 28 Şubat’ta toplanmak üzere sözleştikleri üzere güçlendirilmiş parlamenter sistemi utabakat metnini imzaladılar.
'Yarının Türkiyesi için' sloganıyla düzenlenen toplantıda genel başkanlar, ortak metni imzalarken altı parti adına genel başkan yardımcıları da partileri adına görüşlerini açıkladılar.
Dün 28 Şubat'tı biliyorsunuz.
Bu tarih üzerinde hassasiyetleri var.
Sürecin sonunda acılar çekildiği doğrudur.
Türkiye, daha öneki darbe dönemlerinde olduğu gibi 28 Şubat süreci nedeniyle de bedel ödemek durumunda kaldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Türkiye ile helalleşeceğim'' diyerek bir anlamda o döneme de atıfta bulunuyor aslında.
Millet İttifakı'nın bileşenleri olarak 6 parti liderinin güçlendirilmiş parlamenter sistem bildirisi ve imza töreni için 28 Şubat tarihi bu bilinç nedeniyle mi seçildi bilmiyorum.
Ama isabetli olmuş diye düşünüyorum.
Ergenekon Kumpası için özellikle iktidar partisi tarafından ''Türkiye bağırsaklarını temizliyor'' deniliyordu.
O süreçte de büyük acılar çekildi.
15 Temmuz hain darbe girişimini hazırlayanlar, Atatürkçü subayların tasfiyesini sağlarken, komuta kademesine darbeci yandaşlarının gelmesini sağlamışlardı.
Umarım ve dilerim ülkem bir daha böyle kara günleri yaşanmaz.
Dün altı lider tarafından imzalanan metin de neler var pekala.
Sistem taslağı üç bölümden oluşuyor.
İlk bölümde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin verdiği zararlar. İkinci bölümde ise güçlendirilmiş parlamenter sistem özetleniyor. Son bölümde ise düzenlemeler aktarılıyor.
İlk bölümü okumak için kürsüye gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ''Savaşa hayır'' diyerek sözlerine başladığı konuşmasında, ''Toplumu en geniş yelpazede temsil eden 6 siyasi parti olarak bizler tarihi bir çalışma için bir araya geldik.'' dedi.
''Yarının Türkiye’sini inşa etmek için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Mutabakat Metni’nde istişareyi ve uzlaşmayı esas alarak yoğun bir çalışma gerçekleştirdik'' diyerek konuşmasını sürdüren Muharrem Erkek daha sonra özetle şunları söyledi:
''Bilindiği üzere Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne 16 Nisan 2017 referandumu ile geçilmiştir. Türkiye siyasi tarihinin en kritik anayasa değişikliklerinden biri olmasına rağmen referandum süreci 15 Temmuz darbe girişimi ardından ilan edilen olağanüstü hal şartlarında ilan edilmiştir. Bu dönemde demokrasinin asli gereği olan çoğulculuk ve uzlaşma ilkeleri yok sayılmış. Anayasa değişikliği geniş toplum kesimleriyle, siyasi partilerle, STK’larla, barolarla müzakere edilmemiştir. Bağımsız yargı yok edilmişti.'' Metnin 'Yasama' bölümünü ise DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu açıladı.
Yeneroğlu, ''Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile katılımcı, özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin gereklerine uygun, kuvvetler ayrılığı ilkesi ile etkin denge ve denetleme mekanizmalarına dayanan bir hükümet sistemi amaçlıyoruz. Hükümet sistemimizde temsilde adalet ile yönetimde istikrar ilkelerini eşit şekilde esas almaktayız. Meclisi güçlendirirken hükümeti zayıflatmama, hükümeti güçlendirirken meclisi zayıflatmama kararlılığı içindeyiz.'' dedi.
Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şentop ise ''Yarının Türkiye’si için hazırladığımız Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de kuvvetler ayrılığı ilkesine ve etkin denge ve denetleme mekanizmasına dayanan bir hükümet sistemi amaçlıyoruz.'' derken konuşmasını daha sonra şöyle sürdürdü
''İstikrarlı ve hesap verebilir bir Yürütme Organı oluşturacağız. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’de Yürütme Organı devletin ve milletin birliğini temsil eden tarafsız, siyasi sorumluluğu olmayan cumhurbaşkanı ile yürütmenin asıl yetkili ve sorumlu kanadı olan Yasama Organı’nın içinden çıkan ve Meclis’e karşı siyasi sorumluluğu olan Bakanlar Kurulu’ndan müteşekkil olacaktır. Bu sayede cumhurbaşkanı kendisinden beklenen uzlaştırıcı hakem rolünü üstlenebilecek.Cumhurbaşkanının sadece bir dönem için seçilmesi kuralını getireceğiz.''
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün ise metnin yargı sistemini anlatmak üzere kürsüye geldi. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’in en önemli başlıklarından birisi bağımsız ve tarafsız yargı sistemi olduğuna vurgu yapan Üstün, ''Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını sağlayacağız. Bu kurumlara ve organlara yürütmenin müdahalesini engelleyecek tedbirleri alacağız. Yargı sistemiyle hakimlik ve savcılık mesleğine yönelik olarak hakimlik teminatını güçlendirecek ve hakimlere coğrafi teminat güvencesini sağlayacağız. Hakim ve savcıların mesleğe kabul ve yükselmelerinde objektif kriterleri esas alacağız''dedi.
Güçlendirilmiş parlamenter sistemdeki temel hak ve özgürlükleri anlatmak için kürsüye gelen İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, ''Yarının Türkiye’si için hazırladığımız güçlendirilmiş parlamenter sistemle, devletin temel organlarının yanında demokratik hukuk devletinin güçlendirilmesini de esas alıyoruz. Hükümet sistemimizle uluslararası sözleşmeler ve evrensel değerler çerçevesinde başta ifade ve basın özgürlüğü olmak üzere, tüm özgürlüklerin garanti altına alındığı bireylerin ve sivil toplumun güçlendirildiği, çevre haklarının ve sürdürülebilirliğin sağlandığı, kadın-erkek eşitliğinin tesis edildiği özgür ve demokratik bir Türkiye’yi inşa etmeye kararlıyız. Bu amaçla temel hak ve özgürlükler dil, din, mezhep, ırk, cinsiyet, siyasi ve sosyal aidiyet gözetmeksizin tüm insanlar için güvenceye kavuşturulacak ve iç hukukumuz uluslararası standartlarla uyumlu halde kılınacaktır. Ötekileştirme hissi duyuran tüm uygulamalar ortadan kaldırılacaktır'' diye konuştu.
Metnin son bölümü olan Kamu Yönetimi ve Siyasi Etik bölümünü ise Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya açıkladı.
Kamu yönetimini, eşitlik, tarafsızlık, liyakat, hukuka uygunluk ve şeffaflık ilkelerini hakim kılacaklarını belirten Kaya konuşmasında özetle şu görüşlere yer verdi:
''Tüm kamu kurumlarının fonksiyon ve etkinlerini gözden geçirerek ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden yapılandıracağız. Bu bağlamda paralel bütün kamu kurum ve kurulların faaliyetlere son vereceğiz. Kamu yönetiminde kadın yöneticilerin sayısını arttıracağız. İkinci hedefimiz, kamu görevine alınmada her kademede liyakat ve eşitlik İlkerlerini hakim kılmak olacaktır. Mülakat uygulamalarına son vererek yazılı sınav sonuçlarını esas alacağız. Sözlü mülakat yapılması zorunlu halinde ise, ancak kanunla düzenlenmek kaydıyla, istisna olarak düzenlenecektir. Adaylara yöneltilecek sorular kurayla belirlenecek, sözlü sınavlar mutlaka kayda alınacaktır.''
Millet İttifakı'nı oluşturan bileşenlerin 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' vurgusu ile açıkladığı ilkeler Türk insanını ne kadar tatmin edecek, bunun sonucunu ilk seçimde göreceğiz.
Ve fakat.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine dönük eleştirilerin Türkiye'yi denetlenebilir bir ülke olmaktan uzaklaştırdığı üzerinde yapıldığı için güçlendirilmiş parlamenter sistemle gelecek denetlenebilir yönetim biçimini doğru bulur ve bunu savunurum.