Daha Çok Üretmek İçin

OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi Bölümünün Karaciğer nakli de yapabilen ülkemizdeki ender cerrahlardan biri olan Dr.Öğr. Üy Oğuzhan Özşay’a ve yönetimindeki ekibe kendimi emanet edeceğim ve yaklaşık 11 aydan bu yana başıma bela olan safra kesemden kurtulacağım.

Bu operasyon nedeniyle birkaç gün bu satırlarda olamayacağım.

Bu vesileyle Cumhuriyetimizin 97. Yıl dönümünü bir kez daha kutlarım.

Bu korona belası nedeniyle en büyük bayram olarak bildiğimiz bu bayramı da coşkuyla kutlayamadık maalesef.

Bayramlarımızı TV’deki reklam filmlerinde kutlamakla yetindik bu yıl.

Cumhuriyet bayramı için hazırlanan reklam filmlerinden biri de, Sabancı Holding tarafından hazırlanan ve Timuçin Esen’in rol aldığı filmdi.

‘’Cumhuriyet kaç kere ilan edildi?’’ sorusuna ‘’her kız çocuğu okula başladığında, her kadın sandık başına gittiğinde’’ gibi cumhuriyet kazanımlarına yapılan vurgulardan biri de ’’her fabrikada ürettiklerimiz hattan çıktığında cumhuriyet bir kere, biir kere daha ilan edildi’’ deniliyordu.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetimizin 10. Kuruluş yıl dönümü törenlerinde ‘’10 yılda çok ve büyük işler başardık’’ diyordu biliyorsunuz.

Gidilemeyen topraklar bizim olamazdı, bu nedenle cumhuriyetimizin kurucu kuşakları ‘demirağlarla’ ördüler Anayurdumuzu.

Yedi düvele kafa tutarak kazandık o efsanevi kurtuluş savaşını ama Ulu Önder, ekonomik bakımdan güçlenmeden yani, üretmeyi öğrenmeden bağımsızlığımızı uzun süre koruyamayacağımızı da biliyordu.

Bu nedenle belki, henüz cumhuriyeti bile ilan etmeden önce İzmir’de iktisat kongresini toplamıştı.

Yurdun dört bir yanı demir ağalarla örülürken, cumhuriyetin ilanıyla birlikte fabrika bacaları da tütmeye başlamıştı.

‘’Her fabrika bir kaledir’’ diyordu çünkü.

Cumhuriyetin ilanını takip eden 19242’den itibaren, Ulu Önderimizin hayata gözlerini yumduğu 1938 yılına kadar 46 fabrika ve işletmenin bir kısmı üretime geçerken bir kısmının da temeli atılmıştı.

Son yılarda aralarında Samsun’un da bulunduğu kimi şehirlerde üretimden uzaklaşsak da, Atatürk’ün bize öğrettikleri sayesinde Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar olan bölgede üreten ender ülkelerden biriydik.

Üretmeyi unutan şehirlerden biri de Samsun oldu biliyorsunuz.

Son 15 yıl içinde, bacasının tütmeye başladığı işletme sayısı maalesef bir elin parmaklarını geçmiyor.

Hizmet sektörüyle ayakta kalmaya çalışıyor Samsun.

Ha bire akıllı telefon satıcısıyla dürüm dönerci açılıyor bu şehirde.

Ki, ben buna ‘’Dürüm-Döner Ekonomisi’’ diyorum.
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salih Zeki Murzioğlu da, Cumhuriyet’in 97. kuruluş yıldönümü nedeniyle yayınladığı mesajda daha fazla üretmemiz gerektiğine vurgu yapmış.

“Cumhuriyet, düşünce serbestliğidir, birlik ve beraberliktir, milli iradenin yönetimidir. Herkesin birinci sınıf vatandaş olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin, inançların güvence altında bulunduğu yeryüzünün en çağdaş yönetim biçimidir.’’ diyor mesajında Murzioğlu.

Ülkemizin aydınlık geleceği için, daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğuna da vurgu yapan Murzioğlu, mesajında daha sonra özetle şu görüşlere yer vermiş.

‘’ 97 yıl önce egemenliğin kayıtsız şartsız milletin kendisine ait olduğunu ilan eden bu millet, bugün bu topraklarda birlik ve beraberlik içinde bağımsızlığını yaşamanın önemini her gün daha fazla idrak etmektedir. Daha çok üretmek, kazanmak, paylaşmak, zenginleşmek ve gelişmek zorundayız. Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hedeflediği, 'muasır medeniyet seviyesine' ulaşmak için, özel sektör olarak ekonomiye katkılarımızı ve istihdam sağlamadaki sorumluluklarımızı yerine getirmede büyük çaba gösteriyoruz ve göstermeye de devam edeceğiz.’’

Samsun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı S. Zeki Murzioğlu’nun mesajında belirttiği düşüncelere katılmamak mümkün değil.

Ayakta kalabilmek için üretmek zorundayız.

Üretmenin tek koşulu da çok çalışmaktan geçiyor.

Çalışacağız.