AK Parti Türkiye’de olduğu gibi Samsun’da da kendilerinin elinden giden belediyelere savaş açtı. Türkiye’de ne kadar elden giden büyükşehir belediyesi varsa İktidar bu belediyeleri haciz etmenin yollarını arıyor. Hacizler gelecek ödemeler yapılamayacak ve bakanların yerlerine kayyum atanacak, ne ala memleket. Vatandaşın sandıkta ellerinden aldığı belediyeleri haciz yoluyla geri alacak. Ardından da Belediyeler daha da borçlandırılacak.
Bu nedenle bir yeni yasa çıkarılmalı, belediyeleri bu kadar borç batağına sokan başkanlar ve yöneticiler yargılanmalı, neden belediyelerin bu kadar borç batağına sokulduğu, hangi yandaşa ne gibi aktarımlar yapıldığı ortaya çıkarılmalı.
Bu yapılabilir mi bilmiyorum, sanırım yapılamaz çünkü hakimi de savcısı da icracısı da iktidarın güdümünde. Türkiye’de bir tarafa Samsun’da hangi hakim ve savcı seçimleri kaybeden belediye başkan ve meclis üyelerine yani AK Parti’lilere dava açabilecek ve harcamaların hesaplarını sorabilecek? Var mı böyle yiğit hakim ve savcılar? Haciz şoku yaşayan belediyelerden birisi de Samsun’un Atakum İlçesi Belediye Başkanlığı. Ne kadar borç bıraktıysa AK Parti’li belediye, gelen CHP’li belediye bu borçları ödeyemiyor. Bu nedenle de belediye binası haczedilecekmiş. Bu konuda girişimler yapılıyormuş olmalı ki bir hukukçu olan CHP’li belediye başkanı Cemil Deveci belediye binasına satılık içeren bir bez afiş asmış. Kısaca AK Parti’li belediyelerin borçları nedeniyle CHP’li belediye binayı satacak sonra da adı “CHP’li Belediye, Belediye binasını sattı” olacak. Belediye borçları ödeyebilmek için seyir terası denilen tesisleri de satacak.
Oysa yapılması gereken konu Belediyelere bu kadar borç yükleyen eski belediye başkanları ve bu kadarlara imza atan Meclis Üyelerinin yargılanmasının yolunun açılmasıdır.
Bu yapılabilir mi, yapılamaz, çünkü işin ucu AK Parti’yi hem Samsun’da hem de Ankara’da yönetenlere kadar gidebilir.
BÖYLE DÜŞÜNME
Samsunspor sezon başından bu yana oynadığı karşılaşmalarda geçen sezonun aynı dönemine göre neredeyse yüzde elli oranında yanı yarı yarıya başarısız durumda. Son olarak Gençlerbirliği ile de berabere kalındı. Teknik Direktör Mehmet Altıparmak da karşılaşma sonrası ilginç bir açıklama yaptı. Altıparmak "Rakibe çok pozisyon verdik. Fırsatlar yakaladık. Yenemezsen yenilmeyeceksin" dedi.
Hayır, bu düşünce yenilgiyi baştan kabul etmektir. Ne demek “yenemezsen yenilmeyeceksin.” Böyle bir düşünce olmaz. Eğer böyle bir düşünce ile hazırlanıyorsan karşılaşma, başlamadan yenilgiyi kabullenmiş oluyorsun. Samsunspor’un böyle bir düşünce yapısına sokulması hatadır ve böyle bir hata da teknik patron tarafından yapılmamalıdır.
Sezon başından beri Samsunspor iyi oynamıyor taraftara umut vermiyor. Ne taraftarın ne de yönetimin böyle bir oyuna tahammülü olmayacaktır.
Samsunspor taraftarı bugüne kadar henüz sesini çıkarmadı ancak sesini çıkarmayacaktır anlamı taşımamalıdır bu. Samsunspor adında her ne kadar bir firmanın ismi varsa da Samsun’un yani sadece firmanın değil Samsun ilinin takımıdır. Sayın Yüksel Yıldırım da böyle düşünmelidir. Unutulmamalıdır ki geçen sezondaki son an başarısızlığı bu yıl da gerçekleşirse birileri taraftara hesap vermek zorunda kalacaktır.
GÜNÜN SÖZÜ
Akıllı olmak bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır. (Descartes)