Gazeteciye Çık Dışarı Demek Kimin Haddine

O zamanlar henüz kendisine 'Diva' denilmiyordu.

Ne olduğu da tam olarak bilinmiyordu, efemine de görünse erkekti aslında.

Nüfus cüzdanında da cinsiyeti bölümünde 'Erkek' yazıyordu.

1987 yılında ünlü bir cerrah, cinsiyet değitiremk isteyen kişilere yardımcı oluyor, bu tür operasyonları gerçekleştirerek özellikle erkeklerin cinsiyet değişimlerini sağlıyordu.

Bülent Ersoy da bu türden bir ameliyatı olup, erkek iken kadın görünümüne bürünmüştü. Artık kadın gibi görünüyordu Bülent Ersoy ama nüfus cüzdanında cinsiyeti hala erkek olarak belirtiliyordu.

Araftaydı yani tam anlamıyla.

O yıllar 12 Eylül rejiminin etkisini hala sürdürdüğü yıllardı. Rejim, Bülent Ersoy'a bu yeni görünümüyle sahne yasağı getirmişti.

Ben şimdi tarihten silinen Güneş Gazetesinin Samsun Büro Şefiydim. Bülent Ersoy, Termeliler Derneğinin düzenledği bir gecede sahneye çıkmak için Samsun'a getirilmişti.

Devletin sahne yasağı koyduğu şarkıcıyı, geceye davetli olan Devletin Valisi, Emniyet Müdürü ve Cumhuriyet Savcisi, yani Samsun'un protokolünün seçkin zevatı izleyecekti.

Bu durum bizim için iyi bir haberdi.

Geceyi düzenleyenler, "Sizi salona alamayız" demişlerdi.

Biz ise "İçeride haber var" gireriz iddiasındaydık.

Bizim bu kararlı olduğumuzu gören protokol mensuplarından önce Emniyet Müdürü Kamil Acun, sonra da Vali Erdoğan Cebeci mekanı terkettiler. O mekan Turban Büyük Samsun Oteliydi.

Biz zor kullanılarak dışarı çıkartılacağımızı bile bile o salona girdik. Beklendiği gibi oldu. Bize saldırdıklarında Rahmetli Bahri Altay hemen önümdeydi. Dizime ve başıma darbe almıştım. Necdet Uzun'un da yazdığı gibi Bahri Abinin makinesi hasar görmüştü. Karşılıklı şikayetler olunca karakolluk olmuş, mahkemeye bile çıkmıştık.

Bülent Ersoy 27 sene sonra geçen hafta Samsun'a geldi. Şarkıcının işgüzar menejeri, muhabirleri salondan dışarı çıkarmış. Bizim arkadaşlar tıpış tıpış çıktılar mı o salondan bilmem ama çıktılarsa eğer, başta Bahri Abi olmak üzere o gün salonda şiddete maruz kalan bizlere karşı büyük ayıp işlemiş oldular.

Bizim kuşağın gazetecileri her ne olursa olsun o salondan çıkmazlardı bilesiniz.

Ve fakat

Ne oluyor Samsun'a!

Birileri gazetecileri konser salonundan çıkarıyor, birileri Samsunspor'un tesislerinden.

Bugün konser salonundan ya da spor tesisisinden gazeteci kovan, yarın siyasi haberlerin olduğu mekandan kovacaktır.

Haberin türü önemli değil.

Hey gazete okuru,TV izleyeni unutma ki; o haber senin içindir aslında. sen olan bitenden bilgi al diyedir gaztecinin bu çilesi.