Yener Cabbar da yazmış.
"Ticaret ve Sanayi Odasına çözüm odaklı bir yönetim gelmeli" demiş.
Kibar adam benim Yayın Yönetmenim.
"Dirayetli Başkan lazım" demek yerine.
Başkanın çözüm odaklı çalışması gerektiğini söylemekle yetinmiş ama neden
böyle olması gerektiğini de örneklerle anlatmış.
Dünya Gazetesi'nde yaklaşık 20 yıl çalışmış bir gazeteci olarak TSO' yu
yakından tanıdığımı söyleyebilirim.
Ticaret ve Sanayi Odalarının kanunla kurulup, kanunla korunan kuruluşlar
olması nedeniyle çok esnek davranamadıklarını söyleyenlere katılmakla birlikte,
Odaların şehri taşıyabilecek önemli kuruluşlar olduğunu düşünüyorum.
Benim kadim dostum belki yine bana gönül koyacaktır ama Salih Zeki Murzioğlu
yönetimindeki Samsun Ticaret ve Sanayi Odasının bu haliyle o ozelliklere sahip
olmadığını düşünüyorum.
Daha önce de yazmıştım, bir kere daha yazıyorum.
İtirafımdır.
Ben de Adnan Sakoğlu yönetiminin değişmesi gerektiğine inanmıştım.
Bu inancım nedeniyle seçimler süresince Muzioğlu ve ekibini desteklemiştim.
Ben de hata yapabilirim. Kimse mükemmel değildir zira.
Rahmetliyi Başkan olarak yetersiz gördüğüm için değildi "Değişsin" arzum.
Ve fakat
Bu değişiklik eylemi mefruşatı değiştirmekle sınırlı kaldı.
Şu "Samsun'da üretiliyor, Samsun için al" kampanyası iyi bir çalışmaydı.
Bunu kabul ediyorum.
Ama baştan sona kötü yönetildi.