Eğitim için ne şart?

Her sınav sonrası kent mobilyası adı verilen noktalara çeşitli dershaneler reklamlarını asarlar:
"Bizim dershanede birinci..."
"Bizim dershanede Türkiye birincisi..."
Reklamları izlerseniz Türkiye'nin tüm birincilerinin Samsun'daki dershanelerden çıktığı inancına varırsınız.
Varırsınız da yapılan istatistikler sonucu Samsun'un eğitimde Türkiye'de ilk ellinin sonlarına girebildiğini görürsünüz.
Samsun'un eğitiminden sorumlu olanların bu duruma ne dediklerini ne diyeceklerini bilmiyorum.
Bilmiyorum da kendilerine aşağıdaki anekdotu okumalarını salık veriyorum.
"Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki, kar üzerine çişiyle imzasını atmakmış.
Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde hayvanlar dahil hiç kimse sokağa çıkamazmış.
Kar biraz kalınlaşınca, ağa sırtına kürkünü giyer ve köy meydanına gelirmiş.
Yanında da en yakın yardımcısı Haso.
Ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış:
-"Ula Hasso, ahali bakiy mi?"
Hasso cevap verirmiş:
-"Evet, ağam, hepisi de bir olmuş, pencerelerden bakir."
Ağa çisiyle karın üzerine imzasını atarmış. Sonra da bir nokta koyarmış ve sorarmış:
-"Hala bakirler mi?"
-"He ağam, hem bakirler hem de çılgın gibim alkışlirler."
Her sene ayni tören sürermiş.
Aradan 7 yıl geçmiş.
Ağa yine, kar tuttuktan sonra, çıkmış köy meydanına.
Sormuş Hasso'ya:
-"Ahali bakir mi?"
-"He ağam, bakirler, köpekler, kediler bile camdadır."
Ağa adını, arkasından soyadını yazmaya başlamış ki; kalakalmış, çünkü yaş gereği prostat.
Halka rezil olmak var. Alçak sesle Haso'ya sormuş:
-"Bakirler mi?"
-"He ağam, bakirler de, sen ne diye durdin öyle?"
Ağa çaresiz:
-"Ula gel yanıma, arkanı dön ahaliye, tamamla şunu" diye emretmiş.
Hasso bir an durmuş, sonra çişini yapmaya hazırlanmış ve ağanın kulağına eğilip:
-"Ağam" demiş, "Kırk yıldır kafama vurdin, salak dedin, sırtıma vurdin aptal dedin.
Ha bu kulun okumayi yazmayi sökemedi ki, ucuni tut da yazının devamını sen yaz."
Anladınız mı eğitim ne için şart.
Sonra tuttururlar adama ve yazdırırlar yazıyı...
Bilmem anlatabildim mi?

HALKA HİZMET VE MUTLULUK
Canik Belediye Başkanı Osman Genç, halka hizmet etmenin kendilerini mutlu ettiğini söylemiş.
Sayın Genç bu söylemi vatandaşa hizmetlerini anlatırken dile getirmiş.
Bunu okuyan bir arkadaşım aradı ve bir soru sordu:
"Sayın Genç bölgesinde sel nedeniyle insanlar can verirken de mutlu muydu?"
Hoppala...
Dilim döndüğü kadar o sel felaketi sırasında Canik Belediyesi'nin hiçbir dahli olmadığını dilim döndüğü kadar anlattım.
Ancak anlatabildim mi bilmiyorum.
Arkadaşımı sanırım ikna edemedim.
Ve şu sonuca vardım:
Demek ki insanlar halen o sel felaketinde ve o felakette can verenlerde takılmış duruyorlar.
Oysa Canik'te yapılan yollara, parklara, bahçelere baksalar ya...
Değil mi?

DEMİRTAŞ KAVAKLILARIN DESTEĞİNİ ALABİLECEK Mİ?
İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş'ın MHP Samsun İlkadım İlçe Belediye Başkanlığı için adaylığı kesin gibi.
Geçen seçimlerde Samsun'daki Kavaklıların yoğun desteğini alarak seçilen Sayın Demirtaş'ın bu seçimlerde bunu tekrarlayabilmesi mümkün
mü?
İşin o tarafı için kesin bir şey söylemem galiba şimdilik mümkün değil.
Çünkü konuştuğum Kavaklılar, Sayın Demirtaş'ın Kavaklılara karşı çok
mesafeli durduğunu dile getiriyorlar.
Sonra da "Bu seçimlerde biz de tavrımızı koyacağız" diyorlar.
Sadece Kavaklılar mı?
Necaattin Demirtaş'ın bir başka handikabı da MHP'liler gibi görünüyor.
MHP'liler de belediyede umduklarını bulamadıklarından yakınıyorlar.
Bir de MHP dışı unsurların bulunduğuna dikkat çekiliyor.
Yani sizin anlayacağınız üç ayrı gurup olduğu bunların üçünün de Necaattin Demirtaş'a karşı hareket ettikleri söylentileri artık su yüzüne çıkmış durumda.
Buradan zaferle çıkabilmek gerçekten zor olsa gerek.
Sayın Demirtaş bu kuyudan çıkabilecek mi?
????

GÜNÜN FIKRASI
Temel İstanbul'da gezerken tam önünde bir genç kız bisikletten düşer.
Bacakları havaya kalkar, eteği açılır.
Temel bu sahneyi büyük bir zevkle seyrederken genç kız hemen toparlanır, kalkar ve durumu idare etmek için sorar:
- Refleksimi gördünüz değil mi?
Temel cevap verir:
- Uy İstanpul'da öyle mi deyisunuz ona?..

GÜNÜN SÖZÜ
Yükseklere çıkmaktan sakın; çünkü insanın düşmeyeceği hiçbir yüksek yer yoktur. Cervantes

DUVAR YAZISI
Her aşk bitki isimleri ile başlar, hayvan isimleri ile biter...