Yazarlar // 11 Eylül 2014 Perşembe 00:00
Ragıp GÖKER
Nükleer santralleri bilmiyorum.
Teknolojileri hakkında da bir bilgim yok.
Ama Japonya depremindeki Fukuşima Nükleer Santrali’nin yol açtığı felaketin izleri hala silinemedi. Ki; teknolojik gelişimimizin Japon’lardan daha iyi olduğunu söyleyemez kimse.
O bakımdan Mersin’deki Akkuyu bölgesi ile Sinop’un İnce Burnu’nda yapılacak nükleer santraller, her türlü güvencenin verilmesine rağmen ne yalan söyleyeyim beni korkutuyor.
Nükleer santralin yanı sıra birileri ayrıca Gerze’de de termik santral kurmak istemişlerdi.
Gerze halkı ‘’İstemeyiz’’ diyerek direndi.
O termik santrali yapamadılar biliyorsunuz Gerze’de.
Ülkemizin enerjiye ihtiyacı olduğunu ben de biliyorum.
Kaldı ki, dört büyük hidroelektrik santralinde üretilen elektrikle ulusal enerji ağına katkı veren bir şehiriz biz.
Birileri neye dayanarak söylediyse ‘’Samsun, Türkiye’nin enerji üssü olacak’’ diye. O tarihten sonra enerji sektöründe kirli yatırımcıları Samsun’da yatırım yapmak için cesaretlendirmiştir.
Aksi iddia edilse de bana göre Termik Santraller kirli yatırımdır.
Tıpkı 6 numaralı fuel oil’le yani bildiğiniz adıyla söyleyeyim bir nevi ziftle çalıştırılmak amacıyla kurulan o mobil santraller gibi.
Şimdilerde doğal gazla çalışıyor gerekçesiyle bizi zehirlemediği söylenen o mobil santral ki sayıları ikidir. Yatırımcıları birçok il ve ilçeden kovulmuşlardı, bütün malzeme ellerinde kalmışken birileri ‘’Gelin şehrimizde kurun’’ diye davetiye çıkarmıştı kendilerine.
Muradım geçmişte yapılan hataları hatırlatmak değildir.
Ama bugün termik santral kurmak için Terme’yi seçenler, cesareti işte bu anlayıştan alıyorlar diye düşünüyorum.
Samsun, ülkemizin enerji geçiş üssü olarak avantaj sağlasa bile ben bunu istemiyorum.
‘’Terme, termik santral kurmak için bu ülkedeki en uygun yer’’ dedi. Terme’ye o termik santralleri kurmak isteyen firmalardan birinin sahibi.
Şimdilik iki firma çıktı ortaya ama ben sayılarının artmasından korkuyorum.
O kirli yatırım için Terme’nin seçilmiş olması beni ürkütüyor.
Hedef HALK’ın yayınları ve ESM Samsun Şube Başkanı Müşvik Veysel Erdoğan’ın açıklamaları sonrasında Terme halkının başlangıçtaki sessizliğini bozduğunu ve direnecek gibi bir görüntü vermesi beni umutlandırmıştır.
Bu sürecin akşamdan sabaha sonuçlanacağını düşünmüyorum. Terme’ye o kirli yatırımı yapmaya niyetli olanlar, halkın direncinin en zayıf olduğu anı kollayacaklardır.
Zira iştahları kabarmış bir kere.
Dün manşetinden duyurduğu haberle Greenpeace örgütünün de devrede olduğunu yazdı gazete.
Bu çok önemli bir gelişmedir.
Greenpeace’in Terme’nin tehlikede olduğunu fark etmesi ve Terme halkı ile birlikte direnecek olması umut verici bir gelişmedir.
Terme Halkı, en az Gerze halkı kadar direnebilirse ben Terme’nin kirli yatırımcılar için cennet olmaktan çıkacağına inanıyorum.
Diren Terme, galiba kurtulacaksın.