Diplomasi Nedir?

Adamın biri Afrika'da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek; bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karşıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor.

"Şimdi başım dertte" diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış, yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yöne dönerek kemikleri yemeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş. Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş, "Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mıdır ki?" diye sormuş. Bunu duyan leopar bir anda donup kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış. "Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş leopar.

Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini kullanarak leopardan kurtulacağını düşünmüş. Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar köpeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna, "Atla sırtıma, gidip şunu yakalayalım" demiş. Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte yaklaştığını fark etmiş. "Şimdi ne yapacağım" diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek, kemikleri yemeye devam etmiş. Leopar tam saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş;

"Bu aptal maymun da nerede kaldı? Yarım saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim, hala haber yok."

Diplomasi böyle bir şey işte...

Yapabiliyorsan; hızlı düşün, sakin ol, güçlü görün, düşmanını kendi silahı ile yen...

DEVLET MALZEME OFİSİ BİNASI

Samsun’da Devlet Malzeme Ofisi’nin bir binası vardı, şimdi yıkıldı yıkılacak.

Bu binayla ilgili bir konu geldi kulağıma, şaşırdım.

Konu ne?

Bina, bir başka devlet kurumu tarafından alınmış.

Bu kurum bu binayı yıkarak yerinde çok katlı bir başka bina yapmak istemiş.

İstemiş de ilgili belediyeden burada altı katın üzerinde inşaata izin verilmediği bilgisi gelmiş.

Hoppala…

Evet, hoppala ya…

Altı katın üzerinde inşaata izin verilmediğini belirten belediye nasıl olur da denizin hemen kenarında 30 katlı bina yapılmasına izin verir?

O çok katlı, deniz kenarındaki bina emmilerinin mi birader?

Yoksa kendilerinin mi?

Hani otel yapılıyor ya, işte o bina.

Birine izin vereceksin, diğerine vermeyeceksin.

Bunda kesin bir hinoğlu hinlik vardır.

Vardır da nedir, anlayabilen var mı?

GAZİ CADDESİ

Cuma sabahı Gazi Caddesi’nin bir bölümünde çalışma başlatıldığını gördüm.

Belediye çalışanları yoldaki parke taşlarını kaldırıyordu, sırada trotuarlar varmış onlar da yeniden düzenlenecekmiş.

Caddedeki parke taşları kaldırılınca altından asfalt mı çıkıyor ne…

Acaba hangi belediye yapıyordu bu çalışmayı?

İlkadım mı yoksa Büyükşehir mi?

Aslında görev Büyükşehir’indi, çünkü ana arterler Büyükşehir Belediyesi’ne aitti.

Ancak parke taşların söküldüğü bölümde İlkadım Belediyesi’nin araçları bulunuyordu.,

Görevlilere sordum:

Ne oluyor?

Parke taşlarını söküyoruz.

Onu gördüm de, burada ne yapacaksınız?

Asfalt yapacağız…

Peki, sökülen parke taşlarını ne yapacaksınız?

Onları yeni açılan yollara döşeyeceğiz, yani yeni mahallelere…

Oradaki insanlar, kullanılmış parkelere mi basacaklar yani, olur mu böyle…

Kalabalık yerlere yeni imalat, kalabalık olmayan yerlere ise kullanılmışlar…

Haa..

Bu yapılan nokta beğenilirse, Gazi Caddesi’nin tamamı da aynı şekilde düzenlenecekmiş.

Trotuarlarda ise engelliler için düzenleme olacakmış.

Aman ha, o düzenlemede ortaya direk falan unutulmasa da…

GÜNÜN FIKRASI

Bektaşi’nin birini içki içtiği için yaka paça kadıya götürürler. Kadı Bektaşi’yi görür görmez:

—“Behey kafir! Bu yaşta hala içiyorsun bu zıkkımı. Utanmıyor musun? Bilmiyor musun haram olduğunu” der.

—“Sırtınızdaki ipek kaftanda haramdır” diye karşılık verir, Bektaşi.

Kadı:

—“Bunun içine pamuk katarlar.”

Bektaşi:

—“Bu zamanda doğru adam mı kaldı, içkiye de yarı yarıya su katıyorlar!!!”

GÜNÜN SÖZÜ

Akıllı insan aklını kullanır, daha akıllı insan başkalarının aklını da kullanır. Bernard SHAW

DUVAR YAZISI

Başına gelenlerin daha korkuncu da olabilirdi. Mesela benim başıma gelebilirdi.