Bugün ne siyasiler var, ne de söyledikleri.
Ne de hangi belediyenin hangi işi yapıp yapmadığı.
Bugün bir şiiri sizlerle paylaşıyorum.
Şiir biraz uzun, aşık anlatmış da anlatmış.
Türkiye’nin nasıl yönetildiğini, insanların neler çektiğini dile getirmiş.
O nedenle başınızı şişirmek istemedim ve ne fıkra var bugün ne de söz.
Çünkü sözü söyleyen söylemiş.
Bunun üstüne hangi söz söylenir ki..
Erzurumlu Aşık’ın bir şiirini okudum. Şiiri ben çok beğendim, o nedenle de buraya aldım.
Umarım siz de beğenmişsinizdir.
Geri veriniz oyumu...
Beni ne sandın, koyun mu?
Hayat sizce bir oyun mu?
Vekillerim, vekillerim
Siz söyleyin ben dinlerim!
Hani sizler cesurdunuz!
Tam hedeften vururdunuz!
Neden böyle duruldunuz!
Vekillerim, vekillerim
Siz söyleyin ben dinlerim!
Ben oyumu size verdim
Çünkü sizlere güvendim
Ama büyük darbe yedim
Vekillerim, vekillerim
Siz söyleyin ben dinlerim!
Senin çocuk Avrupa'da
Belki de Amerika'da
Benim kızım başörtülü
Evde en kuytu odada
YÖK dediniz, yok oldunuz
Daha açmadan soldunuz
Ne farkınız var ki sizin
Bize saç, baş yoldurdunuz
Hani, siz söz vermiştiniz
Hallederiz demiştiniz.
Bizler hizmet bekliyorken
Davetlerde uyuştunuz
O davetten bu davete
Kapıldınız rehavete
Kim aç, kim tok unuttunuz
Kavuştunuz saadete
Sen vekilsin, sen bakansın
Hangi işlere bakansın
Gücün yoksa çekil oardan
Başaracaklar atansın.
Şimdi dersin muhalefet
Sen su-i zanda devam et
Beni çok iyi anlardın
Gösterseydin biraz gayret
Kötü; doğruyu söyleyen
Makbul; riyakârlık eden
Bir gün siz de düşerseniz
Kesilir hep gelen giden
Sen yüksekten bakıyorsun
Makam hırsı taşıyorsun
Kalbin rahat mıdır senin?
Dikkat et şaşıyorsun.
Bize düşen uyarmaktır
Emri bil maruf yapmaktır
Yöneticinin amacı
Doğru yoldan sapmamaktır.
Halktan tamamen koptunuz
Tek derdiniz koltuğunuz
Para, makam, mevki derken
İnsanlığı unuttunuz.
Erzurumlu kan ağlıyor
Bağrına taşlar basıyor
Oyu alıp kaybolanlar
Çok lüks hayatlar yaşıyor
Sizin kavganız koltukla
Bu halkın ise yoklukla
Erzurumlu Âşık der ki
İzliyorum şaşkınlıkla..