Samsun Büyükşehir Belediyesi garip işler yapma uğraşında. Mustafa Demir yönetimindeki Büyükşehir belediyesi betonları yıkıp yerine yenilerini yapmak için uğraş veriyor. İnşaat işleri eğitimi almış bir kişinin başka bir düşüncesi olmasını beklemek de hayalciliktir. Samsun’da şimdi de ne yapıyor Mustafa Demir?
Meydan genişletilecek, önce Cumhuriyet Meydanı’ndaki binalar yıkılacak, ardından otobüs firmalarının bulunduğu bölüme kazmalar vurulacak. Belediyeye ve kamuya ait olan binaların yıkılması belki kolay da vatandaşa ait olan binalar ne olacak? Kamulaştırılacak mı? Eğer oradaki şahıslara ait binalar kamulaştırılacaksa ücretleri nasıl ödenecek? Madem Büyükşehir Belediyesi’nin bu kadar binayı kamulaştıracak parası var o parayı harcayacak yer bulamıyor mu?
Cumhuriyet Meydanı’nın deniz tarafındaki Banka Binaları, oteller de yıkılacak mı? Söylenenlere bakılırsa yıkılacak binaların yerine yani yıkılacak iş merkezi yapılan eski SSK’nın yerine Büyükşehir Belediyesi mi taşınacak? Aklıma geliverdi, o bölgeye dozerler girince Atatürk Müzesi olan yer de yıkılacak mı? Bir tarih, yani Türkiye Cumhuriyeti’nin yolunun çizildiği Samsun’daki Atatürk’ün kaldığı ev de yıkılacak mı? Ah Mustafa Demir ah… Ne olur şu Samsun’da bir de yıkmadan bir şeyler yap.
ÖNEMLİ OLAN BİLİNÇLENDİRMEK
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Haydi OMÜ'lü Sen de Katıl” sloganıyla yaşam merkezi çevresinde düzenlenen “Yaşanabilir Kampüs İçin Atıkları Sıfırlıyoruz” etkinliğine katıldı.
Eğitimciler bu etkinlikte öğrencilerle birlikte oldu. Etkinliğin yapıldığı yer ÖMÜ’ nün alanının içiydi. Eğer ÖMÜ gibi eğitim veren bir yerde başta Rektör olmak üzere yönetenler ve eğitimciler de öğrencilerle atık topluyorsa, soruyu sormak gerekir: O atıkları oraya kimler attı? Ve bir soru daha sorulur: Üniversiteye gelene kadar öğrencilere çevre bilincinin aşılanmaması ve çevrenin bu kadar kirletilmesinin sorumlusu kimlerdir?
Bir taraftan başlamak gerekir doğrudur da başlangıç noktası Üniversite olmamalıdır. Çevre bilinci daha çocukluğunda aileler tarafından verilmeye başlanmalı, sonrasında ilkokul, ortaokul ve lisede bilinçlendirme artırılmalıdır. O zaman çocuk Üniversiteye gelince bilinçlendiğinden çevresini kirletmez. Unutmamamız gereken “beşikte giren huyun mezara kadar sürdüğü” gerçeğidir.
GÜNÜN SÖZÜ
İnsanların en çok korktuğu şey yeni bir adım atmak, yeni bir söz söylemektir. (Dostoyevski)