Ziraat Mühendisleri Odası Samsun Şubesi Eski Başkanı Hayati Tosun, Bloomberg HT'nin haberine dayandırarak sosyal medyada yaptığı paylaşımda, dünyada gıda fiyatları yüzde 3 oranında düşerken, ülkemizde ise yüzde 59 oranında artmasına dikkati çekiyordu.
Ki;
Anadolu Ajansı'nın TÜİK verilerine dayandırdığı haberde de, ülkemizde gıda fiyatlarının yüzde 58.91 oranında arttığı belirtiliyordu.
TÜİK'in enflasyon verileri her ayın genellikle 3.veya dördüncü günü açıklanır.
Ki;
TÜİK'in verileri, özellikle enflasyon sepeti nedeniyle çok eleştirilir.
Mesela bu ayki verilerde yine ev kiralarını 6 bin lira olarak vermiş TÜİK.
Kazım Karabekir Mahallesinde yaşayan gazetemizin spor yazarlarından arkadaşımız Selçuk Kaya,''bizim mahallede 6 bin liraya ev var ama bu fiyata kiralanan evlerde doğalgaz falan arama'' dedi.
Sahi;
TÜİK nereden buluyor 6 bin liraya kiralanan evleri ve enflasyon sepetine koyuyor, herkes gibi ben de anlamakta zorlanıyorum.
TÜİK enflasyonun Temmuz ayında düştüğünü ileri sürdü ve tüketici fiyatları yüzde 65,93 olduğunu açıkladı.
TÜK'e göre ÜFE ise yüzde 47.55 olarak gerçekleşmiş.
TÜİK bu verileri açıklayınca Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: ''temel öncelik olarak gördüğümüz enflasyonla mücadelemizi sürdürüyoruz'' diye açıklama yapmış.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de TÜİK'in verileri açıklandığında pembe bir tablo çizmişti.
TÜİk'in yüzde 65,93'lük verisine karşın bağımsız araştırma kuruluşu ENAG ise Temmuz enflasyon verisini yüzde 100,88 olarak açıkladı.
Siz hangi veriyi dikkate alırsınız bilemem.
Rakamlar ortada ve herkes kendi meşrebine göre bir değerlendirme yapacaktır elbette.
Ve fakat.
Enflasyon verilerine gıda fiyatları üzerinden eleştirel bir yaklaşımda bulunan Hayati Tosun,gerek TÜİK ve gerekse ENAG verileri üzerinden bir değerlendirme yapıldığında açıklanan rakamların inanırlılığını yitirdiğini iddia ediyor.
Tosun,''günlük yaşamında herkes nasıl, enflasyon odur'' diyor.
Doğrusu da bu galiba!
Geçinmekte zorlanıyor musun kardeşim.
Senin enflasyonun günlük yaşamında hissettiğindir.
Ki;
Gerek Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve gerekse Maliye Bakanı, geçen Temmuz ayından bu yana yüzde 66 dolayında gerçekleşen enflasyonun bir önceki aya göre gerilemesi karşısında ekonomimizin geleceği adına pembe tablolar çizmeye çalışıyorlar ya.
TÜİK'in verilerini göz önünde bulundurarak enflasyonun gerilediğini düşünsek bile, 'ucuzluk' yaşadığımız gibi bir yanılgıya varmayalım.
Fiyatların artış hızı düşmüş sadece.
Pahalılık hala devam ediyor yani.
Ben TÜİK'in enflasyon sepetine neleri koyduğunu da çok merak ediyorum mesela.
Kaldı ki;
Enflasyon sepetine konulanların listesi açıklanmalı şeklinde bir mahkeme kararı da var üstelik ama TÜİK buna uymuyor maalesef.
''Sana ne bundan'' diyenler olacaktır ama bu durum seni de, beni de çok ilgilendiriyor.
Maaşlarımız buna göre ayarlanıyor.
Bir emekli olarak benim maaşıma TÜİK'in altı alık enflasyon farkı göz önünde bulundurularak yüzde 24 yapıldı mesela.
Ve fakat.
Hissettiğim enflasyona yakın bir veri açıklansaydı maaşımdaki artış en az yüzde 40 dolayında artacaktı.
Ki;
2008 yılında çıkarılan yasa gereği maaş bağlama oranları değişince, emeklilerin maaşları da erimeye başlamıştı.
20 yıl önce emekliliğe hak kazananlara bağlanan yaşlılık aylığı (Emekli Maaşı) bir asgari ücretin 2 katından fazlaydı.
Bu durumda Temmuz zammına rağmen yaklaşık 20 yıl önce emekli olanların, şu anki aylık kaybı yaklaşık bir maaş kadardır.
Maaşlara ona göre zam yapıldığı için enflasyon sepetine konulanlar da o derece önemli oluyor yani.
Bilmem anlatabildim mi?