Samsunspor iyi gitmiyor.
Bunu görmemek için görme engelli olmak gerekir.
Antalya’da da dün görüldü ve yaşandı bu gerçek.
Karadeniz ekibi, Akdeniz’in sıcağında yandı bitti kül oldu.
Bu kül oluşun baş müsebbibi Samsunspor’un başında sahaya teknik direktör olarak çıkan Erhan Altın’dır.
Oyun başlar başlamaz gol yiyor bu takım.
Nereden, göbekten.
Rakibini bütün atakları göbekten ve Samsunspor’un kenar yönetimi buna bir önlem alamıyor.
Neden?
Karadeniz’in Kırmızı Beyazlı takımının umut veren futbolcularından birisi olan Doğan 44. dakikada kırmızı kart görüyor, neden?
Çünkü iyi çalışmamış.
Haftayı boşuna geçirmiş, belki de iyi çalıştırılmamış.
Rakiple koşarken dirsek vuruyor.
Bu neyin göstergesi biliyor musunuz?
Gücü yok gücü.
Oysa genç bir futbolcu…
İyi çalıştırılsa veya çalışsa rakibini mutlaka geçecek, en azından o kartı 44. dakikada görmeyecek.
Takımını eksik bırakmayacak, arkadaşlarının kendisi için koşmalarına da yol açmayacak.
İkinci yarı Samsunspor ilk yarıya göre biraz daha hareketli ve de istekli.
Bunun sonucu gol da geliyor.
Durum eşitlenince Samsunspor’da hareketlilik eksik olunmasına rağmen sürüyor.
Ve savunma adamının yapmaması gereken bir hata, ceza sahasında rakip düşürülüyor, hem de topla kaleye doğru değil ceza sahasının dışına doğru gitmekte olan rakip bu.
Durum 2 – 2 oluyor.
Samsunspor’un ikinci golü MBilla’nın penaltı atışında direkten dönüyor.
Şanssızlık diyelim.
Peki, kenarlardan getirilen topa kafayı vuracak bir adam eksikliği de mi şanssızlık.
Elinin altında Adiloviç gibi bir futbolcu olmasına rağmen.
Samsunspor teknik direktörü Erhan Altın’ın Adiloviç’e karşı ne takıntısı var anlamıyorum.
Kendi sahanda taraftar istedikten sonra sahaya süreceksin, dış sahada yok sayacaksın.
Oysa Adiloviç kadroda.
Sakat değil ki kadroda.
Bir takımın tektik direktörü futbolcusuyla takıntılı olmaz, olursa işte sahada yüksek toplara kafayı vuracak bir futbolcu bulamazsın.
Penaltı atacak futbolcudan yoksun olursun.
Oysa Samsunspor tam da iyi oynadığı dakikalarda penaltıdan ikinci golü bulabilse belki de maçı kazanacak.
Ancak olmadı işte, belki de olmasına izin verilmedi.
Karşılaşmayı birlikte izlediğimiz bir futbol adamı “Teknik direktör, istifa eden Başkan Emin Kar’ı mı düşündü” diye sordu.
Bir yönetimin başı istifa edecek ve yönetim düşmeyecek, hemen seçime gitmeyecek nasıl bir mantık bu?
Erhan Altın’la daha önce de olmadı, şimdi de olmuyor işte…
Sahi Erhan Altın sen ne zaman istifa edeceksin?