Necattin Demirtaş aradı dün, ‘’Şark kurnazlığı bana yakışmaz’’ dedi. Arama nedeni de dünkü yazımla ilgiliydi. Şu meclisten borç isteme yetkisini eleştirmiş ve dün, ‘Demirtaş’tan beklemediğim bir hamle’ diye yazmıştım.
‘’Niyetim kötü değildi’’ diye başladı söze.
O yazıda da belirttim. Ben Necattin Demirtaş’ı samimi bulanlardanım. ‘’Niyetim kötü değildi’’ derse buna inanırım.
Ve fakat
Zamanlamasını doğru bulmadığımı yinelemek isterim.
Ki; kendisi de zamanlamanın uygun olmadığını biliyor.
‘’Ama devlette devamlılık esastır’’ diye de devam ediyor.
‘’Seçimi benim kazanacağıma dair bir garanti yok ki, ben seçilecek başkan kim olursa olsun onun elini rahatlatmak için borçlanmak istemiştim’’ derken, seçilecek başkanın elinde işlere devam etmesini sağlamak amacıyla belediyenin kasasına nakit para bırakmak niyetinde olduğunu ısrarla vurguluyor.
Dünkü yazıda, ‘’Rakiplerine saygılı olduğunu bildiğimiz Demirtaş’tan şark kurnazlığı algısı uyandıracak böylesi centilmenlik dışı hamleleri görmek herkesten çok beni üzer’’ şeklindeki ifadeye içerlediğini söyledi Başkan Demirtaş.
Kendisine haksızlık yapmak istemem.
Arayıp, ‘’Niyetim kötü değildi’’ diye söylemesi bile Necattin Demirtaş’ın ne kadar nazik ve yanlış anlaşılmaktan korkan bir kişiliğe sahip olduğunu göstermiştir.
O yetkili meclisten isteyip istememe konusunda uzun süre düşündüğünü de söyleyen Necattin Demirtaş, kötü niyetli bir davranış olmadığını vurgulamak için ayrıca şunları da söyledi:
‘’Belediyeciği bilen herkes biliyor olmalı ki, meclis o yetkiyi vermiş olsaydı bile gelecek para kullanılamazdı. AK Parti bu seçimi kazanacağına inanıyorsa bu karara ‘Evet’ demeliydi. Ben dahil kimsenin bu seçimi kazanacağına dair bir garantisi yoktur. Muhalefet bu karara ‘Hayır’ demekle seçimi kazanamayacağına inandıklarını göstermiştir’’
Meclisten seçim öncesi böyle bir yetki istemesini eleştirdiğimiz için, kendisini haklı görmüş olsa bile Demirtaş bize gönül koymamalıdır.
Kaldı ki böyle bir hamlenin zamanlaması siyaseten de hatadır.
Bazı medya kuruluşlarında meclisin bile Demirtaş’a güvenmediği yorumları yapılıyor. O yorumları yapanlarda böyle bir algı uyanmışsa suç kimin. Suç, böyle yazanların mı yoksa bu algının oluşmasına neden olan bizatihi Demirtaş’ın kendisimi. Şöyle veya böyle, seçime çok kısa bir süre kalmışken meclisten borçlanma yetkisi istemek şık düşmediği gibi siyaseten de Demirtaş’ı zor durumda bırakacak bir hataya dönüşmüştür.