Yazarlar // 26 Ağustos 2019 Pazartesi 11:28
İsmail BAŞARAN
Samsun’un bazı ilçelerinde oluşan sel can ve mal kaybına yol açtı. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, sağanağın sele yol açtığı Salıpazarı ve Terme ilçelerine giderek hasar tespit çalışmasında bulundu, "Mağduriyet önlenecek, yaralar sarılacak" dedi.
Buyurun buradan yakın, siz inandınız mı bilmiyorum da ben verilen bu söze pek inanmadım. Çünkü yaraların sarılması iki çünkü sel baskınına uğrayan bazı ailelerin mallarını yerine koymasına yardım etmek soruna çözüm bulmak değildir. Önemli olan sele yol açan nedenlerin bulunup ortadan kaldırılmasıdır.
Neymiş efendim terfi sistemlerinden kaynaklanmış atık suların denize akması da şimdi bu sistem gözden geçiriliyormuş. Samsun Büyükşehir belediyesi ilgililerine küçük bir hatırlatma yapayım:
Düğün geçtikten sonra kınanın nereye yakıldığı halk arasında bilinir öğrenmek isterseniz sorarsınız.
Efendim Samsun Büyükşehir Belediyesi "Terfi sistemlerini tamamını gözden geçiriyormuş." Bugüne kadar bu konuda bir çalışma yapıldı mı veya yapılan çalışma yeterli oldu mu?
Demek ki olmamış, Algun suları denize akıp kirletmiş, ne yaptınız bu konuda? Siz sadece cek ve cak ile belediye yöneticiliği yapılabileceği kanısındasınızdır sanırım. Olmaz öyle laf değil icraat gerekir.
Neymiş atık sular denize akıtılmış da geçen yıllardan daha azmış.
Neymiş sel doğan afetmiş de su basa bilirmiş her yanı. Daha önce de olmuşmuş. Biliyoruz köprüler yıkılmıştı sel suları nedeniyle, yollar çökmüştü. Bu köprüler neden yıkıldı, yollar neden çöktü diye araştırıldı mı hiç. Mimari hatadan olabilir mi, suyun önüne köprüler yapılırken ırmakların debisi hesaplandı mı?
Ağaçların kesilmesinin suların sel olarak akmasında etkisi var mı, araştırıldı mı ve önlenmesi için ağaç dikle seferberliği başlatıldı mı?
İşlerin iyi gitmemesi durumunda motor arızasına sığınmak moda haline geldi galiba.
Orman yangınları söndürülemiyor, gerekçe; Motorlar yağ kaçırdığı için uçaklar havalanamıyor. Samsun’da atık sular denize akarken motorlar arızalandı deniliyor. Bakalım daha neler denilecek zamanla yaşayanlar görecekler.
Türkiye’de ormanlar yakılıyor veya kendiliğinden yanıyor. Ege’de bu durum çok fazla da Karadeniz’den başlamıştı sanırım. Trabzon’un Sürmeye ve Of ilçeleri arasında kalan Çamburnu mevkiinde de ormanlar ve çaylıklar yanmış sonrasında oralarda Araplar ev yapmaya başlamıştı.
Sıra nerede sorusu aklıma geliyor. Sahilde hem de Samsun sahilinde de yakılmaya müsait ormanlar var, bunlardan birisi de Yakakent ilçesindeki Çamgölü. Harika bir doğa harikası var orada, ne de güzel yazlıkları yapılır, yakında yanıp da Araplara satılırsa şaşırmayın.
Demedi, demeyin sakın, önlemi bugünden alın benden söylemesi.
Ormanları yakanlara ve sel sularının oluşarak can kaybına yol açanlara bir sözüm var: Yakın efendiler yakın ormanları, siz de içinde yanana kadar yakın…
GÜNÜN SÖZÜ
Gerçeğe ancak tek yoldan gidilir, ama ondan uzaklaştıran binlerce yol vardır. (La Bruyere)