O malum otel var ya Samsun’un bağrına saplanan hançer gibi kentin sahiline dikiliverdi.
Yasaya başvurulmasına ve sonucun beklenmesine rağmen sürdü gitti inşaat.
Bendeniz de burada yazıp durdum hep.
Birileri de “Konusuz kalınca can simidi gibi buna sarılıyorsun” demesine rağmen bıkmadan usanmadan yazıyorum ve yazacağım.
Konuyla ilgili geçenlerde yazdığım bir yazı için Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı İshak Memişoğlu bir bilgi notu gönderdi.
Sağolsun, kendisine teşekkür ediyorum.
Hiç olmazsa tepki almaya başladım bu konuda…
Samsun’da yaşayanlar olarak gerçekleri bilmek sizin de hakkınız elbette.
Ham olarak alıyorum buraya ve buyurun okuyun.
“2 Haziran 2014 Tarihli yazınızda "FENER PLAJI OTELE VERİLDİMİ" başlıklı yazınızda sorduğunuz bazı sorulara ışık tutması bakımından şahit olduğum hususları aktarmak istiyorum.
29 Mayıs 2014 günü saat 11:30 sıralarında Odamızın Otelin Yürütmesinin durdurulması kararından sonra Büyükşehir belediyesi tarafından Alelacele yeniden yapılan plan tadilatının iptal edilmesine yönelik açtığımız yeni davanın bilirkişilik incelemesi için mahkeme heyeti, davalı taraflar Büyükşehir Belediyesi ve İlkadım Belediyesi temsilcileri-avukatları, Mimarlar Odası Avukatı ve Ben orada hazır bulunduk. Davalı taraflar her zamanki gibi yaptıkları işlemlerin yasalara uygun olduğunu ifade ettiler. (Daha önceki davalarda da aynı savunmaları yapmışlar fakat nedense hep kaybetmişlerdi. Zira kararların tamamında verilen ortak hüküm şuydu: Yapılan planların doğru bir planlama yaklaşımı olmadığı, yeterli araştırma ve verilerden yoksun olduğu, dolayısıyla yapılan işlemin şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı görüş ve kanaatine varılmıştır.) Bu ne demektir? Siz planlamada doğru yaklaşımlarda bulunamıyorsunuz, siz şehircilik ilkelerini ve planlama esaslarını doğru dürüst bilmiyorsunuz ve sizin yaptığınız planlar kamu yararına uygun değildir.
Peki kimin yararına uygundur?
Devamında ben de mahkeme heyeti başkanına şunu ifade ettim.
Burada Türk Milleti adına bir yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Bunun anlamı: Sayın yatırımcı, burada bir iddia var kamu yararının ve planlama ilkelerinin yok sayıldığına dair, siz şu çalışmanızı dava sonuçlanana kadar bir durdurun, dava sürecinde imalat yapmayın ki dava aleyhinize sonuçlanırsa daha fazla zarara uğramayın.
Diğer anlamı da Sayın Büyükşehir Siz de konuyla alakalı tüm işlemleri durdurun, kamu ve yatırımcı daha fazla zarar görebilir, demektir. Yani yürütmeyi durdurmak demek her türlü işlemi durdurmak anlamındadır. Büyükşehir buna rağmen durmamıştır, yargı kararının büyükşehir tarafından hiçe sayılmasının mahkeme heyeti tarafından dikkate alınmasını talep ettim.
Burada Büyükşehrin yapması gereken yargı sonucunu beklemekti. Fakat ne yaptı yürütmeyi durdurmadı, durduramadı, verilmiş sözleri vardı. Firma yetkilisinin ifadesine göre Bu arazi ile ilgili hiçbir sorun yoktu ve sorun çıkmayacaktı.
Fener plajı ile arasındaki perde beton yapılmış. Şu anda ayrılmış bir görüntü var.
