Yazarlar // 20 Temmuz 2016 Çarşamba 00:00
Ragıp GÖKER
Cuma günkü başarısız darbe girişimi ile ilgili detaylar açığa çıkıyor.
‘’Akşam saat 10’da darbemi yapılır?’’ sorusuna cevap bulundu mesela.
Meğer cuntacıların planı, sabaha karşı saat üçte harekete geçmekmiş ama planları deşifre olunca, darbe girişimini aceleye getirdikleri anlaşılıyor.
Darbe planının, Cuma günü saat 16 dolaylarında haber alındığı ve MİT’in bir üst düzey yetkilisinin katılımıyla Genel Kurmay’da bu konuda bir toplantı yapıldığı biliniyor.
Böylesi bir haberi MİT’in Cumhurbaşkanından gizlenmesi düşünülemez. Ancak Cumhurbaşkanı ayrıldıktan 15 dakika sonra bombalandığı bilinen otelin güvenlik kameralarındaki görüntülerde, baskının hava karardıktan sonra gerçekleştiği, buna karşın Cumhurbaşkanının oteli hava karardıktan veya karamaya yüz tutuktan sonra terk ettiği anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanının otelden geç ayrılması iki nedenden kaynaklanmış olabilir.
Gündüz gözüyle operasyon yapılmayacağına inanılması nedeniyle Cumhurbaşkanının oteli terk etmek için havanın kararması beklenmiş olabilir.
Bu durum ilk ihtimal olarak ortaya çıkıyor.
MİT’in böyle bir haberi Cumhurbaşkanına bildirmemesi gibi bir ihtimal düşünülmeyeceğine göre, darbe ile ilgili haberin Cumhurbaşkanına ulaşmasının engellenme durumu ikinci ihtimal olarak görülüyor ki, Cumhurbaşkanının yaveri bile darbeciler arasında olduğu gerekçesiyle gözaltına alındı biliyorsunuz.
Darbeciler, bu planının başarı şartını, Cumhurbaşkanını etkisiz hale getirmekten geçtiğine inanmışlar.
1. Ordu Komutanının Cumhurbaşkanını arayarak ‘’Ankara’ya gitmeyin, İstanbul’a gelin, ben güvenliğinizi sağlarım’’ diyerek Cumhurbaşkanının İstanbul’a ulaşmasını sağlaması, darbenin başarısızlığa uğramasını sağlayan önemli unsurlardan biri olarak biliniyor.
Cumartesi günü sabahın erken saatlerinden itibaren darbe girişimi püskürtülürken, aynı anda orduda ve yargıda geniş çaplı bir temizlik hareketi de başlamış oldu.
Başlangıcı itibariyle acemice bir eylem izlenimi vermiş olsa da, darbe girişiminin kapsamlı planlandığı da belli oluyor.
Mesela darbe sonrasında hangi ilde kim emniyet müdürü, kim sıkıyönetim komutanı olacak bütün bunlar belirlenmiş.
Bakanlar kurulu listesi bile hazırlanmış.
Tamamı darbeye bulaştı mı bilinmez ama yurt genelinde 7 bin dolayında kişi gözaltına alındı.‘Paralel Devlet Yapılanması’ diye bilinen yasa dışı örgütün, devletin en önemli mevkilerinde kendilerine yer edindikleri zaten biliniyordu ama Cumhurbaşkanı yaverinin bile cuntacılar arasında olması ürkütücüdür. ‘’Her şerde bir hayır vardır’’ sözüne inanmış insanlarız, başarısız darbe girişimi, ülkemize devlet içine çöreklenmiş paralel yapıdan kurtulmak için büyük bir fırsatı doğurmuştur.Mesela tutuklama ve gözaltı gibi uygulamaların başta Samsun olmak üzere bölgemizdeki illerde nereye kadar uzanacağı da başka bir merak konusudur.