Doların Ateşi Düşmüyor

Doların ateşi sönmüyor.

Kur Korumalı Mevduat uygulamasına rağmen, yazının yayına hazırlandığı sıralarda dolar 15,35'den işlem görüyordu.

KKM uygulamasının başladığı 21 Aralık sabahı dolar kuru 12,46 imiş.

Uygulama başladığı günden bu yana beş ay gibi bir süre geçti biliyorsunuz.

O günden bu yana yani yaklaşık beş aydaki artış 2,89 Tl olmuş.

Önemli bir fark.

''Sana ne bundan dolarla ne işin var?'' dediğinizi duyar gibiyim ama döviz kurlarındaki her bir kuruş artış bile ekonomiye ve dolayısıyla bizim sırtımıza yük olarak biniyor.

Döviz kurları sabit kaldığında seviniyoruz.

Seviniyoruz çünkü bir süre en azından zam haberleri işitmiyoruz.

Geçen hafta otogaza indirim gelmişti.

Dolar arttığı için şimdi otogaza da zam gelme ihtimali çok yüksek.

Benzine zam geldi biliyorsunuz.

Mazot 22,23 lira.

Çarşamba ve Bafra ovalarında mevsimlik ürün çıksa bile sebze fiyatları kış aylarına göre çok ucuzlar mı bilemedim.

Üç hafta önce 40 liraydı taze fasulye.

Yerli ürün çıktı, taze fasulye 20 liraya kadar düştü.

Fiyatı en çok düşen ürünler dolmalık biber ve patlıcan olmuştu.

Bu iki ürün de pazarda 14 liraydı bu hafta.

Sebze- meyve zaten olmazsa olmaz ama yumurta, yağ, süt veya yoğurdun ikisinden biri satın alındığında, bir ailenin pazar yerinde filesi 250 liradan aşağıya dolmuyor.

Haftalık minimum 250 lira harcanan bir semt pazarında bir ailenin aylık pazar masrafı bin lira dolayında oluyor yani.

Dar ve sabit gelirliler için geçim her geçen gün zorlaşıyor.

Asgari ücret 4 bin 253 lira.

Ki;

Türkiye’de her iki çalışandan biri asgari ücret alıyor.

En düşük emekli maaşı 2 bin 500 lira.

Bu düzeyde emekli aylığı alanların sayısının da 2 milyon dolayında olduğu biliniyor.

Bu da demek oluyor ki çok sayıda kişi geçim sıkıntısı çekiyor.

Bu durumda dar ve sabit gelirlilerin ev veya otomobil sahibi olmaları da hayal ötesi bir durum oluyor haliyle.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Müjde' olarak açıkladığı teşvik paketinde ev almak isteyenlere ucuz kredi verileceğini duyurdu biliyorsunuz.

Asgari ücretle çalışanların ev veya otomobil sahibi olma ihtimallerini çok zayıf hatta imkansız bir durum olarak görmekle birlikte, memur veya işçilerin yani  bordrolu çalışan karı-koca bir aile için bile ev veya otomobil sahibi olma ihtimali çok zayıf artık.

''Premium'' olarak tanımlanan ve fiyatları 6-7 milyon liraları bulan otomobiller bize göre zaten hiç değil ama piyasaya yeni çıkan baz donanım seviyesindeki bir otomobilin fiyatı bile 450 bin lira dolayında.

Cumhurbaşkanı'nın müjdesinden sonra Samsun'daki ev fiyatlarına bakınca da, kredi kullanarak alınacak evlerin fiyatı da 400 bin liradan başlıyor.

Samsun'da 2 milyona da, 4 milyona ev satılıyor.

Samsun'da durum böyleyse İstanbul, Ankara ve İzmir'de ev fiyatlarının nereye varacağını varın siz düşünün artık.

Aylık taksiti 2 bin lirayı bulan krediyi de hangi banka verir, verirse de bu taksitler nasıl ödenir onu da bilemedim.

Tansu Çiller, 'İki Anahtar' vaadiyle seçim kazanmıştı.

İki anahtardan kasıt, bir ev ve bir arabaydı.

Çillerin o vaadi gerçekleşmedi ama AK Parti iktidarının ilk yıllarında ekonomi düzelince çok sayıda vatandaş ev ve araba sahibi olmuştu.

2007'den sonra ekonomi bozulmaya başladı ancak, AK Parti iktidarı döneminde uzun süre enflasyon tek hanelerde kalmayı başarmıştı.

Ülkemizin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiği tarihe kadar dolar 4,5 lira dolayındaydı.

Bugün 15 lirayı gördü.

Enflasyon da tek hanelerden yüzde 70'lere ulaştı ancak yurttaşların geliri aynı oranda artmadı maalesef.

İki anahtar vaadi tutmadı ama günümüzde tek anahtar sahibi olmak da mümkün görünmüyor artık.