Dağlıca’dan Sonra ığdır

Genel Kurmay Başkanlığı Dağlıca şehitlerini olayın üzerinden 24 saat sonra açıklama yapınca halk arasına ‘’Acaba..?’’ soruları çoğaldı.
Dünden beri bu konuda konuşanlar arasında ‘’Yok aslında o kadar değil’’ diyen de var.
Şehit sayısının 40’ın üzerinde olduğunu iddia edenler de.
Bu türden durumlar ve özellikle şehit cenazelerinin günümüzde saklanması mümkün değil aslında.
Zira Genel Kurmay şehitlerimizin kimlikleriyle birlikte memleketlerini de açıklıyor.
Şehitlerimiz dün ve bugün memleketlerinde sonsuzluğa uğurlandı.
O açıklanan memleketler dışında başka bir yerlere şehit cenazesi gitse bu durumu kim nasıl açıklayabilir ki, yani şehit sayısının olduğundan noksan gösterilemeyeceğini söylemek istiyorum.
Ve fakat
16 şehit yetmiyormuş gibi davranıyoruz.
Ayıptır.
Şehitlerimizin biri de bir bini de.
Ayrıca kayıp sayımızı yarıştırır hale geldik.
Ki;
Çok can sıkıcı bir durumdur.
Bir İstanbul gazetesi ‘’Misliyle Ödettik’’ diye manşet atmış.
Gazeteyi  anlayabiliyorum.
Halka moral vermeye çalışmış.
Ama bu türden açıklamaları devlet yetkililerinden de duyuyorum bu bana anlamsız ve yersiz geliyor.
‘’Bir şehit verdik ama 5 teröristi öldürdük’’
gibisinden açıklamalarla devletimizi terör örgütüyle yarışa mı sokacağız.
Bu mudur yani.
Morale de ihtiyacımız var ama daha çok devletimizin bu soruna çözüm bulmasına daha çok ihtiyaç duyduğumuz günlerdeyiz.
Anaların göz yaşı dinsin.
Topraklarımızda yeniden barış olsun.
Kardeşlik türkülerimizi söyleyelim hep bir ağızdan.
Dağlıca da 16 vatan evladının şahadeti yüreğimizi dağlamıştı.
Daha bunun acısı tazeliğini korurken Iğdır’dan 13 polisimizin şehit olduğu haberiyle sarsıldık.
Bütün şehitlerimize Allah rahmet eylesin.
Mekanları cennet olsun.
Kanları yerde kalmayacak buna inanıyorum.
Şehitlerimiz sonsuzluğa uğurlanırken düzenlenen törenler sırasında da sıkça bu sözleri duyacağız.
Şaşırmayın.
Ve fakat
Daha fazlasının yapılmasına ihtiyacımız olduğunu da söylemeden geçmeyeceğim.