Canik Belediye Başkanı Osman Genç öyle bir ifade kullanmış ki sormayın gitsin.
Genç “Kurumlar görevlerini yapmış olsaydı o sel felaketini yaşamazdık. Şimdi kusurlarını düzeltiyorlar” demiş.
Ve de başta Büyükşehir belediyesi olmak üzere bazı kuruluşları üstü açık suçlamış.
Samsun’da geçtiğimiz 3 Temmuz gecesi meydana gelen selde 14 kişinin can verdiği Canik ilçesinin belediye başkanı söylemiş bunları.
Cumhuriyet Savcılığının yaptığı araştırmanın sonuçlarının bir türlü açıklanmadığı sel ile ilgili Samsun Büyükşehir Belediyesi Atakum’daki dere ıslahlarından sonra Canik’te de çalışmalara başlamış.
Ve de öncelikle Yılanlıdere’nin üzerinde kendisi yaptırdığı kapalı bölümü yıkıyormuş.
Bu ne anlama geliyor?
Büyükşehir “Savcılık sesini çıkarmasa da ben burada derenin üstünü kapatarak kusur işledim” mi demeye getiriyor?
Osman Genç de bu nedenle herhalde “kusurlarını örtüyorlar” demiş.
DSİ de sel kapanlarını yeniden düzenliyormuş.
Hey gidi hey…
O DSİ değil miydi, sel sabahı ilk işi olarak sel kapanı denilen yerin yıkılan bölümünü apar topar düzeltmeye çalışan.
Bu sütunlarda bu konu o kadar çok yazıldı ki artık adeta kabak tadı verdi.
Ancak kabağı yemeyenler tadını bilmiyorlar galiba.
DEVRİM KİME KARŞI YAPILIR?
'Yaptıklarımız sessiz devrim'
Bu sözler AK Parti Samsun Milletvekili Çağatay Kılıç’a ait.
Samsun’da yayınlanan bir gazeteye demeç veren Kılıç “AK Parti hükümetleri, geçen 10 yıllık sürede sessiz devrim niteliğinde reformlar yaptı" demiş.
Buyurun buran yakın bakalım.
Bunu kim söylemiş?
AK Parti milletvekili…
Çağatay Kılıç.
Kim bu Çağatay Kılıç?
CHP’nin yıllarca Samsun milletvekilliğini yapan İlyas Kılıç’ın torunu…
Çağatay Kılıç; aklı başında, kültürlü mü bilemem de tahsilli bir genç.
Herhalde on yılda partisinin yaptığı devrimin ne olduğunu ve kime karşı gerçekleştirildiğini de kamuoyuna açıklama zahmetinde bulunur.
Sessiz devrim…
İşte bu.
Dervişin fikri neyse zikri de odur derler…
Ah İlyas Kılıç ah…
Yıllarca nasıl da insanlar CHP’li olduğun için arkandan geldiler ve sana oy verdiler…
Neden böyle bir torunun olduğunu kendi kendine açıklayabiliyor musun?
Sakın bana “toplum gelişiyor” demeyesin…
Ben de o zaman CHP mi gelişemedi diye sorarım…
KUL: YETKİSİZİM
Terme’nin Kozluk Beldesi Belediye Başkanı AK Parti’li Şenol Kul bir basın toplantısı yapıp OMV’nin üretime başlayıp başlamadığı konusunu araştırmakta ve şirkete üretim raporu verip vermemekte “yetkisiz” olduğunu dile getirdi.
Sonra da bu konunun yetkilisini “Samsun Valiliği İl Özel İdaresi” olarak açıkladı.
Şenol Kul basın toplantısını kafalardaki soru işaretlerini gidermek için düzenlediğini dile getirdikten sonra “Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararına da kendisinin müdahale edemeyeceğini” anlattı.
Toplantıya katılanlardan Samsun Mimarlar Odası Başkanı Selami Özçelik de “acaba mühür mü kırıldı ve suç işlendi” diye sordu?
Bu sorunun cevabını da herhalde yetkililer verirler.
BU İŞİN UCUNDA RANT MI VAR?
17 milyon uydu anteni çöpe gidecek.
Bu konudaki kanun yürürlüğe girdi, Türkiye 2015 yılında karasal yayına geçecek.
Yani sizin anlayacağınız “uydudayız” teranelerini kimse okuyamayacak.
Yasaya göre Türkiye dijital karasal yayına 2014 yılında geçecek. 450 TV ve toplam 1100 radyo frekansa kavuşacak 17 milyon anten de çöpe gidecek.
Kanun Türkiye’deki yay8ıncılık politikasını da yeniden belirleyecek.
An tenler çöpe gidecek de yerine ne gelecek?
İşin orasını bilmiyorum.
Bilmek istemediğim ise, bu işin sonunda hangi ölçüde rant olduğu ve bu rantın nasıl bölüşüleceğidir.
GÜNÜN FIKRASI
Temel Ankara'ya bir bakan tanıdığına gider ve kendisini işe koymasını ister... Bakan;
-Nasıl bir iş istiyorsun?
-Hapunsahede gardiyan olarak çalışmak isteyrum…
Bakan şaşırır, ama Temel'in işini de yapar...
Temel bakanın yanından ayrılırken hiçbir şey demez. Bu durum karşısında fena halde bozulan Bakan Temel'e;
- “Ne biçim adamsın, teşekkür bile etmedin” der.
Temel de bunun üzerine konuşur:
- Ey gidi bakanum, senin bağa emeğun çoktur. Teşekkür de bişe midur? Sen hele içeri bir düş de gör ben sağa gözum gibi bakarum.
GÜNÜN SÖZÜ
Yanlış başlayan yanlış sürer. Paul Valery
DUVAR YAZISI
Bülbülü altın kafese koymuşlar, heyecandan dili tutulmuş.