Fakat asıl önemli bir husus otelin önünde bulunan kumsalın ne olacağı sorusuydu. Büyükşehir Plancısı Zennube Hanım buranın denize kadar otele ait olduğunu söyleyince şaşkınlığımı ve öfkemi gizleyemedim, ama nasıl olur dedim, Sayın Yusuf Ziya Yılmaz (Dikkat edin kendilerinin, neye hizmet ettiklerini hala anlayamadığım Bazı STK diye adlandırdığı kurum yöneticileriyle sabah kahvaltısında bizi adlandırdığı gibi "biri" veya "birileri" demiyorum.) kumsallarımızın halkımız tarafından kullanılamadığı iddiasıyla özel mülkiyetle sahil arasına kayalarla dolgu yaparak böylelikle kumsalı halka açtığını veya açacağını iddia etmiyorlar mı? Buranın halka kapatılmasının bir açıklaması olmalı dedim.
Aldığım cevap şuydu, burası önceden de halkın giremediği bir yerdi.??????
Hoppalaaa.
Halkın daha önce giremediği yere bakar mısınız.
Sanayi limanı.!!!!
Buralara halk tabi ki elini kolunu sallayarak giremez. Güvenlik nedeniyle. Yani Halka zarar gelmesin diye. Buradaki neyin güvenliği? Otel müşterilerini halktan korumanın güvenliği mi?
Diğer gözlemlediğim bir husus, otel arazisi.
DLH arazisi tarafına genişlemiş. Perde duvarlarının pabuçları için kazı da yapılmış. Perde duvarları temellerinin neden DLH arazisine girdiğini sorduğumda, bana şu cevabı verdiler, burayı da aldık fakat işlemler henüz tamamlanmadı. Neden alınmış?
Havuz oraya yapılacakmış. Binanın arkasında tabiri caizse dünya kadar yer var, hala yer almanın peşindeler. Dolayısıyla Fener Plajı ile alakalı tahmininiz ki ben de paylaşıyorum bu manada olabilirlik anlamında güçleniyor. Belki bu sezon tepki çekmemek adına plaj açılabilir. Çünkü biliyorsunuz otelin açılış tarihi 19 Eylül olarak belirlendi. Fakat bunu kamuoyu önünde işlemeye devam etmek gerektiği kanaatindeyim.
Otel denize çok yaklaştırıldı ve arkasında çok fazla alan bırakıldı. Bunun sebebi doyumsuz rant beklentileri. Zira ilk projede girişte 3 katlı mağazalardan oluşan bir AVM vardı. Daha sonra sanırım mahkemenin verdiği ayrıcalıklı yoğunluk kararına ters düşmemek adına yoğunluğu azaltmak için bu bölümden vazgeçildi ve ana otel kütlesi sahile yakın kaldı.
Sonuç olarak fener plajı ile ilgili bizim de sorularımız net yanıt alamamakta ve buranın otele dahil edilmesi ihtimali mevcut.
Firma yetkilisi savunmaya dahil olmak istedi, fakat mahkeme başkanı davaya müdahil olmadıkları için müsaade etmedi.
İnceleme sırasında Yatırımcı Firma olarak neden Büyükşehir yanında davaya müdahil olmadıklarını sordum. Aldığım yanıt şuydu:
Neden müdahil olalım ki, dava kaybedilirse biz de kaybetmiş oluruz, müdahil olmayarak dava kaybedilirse biz de Büyükşehre dava açarız….”
Anladınız mı şimdi bir elin parmakları kadar insan neden karşı duruşunu sürdürüyor.
“Ben yaptık oldu” olmayacak işte…
GÜNÜN FIKRASI
Temel ile Dursun çocukluk arkadaşıdır.
65’li yaşlara geldiklerinde dahi çok samimi arkadaşlardır.
Bir gün Dursun, Temel ile Fadime’ nin evine akşam yemeğine gitmiş.
Temel karısına hep aşkım, canım, papatyam şeklinde konuşarak sesleniyormuş.
Dursun ise Temel ile Fadüme arasındaki uzun yıllar süre gelen aşkı hayretle izliyormuş.
Fadime’nin olmadığı sırada dursun, Temel’in kulağına eğilerek:
- “Ya Temel demiş, 45 yıldır hala karına aşkım canım diyorsun ne güzel anlaşisunuz?” demiş.
Temel de Dursun’a dönerek:
- Ula çaktırma karimun adinu unuttum da ondan öyle sesleniyrum….
GÜNÜN SÖZÜ
Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı bir sonuç beklemek deliliktir... Albert Einstein
DUVAR YAZISI
Bir adam karısına arabasının kapısını acıyorsa emin olabilirsiniz ya arabası yenidir, ya da karısı…