limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Göç Tersine Mi Dönüyor
Yazarlar // 30 Mayıs 2022 Pazartesi 19:11

İsmail BAŞARAN

Samsun Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu için Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk adımını attığı ve Kurtuluş Savaşını başlattığı ilk noktadır. Adalet ve Kalkınma Partisi’nin kuruluşunun da ilk adımını attığı noktalardan birisidir.

Sayın Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı’nın parti kuruluşunu başlatmak için ilk uğrak noktalarından birisidir aynı zamanda.

Sayın Erdoğan Samsun’a gelmiş ve burada eskiden tanıdığı kişilerle buluşmuş hatta Samsun’dan yola çıkarak Beşikdüzü’ne, orada bir tanıdığının evine bile gitmiştir. Parti kurulup seçime girmesinin ardından Samsun’da Belediye Başkanlığı el değiştirerek AK Parti'ye geçmiş, çıkarılan milletvekili sayısı da hep yükselmiştir.

Kısacası Cumhuriyetin kuruluşunun yani Kurtuluş Harbinin ilk adımının atıldığı bu nokta aynı zamanda AK Parti’nin de kuruluşunun ilk adımının atıldığı noktalardan birisi olmuş, o günden bugüne sürekli en fazla milletvekili çıkaran Parti konumundadır. Aradan geçen yıllar içinde AK Parti’nin Samsun’da liderliği düşmemiş, hem milletvekilliği hem de Büyükşehir Belediye Başkanlığı AK Parti’de kalmıştır.

Bu böyle gidecek midir? İşte bu soruya olumlu yanıt verebilmek artık mümkün değil gibi görünüyor. Çünkü her ne kadar son seçimlerde durum böyleyse, önümüzdeki seçimlerin gidişatı AK Parti’yi korkutmuş olacak ki yeniden eskiye dönüşün sinyalleri uygulamalarla ortaya konulmaktadır.

İşte ilk uygulamalardan birisi: AK Parti önce taşımalı eğitimle çocukları şehirlere taşımış, taşımalı eğitim yüzünden köyler mahalle olmuş ve öğrenciler ilçelere gidince köyler boşalmış ve imamların eline kalmıştır. Ancak bu seçimlerde herhalde durum içler acısı değildir ki, Milli Eğitim Bakanlığı köylerdeki okulların yeniden açılmasına karar vermiş, yani taşımalı eğitimin istenilen sonucu vermediği görülmüş herhalde ki yeniden mahallelere yani köylere dönüş başlıyor gibi.

Samsun’la ne dertleri var diye sordum başlıkta, evet ne dertleri var? Samsun’da fabrikalar kapanmış çeltik bitirilmiş, tütün bitirilmiş, yetmez gibi pancar da bitirilmiş. Sonucunda da köylünün sıkıntısı büyümüş, üretim azalınca şeker bile yurt dışından getirilir olmuş. Hem üretici hem de tüketici zor duruma düşmüştür.

İktidar önümüzdeki seçimler için hazırlıklarının içine bu taşımalı eğitimin oluşturduğu olumsuzlukları gidermeyi almış olmalı ki, köyden indim şehire yerine şehirden çıktım köye mantığını yerleştirmeye çalıyor. Bu uygulama bile AK Parti’nin yapılacak seçimlerden alınacak sonuçlara güvenmediğinin göstergesidir. Gerçekten göç artık tersine mi dönüyor, şehirden köye göç mü başlıyor? Ekonomiyi düzeltemeyen iktidar yine köylüyü tarlaya, hayvancılığa mı döndürmek niyetinde acaba?  Köylünün kendine yetmesi durumunda  hem üretim artacak hem de köylünün ekonomisi düzenlenecek bu da iktidarın elini biraz olsun rahatlatacak. 

ÖPMEK İSTEYENE YANAĞIMIZI UZATIYORUZ..

Komşu dedik kıymetimizi bilmedi. Her konuda bizi kendisine düşman gördü ve rakip sandı palikarya. Yunanlı artık ciddi ciddi kaşınıyor. Türkiye’nin Güneydoğu sınırındaki terör belasını fırsat sayıp ortalığı karıştırmak istiyor.

Son 30 yıldır dünyanın her tarafında sözde Pontus ideolojisini güçlendirmek için çalışıp duruyor. Palikaryalar bu nedenle de bu ideolojiyi yaymak ve güçlendirmek amacıyla bugüne kadar tam 200’ün üzerinde dernek ve vakıf kurulmasını sağlamışlar.

Bu sayı her geçen yıl da artış gösteriyormuş. Arkasında Yunan Gizli Servisi’nin olduğu bu dernek ve vakıflardan Yunanistan'da toplam 102, Almanya'da 31, ABD'de 27, Kanada'da 11, Avustralya'da 3, Gürcistan'da 2, İsviçre, İsveç ve Yeni Zelanda'da 1'er tane olduğu iddia ediliyor. Bu palikaryalara dedeleri Sakarya önlerinde, Dumlupınar’da ve Afyon’da yedikleri dayağı iyi anlatamadılar herhalde.

İyi anlatamadılar ki bu zibidiler yine Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerindeki hain emellerini hatırladılar. Hadi bu palikaryalar bu amaçla çalışıyorlar, peki benim ülkemin bölünmesi için uğraş verenlere karşı biz ne yapıyoruz?

Adamlar gelmişler vatanımızda bizi öpmeye, biz de yanağımızı uzatıyoruz.

Yunan palikaryası Batı Trakya’daki Türk Varlığını inkâr edecek, “Benim topraklarımda olmaz böyle iş” diyecek biz “diyalog” safsatalarıyla uyutulacağız. Geçiniz beyler geçiniz.

Bu işin arkasında kim var? Türkiye Cumhuriyeti bu konularda nasıl bir girişimde bulunacak, ne gibi önlemler alacak. Kurulan bu dernekler takip altında mı yoksa es mi geçiliyor. Öyle ya, Türkiye böyle derneklere ses çıkarırsa, ABD’de kurulan çeşitli Türk Dernekleri ve yurtlarına da ABD sesini çıkarmaya başlamaz mı? Acaba bundan mı korkuluyor?

GÜNÜN SÖZÜ

Yaşamımda edindiğim en büyük bilgi şudur; Kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene, hiç kimse yardım edemez. (PESTALOZZI)