Sportif başarı bir tarafa.
Ki;
O’nun yönetimindeki Samsunspor, rekor üstüne rekor kırıyor.
Bir kere yaptığı büyük fedakarlık.
Apoletinde, ‘’Süper Lig şampiyonu’’ yazılı bir teknik adamın, B 2 olarak bilinen Türkiye 2. Lig’inde takım çalıştırmayı kabul etmesi, olağandan sayılmaz.
Çünkü Samsunspor’un bugün oynadığı bu lig, eski adıyla 3. Futbol Lig’i olarak bilinir.
Bu nedenle bu lig’de çalışmayı kabul etmek büyük özveri gerektirir.
Ertuğrul Sağlam çapında bir futbol adamının, bu ligde çalışmayı kabul etmesi parayla falan da izah edilir bir durum olamaz asla.
Futbol dünyamızın en kariyerli hocalarından biri olan Ertuğrul Sağlam’ı, Samsunspor’da çalışması bakımından ikna etmesi nedeniyle Yüksel Yıldırım’ı da ayrıca kutlamak gerektiğini de düşünüyorum.
Güzel işler olur Samsunspor’da.
Futbol takımı şampiyonluğa koşuyor.
Kulüp tarihinin üst üste maç kazanma rekorunu kırarak üstelik.
Futbolcusu yaptığı işten keyif alıyor
Teknik adamlar huzurlu.
Çalışanlar yarınlarının ne olacağına dair bir endişe de duymuyor
Kulüple ticari ilişkisi olan esnaf da huzurlu.
Taraftarların mutlu olduğunu söylemeye zaten hiç gerek yok.
Bu durumun oluşmasını Yüksel Yıldırım’a borçlu olduğumuzu biliyoruz ama buna rağmen sportif başarı gelmeseydi, bütün bu yapılanların bir anlamı olmazdı.
Kısaca Samsunspor’da yüzler gülüyor yani.
Allah nazardan saklasın.
İşler tıkırındayken, yapılması kolay diye düşünebilirsiniz ancak, Ertuğrul Sağlam’ın yaptığı başka bir şey de var ki, alışkın olmadığımız için de, şaşırdığımız bir durumdur.
Samsunspor’un bir çalışanı olmasına rağmen Ertuğrul Sağlam, son yıllarda şehirle bağı kopan Samsunspor’u, yeniden şehirle bağ kurması için çaba harcıyor.
Antrenmandan ve kurmaylarıyla yapacağı toplantılardan arta kalan zamanlarını, kulübün şehirle bağını güçlendirmek için kullanıyor.
Yöneticilerle birlikte ziyaretlere katılmasının yanı sıra, sıklıkla okul ziyaretleri yapıyor.
Kimi zaman yanına bazı futbolcuları da alarak, toplantılara katılıyor.
Samsunspor sevgisini aşılamaya çalışıyor.
Bunu yapmak zorunda değil biliyorum.
Teknik direktör olarak kimler geçmedi ki bu kulüpten.
Hiç birinden görmedik böyle bir yaklaşımı.
Alışkın olmadığımız için de, hafta içinde bir gurup dostumla birlikte ziyaretine gittiğimde, merak edip sordum.
‘’Kulüp böyle bir görev mi verdi, yoksa kendi projen mi?’’ diye.
Bu soruma ‘’Bu şehir benim için farklı anlamlar taşıyor’’ diye cevap verdi ki, Atatürk armalı bu formayı geçmişte terletmiş olmasının yanı sıra, eşinin Samsunlu olması nedeniyle, bu şehirle kopmayacak bağları olduğunu biliyoruz.
Ve fakat.
Ertuğrul Sağlam, çalıştığı her yerde benzer işleri yapmayı ilke edinmiş.
Bu yaptıklarını, görevinin getirdiği bir yükümlülük olarak da görmüyor.
Tamamen gönülden.
Bunun için değerli zaten.