Gerçekler ve Politika

Samsun Atakum Belediyesi ve Samsunspor taraftar gruplarının Bafra’daki karpuz üreticisine destek olmak amacıyla 'Karpuz tarlada kalmasın' sloganıyla başlattığı ve 10 günde 400 ton karpuzun yurttaşlara ulaştırıldığı dayanışma kampanyası büyümeye devam ediyor.

Çok da iyi oluyor ancak sadece merkez ilçelerinde kalmamalı bu, ilçelerdeki tüm mahallelere yayılmalı ki hem taraftar sayısı artsın yani Samsunspor destekçileri çoğalsın hem te vatandaş ucuz karpuz yeme fırsatı bulsun.

Samsun’da Atakum Belediye ekipleri 30 ton karpuzu Atakum’un kırsal mahallelerine ulaştırmak için kolları sıvadı. Özeren Mahallesi’nden başlayıp diğer mahallelere ulaştırılan karpuzlara yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi. Başkan Deveci de çalışmalara katılarak hem destek oldu hem de mahallelilerle görüştü.

Yaklaşık on gündür Bafra karpuzunu tüketiciye ulaştırmak için çalıştıklarını belirten Atakum Belediye Başkanı av. Cemil Deveci, “Üç amacımız var. Birincisi üretici emeğinin karşılığını alsın istiyoruz. İkincisi tüketici mevsiminde ucuz karpuz yesin istiyoruz. Üçüncüsü de fiyatlar kendini dengelesin. Karpuz kökünden koparıldıktan sonra en fazla 10 gün içerisinde tüketilmesi gerekiyor. Bu süre içerisinde tüketilmezse çöpe gidiyor. Bizi de harekete geçiren bu oldu zaten. Bu süreçte yaklaşık 400 ton civarında karpuz vatandaşlara ulaştırıldı.

400 ton karpuz demek, herkesin 10 kilo karpuz aldığını düşünürsek 40 bin aileye karpuz ulaştırdık demektir. Bunu daha çok Atakum’un merkez mahallelerinde yapmıştık. Şimdi de kırsal mahallelerimizde yapıyoruz. Yaklaşık 28 kırsal mahallemize karpuzu ulaştıracağız” ifadelerini kullandı.

Bu durumdan sadece Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci kendisine hay çıkartmamalıdır. Karpuz desteğinin asıl kim tarafından yapıldığını bildiğini ancak izin almadığı için isim açıklayamadığını da dile getirmelidir. Samsun’un Atakum Belediyesi nasıl bu işe girişmiş ve vatandaşını karpuzla buluşturmuşsa Samsun’daki diğer ilçeler de benzerini yapabilir ve dar gelirli vatandaşlarını ucuz veya ücretsiz karpuzla buluşturabilir.

“El atına binenler çabuk inerler de denilir” ve başka türlü de söylenir ya her neyse. Bazı siyasetçilerin vatandaşlar veya spor camiasının ileri gelenlerince yapılan yardımları kendilerine maletmeleri de yanlıştır. Gerçi sonunda vatandaş ucuz karpuz yemiştir, üreticinin de cebi para görmüştür.

Samsunspor taraftarları bu karpuz dağıtma işine sevindiler elbet, düşünüp uygulayandan Allah razı olsun. Bunu aslında sadece Atakum Belediyesi’nde değil diğer belediyelerde de yapılması gerekir ancak haliyle yeni işadamları ellerini taşın altına koyup karpuzu üreticiden alarak tüketiciye mahallinde ulaştırabilir. Bunun adı dayanışmadır, bunun adı siyaset öte bin birlikteliktir.

Peki, Samsun’da sadece bir belediyemi var, başta Büyükşehir Belediyesi bu konuda elini taşın altına koyamaz mı? Sayın Belediye Başkanı sadece betonlarla uğraşacağına biraz da üreticilere yönetemez mi ne dersiniz siz üreticiler? Yarın sandık önünüze geldiğinde, bugün yanınıza bile uğramayan bazı siyasetçilere hesap sormayacak mısınız? Bu günden tavır koyun ki, bugün yanınıza karpuzla gelmeyenler belki yarın karpuz çekirdeği ile gelip sizden oy isterler.

Samsun’da karpuz dağıtımı sürecek mi bunu en iyi Samsunspor taraftarları bilebilir, çünkü kendilerinin önceden tanıdıkları bir başkanları vardır. Bugünkü başkan da sanırım karpuzu üreticiden alıp vatandaşa ücretsiz dağıtabilir herhalde.

İZMİR’DE ÇİÇEKLER AÇTI

Samsunspor iyi başladı, iyi yönetilip yönetilmediğini tartışmak mümkündür de al4nan sonuç İzmir’de çiçekler açılmasına yol açtı. Bu sene o sene olabilecek mi peki, sezon sonunda Samsunspor arzuladığı yere ulaşabilecek mi? Bunun için taraftarın tamamının birlik olması şarttır. Taraftar sadece bir yöneticinin değil Samsunspor’un yanında olmalıdır. Bir iki yıldır görülüyor ki Samsunspor sadece bir yöneticinin yanındadır. İzmir’deki başarının Samsun’da da sürmesi için taraftarın burada da birlik olması gerekir. Bu birlikteliği kendisi için değil Samsunspor için isteyen yöneticiler gerekir.

GÜNÜN SÖZÜ

Felaketler karşısında dayanıklı durmak ve kader diyerek eğilmemek, kahramanlıkların en büyüğüdür. (Fenelon)