Kim doğru söylüyor? Hükümet yetkilileri ikide bir ortaya çıkıp Türkiye’de işlerin ne kadar iyi gittiğini anlatıp duruyor. Bu anlatımlar eğer vatandaşa moral verme amacını taşımıyorsa bir yanlışlık var galiba. Çünkü enflasyonun düşmesinin sevindirici olduğunu söyleyen Hükümet yetkililerini Devlet tekzip ediyor.
Devlet ve Hükümet piyasadaki artışları görmezden geliyor çünkü Devlet ve Hükümet tek adam tarafından yönetiliyor. Devlet pahalılık var derse hükümet hayır diyemiyor var diyor. Yok, Devlet pahalılık yok derse bu kez Hükümet’in var diyecek hali yok ya…
Türkiye’de yoksulluk sınırı her geçen gün artıyor. Vatandaşlar da bu sınırın 10 bin lira mı, kırk bin liramı olduğunu bilmiyor. Vatandaş yoksulluk sınırının ne kadar olduğunu biliyor da derdini korkusundan anlatamıyor. Benim Yoksulluk sınırının Türkiye’de kaç lira olduğunu artık ne vatandaş, he hükümet ne de saray biliyor. Kimse bilmiyor, sadece söylenen rakamları tekrarlıyorlar yönetenler. Vatandaş ise pazardan eve dönerken evde nasıl sözlerle karşılanacağını nasıl azar işiteceğini kendisine nasıl dert yanılacağını düşünüyor.
Türkiye’de seçimler konuşulmaya başlandı, bu seçimler yapılmadan İktidar çeşitli zamları yapmak yerine belki indirimlere gidecek diye düşünürken akaryakıta üç gecede üç kez zam geldiğini gördüm. Akaryakıta bu kadar zam yapan Devler ve Hükümet ne diyecek, dediklerine kim inanacak?
Ben söylenenlerin hiçbirisine inanmayacağım, çünkü yalan söylediklerini biliyor olacağım. Gelelim soruya: Doğruyu kim söylüyor; Hükümet mi, Devlet mi?
22 YIL ARADAN
1972 yılında Trabzonspor’a teknik direktör olan ve son PTT karşılaşmasında takımı deplasmanda 1 – 0 yenilince Karadeniz’de Samsunspor, Giresunspor’dan sonra 3. takımı da Türkiye Birinci Lig’ine (o zamanki adı öyleydi) çıkaramadığı için yıllar yılı kahrolan Kamuran Soykıray aramızdan ayrılalı tam 22 yıl oluyor. Tarihler 13 Ekim 2000’i gösteriyordu ve saat tam 17.00 idi. Hatırlıyorum da haber şöyle düşmüştü: Türk futbolunun emektar ismi, eski futbolcu ve teknik direktör Kamuran Soykıray vefat etti.
Teknik Direktörlük görevini bıraktıktan sonra yıllarca Milliyet Gazetesi’nde birlikte çalıştık. Futbol ile ilgili yazılar yazıyordu. Futbol ile ilgili saatlerce konuştuğumuz günler oldu. Çevresinde sevilen bir kişiliği vardı.
Samsun’da yaşadığı yıllarda futbol düşünmekten hiç kopmamıştı. Rahat uyu hocam…
13 Ekim gününü Samsunspor unutacak mı acaba, merak ediyorum. Samsunspor ne yapmalı? Öncelikle Kamuran Soykıray’ı hatırlamaları ve anmalı, sonrasında da Büyük Cami’de mevlit okutmalı. Yani kısaca anmalı ve hatırlamalı. Bunu unutursa Samsunspor yöneticileri yarın kendilerinin de ölünce unutulacağını akıllarından çıkarmamalı.
GÜNÜN SÖZÜ
Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar.(Balzac)