Down Sendromunun Farkında Olmak

Hafta içinde Özlem Yeşilyurt Temiz aradı,
”21 Mart Cumartesi günü kutlanacak Dünya Down Sendromu ve Farkındalık Günü etkinliğimizin konuğu olur musunuz?” diye sorduğunda kendimi çok özel hissettim.
Çünkü o çocukların yani down sendromluların özel olduğunu bilirim.
Ve onlarla ilgili bir etkinliğin davetlisi olmanın bile bir insanı başlı başına özel kılacağına inanırım.
Etkinlik Altınmeşe Park tesislerinde yapılıyormuş.
Bu da beni şaşırtmadı.
Canik Meşe tesislerinin yeni işletmecisi Muzaffer Altıntaş bilindiği üzere Canik Belediyesinden tesislerin işletme hakkını aldıktan sonra tesislerin adını Altınmeşe Park olarak değiştirmekle kalmamış tesisi baştan sona yenilemiş.
Ama yazı konumuz bu değil.
Ben Muzaffer Altıntaş’ı kısaca anlatayım size izninizle.
Muzaffer Bey Samsunlu down sendromlu çocukların manevi babası gibidir.
Muzaffer Altıntaş bir babadır ama çocuklarının her biri sağlıklıdır çok şükür.
Buna rağmen Özlem Yeşilyurt’la birlikte Samsun’da down sendromlu çocukların farkına varmamızı sağlayan çalışmalara imza atmıştır.
Ki;
Şimdilerde bir annedir ama o zamanlar henüz bekar bir hanımdı Özlem Yeşilyurt ve o çocukları o da bir anne şefkatiyle sahiplenmişti.
Ve ben buna çok şaşırmıştım ilk zamanlar.
Bana “Tanıdığın iyi yürekli bir iki insan sayar mısın?” diye sorsanız size Muzaffer Altıntaş’ı ve Özlem Yeşilyurt Temiz’in adını veririm.
Down sendromlu çocuklar ne kadar özelse, bu çocukların Samsun’da hamilini yapan Muzaffer bey ve Özlem Hanım da o kadar özeldir.
Önceki gün davet edildiğim o etkinliğe gittiğimde iyi yürekli insanların Özlem Yeşilyurt Temiz ve Muzaffer Altıntaş’la da sınırlı olmadığını öğrendim.
Her ne kadar onlarla yine ilgileniyor olsa da Muzaffer Altıntaş işlerinin yoğunluğu nedeniyle dernek başkanlığını bırakmıştı ama buna rağmen o çocuklar sahipsiz kalmamış.
Dün öğrendim ki Meryem Gezer Sevinç adında genç bir akademisyen hanım dernek başkanı olmuş ve Özlem Yeşilyurt Temiz’in de aralarında bulunduğu bir gurup gönüllü ile birlikte sorumluluğu üstlenmiş.
Dün özel bir gündü.
”Melek Yüzler” olarak tanıdığım Down Sendormlu çocuklarla bir süreliğine birlikte oldum.
Elif Güler’i tanıdım mesela.
Elif Güler ailesiyle birlikte İstanbul’dan Samsun’a göç etmiş 19 yaşında down sendormlu bir genç kızdı.
Lise eğitimi almış üniversite sınavlarına hazırlanan bir genç kız olarak down sendromlu çocuklarımız için bir rol model olabilecek özelliklere sahip.
Bu çocukların bakımı ve yetiştirilmesi için gerek ailelerin ve gerekse onların eğitimini üstlenen kişiler için yaşamın çok kolay olmadığını biliyorum.
İnancım odur ki Allah onları da ‘özel’ yaratmış.
Bu çocukların özel gününde onların sevincine ve kıvancına bir süreliğine ortak olma şansını yakaladığım için mutlu oldum kendimi çok özel hissettim.