Samsun’da, ‘’Gerek belediyede yaşanan olaylar ve gerekse meclisindeki üyelerin çoğunluğunu rakip partilerden oluşması nedeniyle en zor durumdaki belediye başkanı kimdir?’’ diye sorarsanız, hiç düşünmeden ‘’Necattin Demirtaş’’ diye cevap veririm.
Cumhur İttifakı’nı oluşturan AK Parti ve MHP’nin İlkadım İlçe Başkan’ları da böyle düşünmüş olmalılar ki, iki gün önce düzenledikleri ortak basın toplantısında Demirtaş’ı topa tuttular.
Doğrusu buya, iktidara mensup partilerin iki ilçe başkanının basın toplantısı düzenleyerek, Demirtaş hakkında bizim bilmediğimiz ama kendilerinin bildiği ciddi iddialar ortaya koyacaklarını düşünmüştüm.
Ama dişe dokunur bir iddia ortaya konmadı maalesef.
Ne yalan söyleyeyim.
Kelimenin tam anlamıyla dağ fare doğurdu.
Demirtaş iddialara cevap verdi vermesine ama öyle inanıyorum ki, çok rahatlamıştır artık.
Cumhur İttifakı’nın ilçe başkanlarının açıklamasını değerlendirdiği dünkü yazısında Yener Cabbar’ın da söylediği gibi iki başkan da baltayı taşa vurdular aslında.
Liyakatsız görevlendirmelerle suçlandı ya Demirtaş.
Özellikle Büyükşehirdeki görevlendirmeleri göz önünde bulundurursak, Demirtaş’ın şimdi bu suçlamaya karşın ’’Kendi belediyenize bakın önce’’ deme hakkı doğmuştur.
Ki;
Daha bir hafta önce Büyükşehir’in 50 kişiyi aldığı iddia edilmişti.
Samsun’dan değil üstelik.
Tamamı başka şehirlerden alındı bu çalışmalar.
Büyükşehir Belediyesinin personele ihtiyacı varsa alacak elbette.
Almalı da.
Samsun küçük bir şehir değil.
Karadeniz’in en büyük şehri.
Arazi bakımından da böyle.
Nüfus bakımından da bölgenin en kalabalık şehrinde halka hizmet etmek kolay olmasa gerekir.
Personel alımı nedeniyle Büyükşehir’i suçlayamayız.
Eleştirimiz, alınanlar arasında neden hiç Samsunlu yok şeklindedir sadece.
Genel Sekreter’i ithal ettiniz de ne oldu.
Hata yapmış da olabilir ama kan uyuşmazlığı ortaya çıkmış olmalı ki, getirdiğiniz adamı, kendiniz gönderdiniz.
Hem de bir yıl sonra.
‘’Söz verdiği projeleri yapmadı’’ diyorsunuz.
Bu süreçte Samsun’da hangi proje ortaya kondu da İlkadım Başkanını suçlayacağız.
‘’Pandemi var’’ diyoruz.
Tamam, belediyeler gibi başkanları ‘daha iyi hizmet edeceği’ anlayışına dayalı olarak seçimle iş başına getirilen kurumlarda mazeret kabul edilmez biliyorum.
Demirtaş’ın da ‘’Ama pandemi süreci vardı’’ şeklindeki mazeretini kabul etmeyelim.
Eleştirelim kıyasıya.
Ama Demirtaş’ı eleştirirken, Cumhur İttifakı’ndan seçilmiş diğer başkanları da aynı ölçüde eleştirelim.
İladım’da yaşıyorum, bu nedenle ‘’Demirtaş’tan memnun musunuz?’’ diye sorarsanız.
‘’Ne yaptı ki memnun olayım’’ cevap veririm bu soruya.
Ama kimseyi de ayırmam.
Başta Büyükşehir olmak üzere 500 günlük süreçte kim ne yaptı ki, Demirtaş’ı bu süreçteki beceri noksanını nedeniyle suçlamalıyım.
Cumhur İttifakı’nın AK Partili İlkadım İlçe Başkanı Mücahit Erbin ve MHP İlkadım İlçe Başkanı Özcan Kınalı, zayıf halinde yakaladıklarını düşündükleri Demirtaş’ı eleştirelim derken, farkına vardılar mı bilmem ama bir anlamda kendi ayaklarına sıkmış oldular.