Görevini yapan gazeteci çatlar mı?

Samsun TSO’ nun ilk meclis toplantısında silahlar çekildi.

İhanete uğradığını düşünen Sedat Demirci, Salih Zeki Murzioğlu’ nu kendisine ihanet etmekle suçladı.

Verdi veriştirdi yani.

İhanet eden ihanete uğrar.

Rahmetli Adnan Sakoğlu, kendisine ihanet edildiğini düşündü mü hiç bilmiyorum.  O seçimi kaybettikten birkaç gün sonra İsmail Başaran’ la ziyaretine gitmiştik.

Kimseye kırgın olmadığını söylemişti rahmetli.

Ama buruktu biliyorum.

Birlikte yola çıktığı ve uzun yıllar birlikte yürüdüğü birçok arkadaşıyla o seçim süreci sırasında yolları ayrılmıştı. Kolay değil 20 yıla yaklaşan bir yol arkadaşlığının bozulmasından söz ediyorum ben.

Bir önceki o seçim çok konuşulacak.

O süreçte yaşananlar kolay kolay unutulacağa benzemiyor.

Bu seçimde yaşananlarda uzun bir süre unutulmayacak gibi görünüyor.

Sedat Demirci ihanete uğradığını düşünüyor olabilir.

Kendince haklı nedenleri de olabilir.

Ve fakat

Ben bunların olacağını öngörenlerdenim.  Bu bakımdan benim için hiç sürpriz olmadı.

Yanlış anlaşılmasın. Ben Muharrem Durmuşoğlu’nun Meclis Başkanı olmasına karşı duranlardan değilim. Muharrem Beyi severim de üstelik. Bu görevi başarıyla yapacağından da zerre kadar kuşku duymam.

Neden sürpriz olmadı bana bu sonuç?

Bu seçimin izleri kolay kolay silinmeyecektir. Sonucun oluşmasına etki eden çok etken vardı zira.

Bu seçimde Samsun siyasetinin etkili olmadığını söyleneniniz olur mu?

Ak Parti İl Başkanı Fuat Köktaş ile CHP Milletvekili İhsan Kalkavan’ ın siyaseten ayrı düşünmelerine rağmen aynı adayın kazanması için çalıştıklarını biliyoruz.

Ben, Salih Zeki Murzioğlu’ nun kazanmasını istemedim bu seçimi. O nedenle hep kendisini eleştirdim seçim sürresince.

Bay Başkan bu eleştirilerimize alınmış.

Öyle söylüyor.

Önceki gün Demircioğlu kendisini topa tutarken ve ihanetle suçlarken, sözü benim yazılarıma da getirmiş. “Seçim sürecinde bazı gazeteler benim hakkımda yazılar yazdılar, kendilerine cevap vermeyince çıldırdılar” demiş.

Çıldırmadık Bay Başkan.

Ben görevimi yaptım.

Doğru olduğuna inanmadığım hiçbir şeyi yazmam ben.

Misal

O seçim sürecinde kurulduğu iddia edilen şirketler konusu.

Yanlış mıydı?

Yasal bir kılıfa uydurulmuş olabilir.

Ama etik bir davranış olduğunu söyleyebilir misin bana.

Bunu yaptığın ve rakiplerini  sandıklara gömdüğün için “İyi ki yapmışım” diyebiliyor musun?

Rahat mısın yani, onu söylüyorum.

Ben rahatım.

Görevimi bi tamam eksiksiz yaptığımı düşünüyorum.

Sende benim gibi söyleyebiliyorsan. Diyeceğim başka söz yoktur.

Hadi hayırlı işler.