limanbet limanbet bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop jojobet giriş jojobet casino siteleri nakliyat istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama
Farklılıklar İçinde Birlikte Yaşayabilmek
Yazarlar // 29 Eylül 2022 Perşembe 13:19

Ragıp GÖKER

Yaklaşık 10 yıl kadar önceydi.
TED Samsun Kolejinin o zamanki müdürü Berrin Aydın gazeteye gelerek, 16 yaşındaki öğrencileri Neslişah Aslan'ın yazdığı öykü nedeniyle AB'den ödül aldığını söylediğinde Genel Yayın Yönetmenimiz Yener Cabbar, bunu yazma görevini bana vermişti.
Neslişah Aslan, şimdilerde Maputo (Mozambik’in Başkenti)  Büyükelçiliğimizin misyon şefliği üçüncü sekreteri yani geleceğin bir diplomatı diplomat olarak görev yapıyor  ancak, o zamanlar henüz ya ortaokul son sınıf öğrencisiydi, ya da lise öğrenimine yeni başlamıştı.
Henüz bir çocuktu yani
Ve fakat.
Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'un fethinden sonra oluşan nüfus yapımıza göre farklılıklarımızdan nasıl birlik oluşturduğundan esinlenmiş ve farklılıklarımız içinde pekala birlik oluşturabileceğimizi anlatmıştı.
Bin yıllardır farklı kültürlerden insanlarla bir arada yaşamaya çalışıyoruz ama zaman zaman birbirimizi boğazlar hale de gelebiliyoruz maalesef.
''Tebaa-i Sadıka'' olarak bilinen Ermeni toplumu bize karşı ayaklanmadı mı?
Ermeni toplumunu bize ve daha doğrusu kendilerine karşı kışkırtanlar emperyalistler oldu ama aynı emperyalistler, şimdi de Kürt vatandaşlarımızı bölmek için uğraşıyor.
Alevi- Sünni kavgasını da aynı mihraklar körüklüyor.
Hem de yüzyıllardır yapıyorlar bunu.
Bizim kuşağın gençleri 40 yıl öncesine kadar sokaklarda bir birini boğazladılar.
Ne için.
Vatan sevgisiydi elbette o kavganın nedeni.
Sağcı gençler sokaklara ''Milliyetçi Türkiye'' diye slogan yazarlarken.
Solcu gençler ise duvarlara ''Tam bağımsız Türkiye'' diye yazmışlardı.
Her iki kutupta ülkesinin bağımsızlığını korumayı amaçlıyordu ama sahillerimize gelen gemilerden indirilen silahlardan biri sağcılara, bir diğeri solculara verildi.
Silahların indirilmesine nezaret eden veya görmezden gelen subaylardan bazıları 12 Eylül'ün cuntacıları arasında sağcı ve solcu gençlere uygulanan işkencelere katılmışlardı.
Zor bir coğrafyada yaşadığımızın bilincindeyiz hepimiz.
Ahmet Arif'in Ay Karanlık'ta ''Dört yanım puşt zulası, Dost yüzlü, Dost gülücüklü'' dediği gibi bir ateş çemberinin tam ortasındayız.
Emperyalistler, her daim dirlik ve düzenimizi bozmaya çalıştılar.
Bu nedenle günyüzü görmedik hiçbir vakit.
Dahası ve en fena olanı da bu korkuyla yaşmak zorunda bırakılmamızdı.
Kimi siyasi akımlarda bize hep o korkuyu empozeettiler.
Beka sorunu söyleminin temelinde de bu yatıyor zaten
Ve fakat.
Bizim için beka sorunu yeni de değil üstelik.
Bin yıldır o tehlike var.
Ve de var olacak.
Ve fakat.
Şunu unutmayalım.
Mazlum milletlere örnek olacak Milli Mücadele'yi yapmış ve başarılı olmuş bir milletiz biz.
Bu nedenle
Bizi bölemezler.
Bölemeyecekler de.
Bi salın bizi.ama..
Huzur içinde yaşayalım artık ve farklılıklar içinde birliğimizin keyfini sürelim.