Ersan Aksu: Ekonomik Türbülanstayız ama Çıkarız

AK Parti Samsun İl Başkanı Ersan Aksu hafta içinde Yener Cabbar'ı ziyaret amacıyla H:HALK'taydı.

Ziyaret sırasında ben de gazetedeydim.

Uzun ve faydalı bir sohbet oldu.

Samsun'un sorunlarını da, şehrin siyasi tablosu ve buna dair öngörüleri de konuştuk. ama sohbet ağırlılık olarak şehrin sorunlarıyla ilgiliydi.

Birçok siyasetçinin aksine Ersan Usta, dinliyor önce.

Söyleyecekleri varsa da kendi düşüncelerini daha sonra aktarıyor.

Belki bize geldi bilmiyorum ama kendisini samimi bulduğumu söylemek isterim.

''Önce dinliyor'' dedim ya.

Siyasetçilerde çok az bulunduğu için Ersan Aksu'daki bu özelliği çok önemli buluyorum.

Bu ziyareti sırasında Samsun basınında şehrin sorunlarıyla ilgili  haberleri de önemsediğini de anlamış oldum.

Mesele Yener Cabbar'ın ateşlediği Türk Telekom'un Trabzon'a taşınması konusuyla, Adli Tıp Kurumu Bölge Başkanlığı'nın Samsun'da da kurulması konusunda çabalarını biliyorduk elbette.

Ve fakat.

Süreçte yaşanan detayları karşılıklı konuştuğumuzda da ''Olsa ne olur olmasa ne olur'' gibi anlayışın aksine, her iki konuda da Samsun'un kazanması için siyasi geleceğini ortaya koyma cesareti için öncelikle kendisini kutlamak isterim.

İl Başkanı'nın gazetemizi ziyareti sırasında  kendisinden aldığım izlenim şudur:

Ersan Aksu, Samsun'dan yine güçlü çıkacaklarına inanıyor.

Samsun'un yanı sıra, ülke genelinde de seçimden zaferle çıkacaklarına da inanıyor Aksu.

Seçim zaferine inanmasının yanı sıra, ülkede bir ekonomik bunalımın varlığını da kabul ediyor.

''Kriz var'' demiyor belki ama ''Türbülanstayız'' diyor mesela.

Ve bu türbülanstan çıkacağımıza inanıyor.

''İnanmak, başarmanın yarısıdır'' derler ama bu krizden çıkış ve özellikle AK Parti'nin bunu başaracağı konusunda kendisiyle aynı düşünmediğimi peşinen söylemek isterim.

Daha dün sabah, 'Nisan bir şakası' gibi doğalgaza yüzde 35 zam geldi.

İki gün önce de şekere yüzde 31 dolayında zam yapılmıştı.

Halk zamlar altında eziliyor.

Kısa vadede sorunun çözüleceğine dair umut kalmadı insanlarda.

Türkiye üretimden gittikçe uzaklaşıyor.

Özellikle çiftçi ve köylüler üretmez oldular.

Ki;

Yem ve gübre fiyatları artmaya devam ederken çiftçilerimizden zararına üretim yapmalarını bekleyemeyiz.

Mazot ve gübre fiyatları tavan yapmışken TMO Türk çiftçisinden buğdayın tonuna 3225 – 3275 liradan alırken, ithal buğdaya ise 408.90 dolar ile 449 dolar arasında değişen fiyatlar ödüyor.

Dolar kurunun 14,65 bandında olduğun var sayımıyla bir ton buğdaya 408.80 dolara alınacak budaya 6 lira, 449 dolara alınacak buğdaya ise 6 lira 59 kuruş öderken, Türk çiftçisinden alacağı buğdaya ise, 3.22 ila,3,75 lira arasında değişen fiyat ödeyecek.

''İthalat yapılmasın'' demem asla.

İhracat yapıyorsak elbette ithalat da yapacağız.

Ama isterim ki, ülkemin ihracatı, ithalatın her daim önünde olsun.

Ve fakat.

İthalat her daim ihracatı katlıyor maalesef.

Dış ticaret açığı da böyle oluşuyor zaten.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle çıkan savaş bize gösterdi ki, özellikle tarımsal üretimde kendine yeten bir ülke olmalıyız.

Buğday ithalatındaki basit bir örnek bile en azından kısa sürede kendi kendine yeten bir ülke olmamızın zor bir ihtimal olduğunu anlatıyor bize.

Bütün bunların ışığında AK Parti İl Başkanı Ersan Aksu'nun ''Türbülanstayız ama çıkarız'' şeklindeki ifadesini bir hedef olarak değerlendirmek zor