Deplasman korkusu

Yeni kadro ile çıktığımız Tavşanlı maçı da kötüydü. Kalecimiz ve biraz da şansımızın yardımıyla kurtulmuştuk gol yemekten.

Sonra sahamızdaki Göztepe maçını çok iyi oynamıştık doğrusu.

Kartal Maçı bol gollü bir galibiyetti ama Göztepe maçını aramadık değildi hani.

Ben doğrusu bir deplasman maçı daha bekliyordum takımla ilgili düşüncelerimi netleştirmek için.

Bolu maçı tam anlamıyla iyi bir örnekti benim için.

Bu lig’de bizim takıma denk kaç takım var diye sorsanız ilk aklıma gelen Bolu takımı olurdu.

Hem denk bir takım hem de takımımızı deplasmanda görme isteği.

Görmez olaydım.

Oysa maça iyi başladığımızı iyi düşünüyordum. İlk 10 dakika oyunu kontrol eden tarafın biz olduğunu söyleyebilirim.  Ama direncimiz bu kadarmış çabuk çözüldük.

Orta sahamız ilk 1o dakikadan sonra tel tel döküldü desek abartmış sayılmayız,

Fatih Şen, bir tek topu olumlu kullanamadı.

Dimitrov, maçın başında verdiği olumlu sinyali sürdüremedi. O da arkadaşlarına uydu.

Mustafa Kayabaşı, Ne oynadığını ben anlamadım. Anlayan birisi varsa beni gelsin.

Besim Durmuş  çözümü bulmuş aklınca orta alanda ne yaptığını bilen tek oyuncu gibi görünen  Roberts’ı dışarı alırken oyuna Haluk Türkeri’yi sürdü.  Ama Durmuş’un bence atladığı bir şey vardı. Gol yollarında değildi sorun. Sorun topu o bölgeye taşımaktaydı.

Birçok kişi beğenmiyor olabilir ama Kere’yi aradı gözlerim bu maçta. Yediğimiz iki golün faturasını da ben olsam Ercan Yazıcı’ya çıkartırım. İlk Goldeki gibi rakibinin arkasında kalan bir stoper’in yapacağı tek şey topun kendi kale ağlarından çıkarılmasına yardımcı olmaktır. İkinci golde ise boşalttığı alandan golü yedik. Hatırlayın Lokman’a yardıma gitti bu genç adam çevrilen top ta altı pasta onun olması gereken yerde rakip futbolcuya geldi. İnanılır gibi değil. İki golde savunma hatasından ve özellikle bu genç adamın inanılmaz hatalarından oluştu.

Besim Durmuş’un Ercan’ı kendi sahamızda oynadığımız maçlarda oyna sürmesini doğru bulurum ama deplasmanlarda ve özellikle denk takımlarla oynadığımız ve baskı altında oynayacağımız kesin olan maçlarda daha tecrübeli oyuncuları kullanması gerektiğini düşünüyorum.

Bir de Lokman Gör, Bu kardeşimiz bir iyi bir kötü, iyi çalışmıyor olsa gerek. Çok ağır bir kere bu kardeşimiz kendi etrafında dönene kadar mevsimler bile dönmüş oluyordu. Bu kardeşe ihtiyacımız var, biraz daha fazla çalışmasını beklerim ben.

Abdülkadir gene en iyi adamımızdı. Golünü attığı gibi arkadaşlarına yardım etmesi de övgüye değer bence. Maçın berabere bitmesi için de elinden geleni yaptı bence. Beraberlik gölü üst direkle birlikte bir puanımızı da dışarı attı.

Bizim takım için söylenecek tek şey şu: Sahamızda kazanırız belki

Ve fakat

Deplasmanlar hala kabus olacak gibi görünüyor