Yusuf Ziya Yılmaz’ın bir icraat yapacağı zaman kimseye danıştığını zannetmem.
Şehirdeki genel kanı da odur zaten.
“Ben yaptım oldu”
Bu anlayış, Samsun’da çok sayıda soruna neden oldu.
Misal Yılanlıdere’ nin üstüne yapılan köprü ki bugünlerde yıkılıyor.
Ben yaptım oldu anlayışına örnek gösterebilmek için tam uyarına gelmiş bir anlayış gibi duruyor ortada.
Atakum’da bugün yeniden ıslah edilmeye çalışılan dereler ve onların çevreleri.
Çatalçam ve taflan sahilinde denizin dalgalarla açığa çıkardığı kanalizasyon şebekesi mesela.
Kumsala yapılmış.
Şimdi deniz kendisinden çalınanları geri isteyince kanalizasyon boruları ve hattı da ortaya çıkıverdi.
Çirkin bir görüntü oluştu.
Kanalizasyon hattının kumsala yapılmasını kimse bana doğru bir işlem olarak anlatmaya kalkmasın.
Şimdi ne yapıyor Büyükşehir’in Saski’si.
Açığa çıkan bu çirkinliği alelacele örtemeye çalışıyor.
Taş döküyor çirkinliği örtmek için.
Bir hatayı başka bir hatayla örtüyor yani.
Bilmiyor musunuz muhteremler?
İki yanlıştan bir doğru çıkmaz.
Bu durumlara düşmemek için bilenlere danışmak lazım. Başkanın kafasındaki proje her zaman doğru proje olmayacağı bilinmelidir.
Ne yapmak lazım gelir o zaman.
Bilenlere danışacaksın arkadaş, bunun başka yolu yok.
Ne diyor bak Osman Genç.
“Ben yaptım oldu demem” diyor.
Yani açılımı şu kafamdakini uygulamak için bilen kişilerle, uzmanlarla istişare ederim demek.
Bu sözü de boşuna söylemiyor olmalı.
Birilerine bir gönderme de var benim anladım kadarıyla bu sözün gerisinde.
Kime göndermede bulunuyor dersiniz.
Kime sahi