Ders Zili Çaldı

Uzaktan Eğitim sona erdi ve okullarda ders zili çaldı. AK Parti İktidarı’nın eğitime yaptığı en büyük olumsuzluk da yeniden gündeme geldi. Nedir bu olumsuzluk, biraz açıklayayım dilim döndüğü kadar: Köyler mahalle oldu sonrasında taşımalı eğitim gündeme geldi ve uygulanmaya başlandı. Ardından mahalle olan köylerdeki okullar kapanınca öğretmenler mahalleleri cami imamlarına bıraktı. Bu halkın düşünce yapısını değiştirmek ve vatandaşı imamın bilirkişiliğine bırakmak gibi bir olumsuzluğu ortaya çıkardı.

Köylü, yani yeni mahalleliler danışmak için öğretmen yerine imamı tercih etmeye başladı. Sonrasında öğrencileri ilçe merkezlerine taşımak için servisler ortaya çıktı. Servislere ücretler ödendi, öğrenciler ilçelere giderken beslenme çantalarına yiyecekler konuldu. Oysa köyde öğle tatillerinde çocuklar evlerine gidip yiyebiliyorlardı. Kantinlere muhtaç olmuyorlardı. Bütün bunlar ne için yapıldı sorusuna cevap olarak alışverişi çocukluk yaşlarından yavrulara aşılamak olarak söyleyebiliriz. Yani tüketim toplumu yaratmanın ilk adımının buradan atılması sağlanmış oldu. Türkiye böylece üretimden uzaklaştırılıp tüketime yöneltildi, bu bilinç daha ilkokul birinci sınıftan itibaren çocuklara aşılandı. Yani aşı sadece salgın hastalık için değil bilinçaltlarına toplumu tüketime yönlendirmek için de yapılmış oldu.

Ders zili çaldı, çocuklar okula gitti, yüzyüze eğitim başladı. Olması gerekendi ve olmaya başlandı. Peni okullar buna hazır mı, Milli Eğitim Müdürlükleri çocukların okullara getirilmesi için çalışmalarını tamamlayabilmiş mi?

Okullardan gelen şikâyetler var. Yeterli dezenfektan alınmadığı iddia ediliyor. Çocuklara maskeler dağıtılacak mı yoksa parayla mı satılacak belli değil, eğer parayla satılacaksa kim satacak, yok dağıtılacaksa her öğrenciye bir gün boyunca bir tek maske mi verilecek?

Bütün bunlar için, yani hijyen malzemeleri ve maskeler için velilerden para istenecek mi?

Bir başka konu da ilkokulların dışındaki orta dereceli okullarda okuyan öğrencilere aşı yapılacak mı?

Bütün bu soruların yanıtları bulunup icraata geçilmeden yüz yüze eğitime geçmek salgını tetiklemeyecek mi? Hep sorular, benim aklıma takıla bu sorular öğretmenlerin akıllarına takılmıyor mu, öğretmenlerin de bir aileleri olduğu düşünülüyor mu? Ya öğretmenler çocuklarını getiren velilerden okunda hastalığa yakalanırsa ne olacak?

HÜKÜMETİN SİNYALİ Mİ TAKILDI?

Adamın biri oturduğu yerden olduğu yerde dönen arabayı izliyormuş. Dayanamayarak arabanın yanına gitmiş. Bir de bakmış direksiyondaki Temel. Hafif meraklı bir tavırla sormuş:

Kardeşim bir saattir seni izliyorum. Olduğun yerde neden dönüp duruyorsun?

Temel de adama şöyle bir bakıp cevap vermiş: Sinyalim takıldı da...

Pandemi konusunda bir dedikleri diğer dedikleriyle uyuşmuyor. Sağlık Bakanlığı ile doktorların söyledikleri birbirlerini tutmuyor. Uzmanlar yeterli önlemlerin alınmadığını dile getirip salgının artış durumuna geçtiğini açıklarken Sağlık Bakanlığı bu söylemlerin üzerini örtebilmenin yollarını arıyor.

Neymiş dördüncü aşı vurulacakmış. Üç aşısını vurduran ve dördüncü aşısı henüz çıkmayan birisi olarak soruyorum buradan: Hiç aşı olmamış insanlar, yani aşı karşıtları için ne düşünülüyor? Aşı olmayıp hastalığa yakalananlar, diğer vatandaşların hayatlarını risk altına sokmuyorlar mı?

Hükümet’in altığı kararlar da kafaları karıştırıyor. Bir taraftan maske, mesafe ve hijyen deniliyor diğer taraftan aşılamayı yapamıyorlar.

Aşı yoksa yok deyin, aşıyı gerekirse parayla satın, ancak onu da yapamazsınız çünkü seçim var önümüzde, buna cesaret edemezsiniz.

UÇUŞA GEÇERKEN DİKKAT

THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, iç hatlarda bugünden itibaren seyahat edecek yolcuların ya aşı kartını ya da PCR testinin negatif olduğunu ibraz edeceğini belirtti. Türk Hava Yolları (THY) Genel Müdürü Bilal Ekşi, Twitter'dan, "Lütfen not alalım" başlığıyla bir hatırlatmada bulundu. Ekşi, "İç hatlarda bugünden sonra seyahat edecek yolcularımız ya aşı kartını ibraz edecek ya da PCR testi yaptırıp, negatif olduğunu ibraz edecektir" dedi. Doğrusu bu, ancak aşı karşıtları ne olacak, bunları ibraz edemeyeceklere uçuş hakkı tanınmayacak mı?

GÜNÜN SÖZÜ

Düşmanlarınızı sevin çünkü kusurlarınızı yalnız onlar açıkça söyleyebilir. (Benjamin Franklin)