Türkiye İstatistik Kurumu, Aralık ayı enflasyon verilerini açıkladı.
TÜİK verilerine göre enflasyon Aralık ayında yüzde 1,18 artarken, yıllık artış ise yüzde 64,27 oldu.
Buna karşın, akademisyenlerin ve ekonomistlerin Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) verilerine göre ise enflasyon aralık ayında yüzde 5,18 arttı. ENAG'a göre yıllık enflasyondaki artış ise yüzde 137,55 olarak açıklandı.
İki araştırma arasındaki fark katlanmış, hatta bir katından biraz fazla bile olmuş.
Kafalar karışıyor haliyle.
Bu durumda herkes çarşı ve pazarda harcadıklarına göre kendi enflasyonunu hesaplayacak sanırım.
Bu verilerin ışığında enflasyonun baz etkisinin bende yarattığı etki maaşımdaki erimeyi gün yüzüne çıkarmış oldu.
Genellikle kendimden örnek veriyorum ama milyonlarca emeklinin benim durumunda olduğunu da biliyorum.
Daha önce de yazdım biliyorsunuz.
2003 yılı şubat ayrında emekli olmuştum.
O tarihte asgari ücret 226 liraymış.
Yaşlılık aylığı adı altında aldığım ilk emekli maaşımda 475 lira olarak bağlanmıştı.
20 yıl önce, yüzde 38.2 oranında zam gören asgari ücrete rağmen bile ilk emekli maaşım asgari ücretin 2.1 katına denk gelen 475 lira olarak bağlanmıştı.
Asgari ücret bu yıl 8 bin 500 lira oldu biliyorsunuz.
Emekli maaşım asgari ücrete paralel olarak artsaydı ki, olması gereken de budur sanırım.
Bu ay itibariyle maaşımın 17 bin 850 lira olması gerekiyordu.
Asgari ücrete zam yapıldığında enflasyon TÜİK’e rağmen bile yüzde 84 dolayındaydı.
TÜİK’in verilerine göre bu ay enflasyon, bir önceki aya göre yaklaşık yüzde 20 oranında azalmış.
Baz etkisi diyorlar buna.
''Ulen bu baz etkisi memur ve emeklilere zam yapılacak bu ayamı denk geldi'' diyesi geliyor insanın.
Çünkü bu ay memur ve emekliler enflasyona göre zam alacaktı.
Bu konuda değerlendirme yapmadan önce ''Baz etkisi'' denilen şey, neme nem bir şeymiş ona bir bakalım önce.
Bakalım da herkes kendi meşrebine göre bir değerlendirme yapsın.
Merkez Bankası resmi internet sayfasında baz etkisi şu şeklide tarif ediliyor:
"İki dönem arasındaki değişim hesaplanırken, değişime referans alınan dönemde normalden önemli ölçüde düşük veya yüksek bir gerçekleşme olması durumunda değişim hesaplandığı döneme yansıyan etkiyi ifade etmektedir. Örneğin 2014 Kasım ayı yıllık enflasyonu hesaplanırken, 2014 yılı Kasım ayı tüketici endeksinin 2013 yılı Kasım ayı tüketici endeksine göre yüzde değişimi alınmaktadır. 2013 yılı Kasım ayında tüketici endeksi normal ortalamalara göre çok daha düşük bir oranda artmış ise, 2014 yılı Kasım ayında yıllık enflasyonu yükseltici bir baz etkisi görülecektir."
Bu açıklamadan ne anladınız bilmiyorum ama cebimizden çıkana göre değerlendirelim bu baz etkisini.
Bunu da söylemeden önce bu baz etkisi, geçen yıl 507 liraya yapılan zorunlu araç muayene ücreti bu yıl bin130 liraya yükselirken neden etki etmediğini merak ediyorum mesela.
İki yıl önce 5 kilosunu 35 liradan aldığımız Terme Has pirincinin 5 kilosunun fiyatı 150 liraya yükselirken, bu durum adına ''Baz etkisi'' denilen bu olgun umurunda bile olmamıştı.
Geçen sene 5 lira dolayındaki patates için, bu yazının hazırlandığı sırada bir zincir marketin internet sitesinde 13,50 ila 27,90 lira arasında değişen fiyat etiketi konmuştu.
Baz etkisi denilen şey, neme nem bir şeyse bütün bunlara etki etmiyor.
Ya neyi etkiliyor.
Memur ve emekli maaşlarını tabii ki.
Memur ve emekliler, Cumhurbaşkanı’nın, ''Şu kadar da benden olsun'' demesini beklediler.
Dedi de.
Beklenti asgari ücretin artış oranıyla paralel olmasıydı.
Cumhurbaşkanı ''Şu kadar da benden olsun'' dedi demesine ama artış asgari ücrete yapılan zam oranın yarısına bile denk gelmedi.
17 bin 650 lira almayı beklemiyordum ama Cumhurbaşkanı’nın açıkladığı yüzde 25 zam oranıyla beklentimin yarısına bile ulaşamadı.
Bu baz etkisi denilen şeyin bize etkisi bu olacak sanırım.