3 Temmuz gecesi Samsun bir felaket yaşadı.
Sel Suyuna 15 Can verdik biz.
Onlarca yüreğe acı düştü.
Onlarca ananın ciğeri kavruldu.
En çokta bir bodrum katında iki evladını ve eşini sel suyuna kurban veren Bedirhan’ın anasına ait o görüntüler hafızalarımıza kazındı.
O ananın feryadını yüreğinde insan sevgisi taşıyan bir kişinin unutacağını sanmam.
Daha dün gazetelerde manşet oldu. ESM’ nin açıklamaları.
ESM’ nin itirazını gayet haklı bulduğumu peşinen belirtmek isterim.
O alışveriş merkezinin orada yapılması ve işletilmesine izin verilmesini doğru bulmayanlardanım.
Bu konuda en çok yazanlardan biriyim.
Sel ile ilgili her habere dikkat kesilmem ondandır.
Gelişmeleri yakından takip ediyorum. Onu söylemek istiyorum.
Dün bir haber düştü gazetelerin haber merkezlerine.
Dere yatağında yapıldığı için zarar gören işletmelerin başında gelen bir alış veriş merkezi selde zarar gören eşyaları ihtiyaç sahiplerine, yani yoksul ailelere dağıtacakmış.
Bu iyi bir haber.
Sel suyuna daha doğrusu çamurlu suya maruz kalan binlerce giyim kuşam eşyası İzmir’de bir fabrikada yıkanmış.
Piri pak hale getirilmişler.
Barkotları bile üzerinde.
Kızılay’a teslim edilmişler.
Kızılay, ihtiyaç sahiplerine dağıtacakmış.
Bu iyi bir haber.
Yüreğimizi soğutacaktır bu güzel haber.
Ve fakat
O alış veriş merkeziyle ilgili şüphelerimizi örtmeyecektir.
Yasal süreç işliyor.
Felaketin takipçisi olmaya devam edeceğiz.