‘’Dağ fare doğurdu’’ demek ne kadar doğru bilmiyorum ama perşembenin gelişi çarşambadan belli olmuştu aslında.
Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun koalisyon için kesin kararı vermek için dün bir araya gelecekleri bilinen bir durumdu.
Her iki lider salı günü bir araya gelerek 4,5 saat süreyle görüşmüşler, görüşme sonrası Ömer Çelik ve özellikle Haluk Koç tarafından yapılan açıklamalar koalisyonun kurulabileceği şeklinde yorumlanmıştı.
Ve fakat
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Çarşamba günü ‘’ Başbakan 45 gün içerisinde kendisinin de partisinin de inandıklarına mütenasip olabilecek bir ortak bulabilirse, ama bir tekrar seçim ama farklı bir anlayışla ortaklık için adım atabilir. Ama o tabi kendi ilkeleriyle de karşı düşüncenin örtüşmesi lazım. Herhalde örtüşmüyorsa, intihar edecek hali yoktur’’ şeklinde yaptığı açıklama adeta dünkü toplantının sonuç bildirgesi gibiydi.
Zaten Kemal Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanının açıklaması sonrasında koalisyon görüşmelerinden bir sonuç alınamayacağını söylemişti.
Bu durum en çok Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu sıkıntıya sokacak özelliktedir.
Daha önce de yazdığım gibi ben Başbakan’ın CHP ile koalisyona sıcak baktığına inanıyorum.
Türk halkının büyük bir bölümü de AKP - CHP koalisyonun olabileceğine inanmıştı.
Dahası bunun olmasını istiyordu.
CHP koalisyon için 14 şart ortaya koymuştu.
Neydi bu şartlar hatırlayalım:
1- Hukukun üstünlüğü yeniden sağlanmalı.
2- 12 Eylül darbe hukuku tarihe gömülmeli.
3- Siyasette ahlak egemen olmalı.
4- Refah tabana yayılmalı, sosyal devlet anlayışına geçilmeli.
5- Cumhurbaşkanı anayasal sınırlarına çekilmeli.
6- Örtülü ödenek yalnızca Başbakan tarafından kullanılmalı.
7- Barış eksenli yeni bir dış politika oluşturulmalı.
8- Gençleri potansiyel suçlu gören anlayışa son verilmeli.
9- Özgürlüklerin alanı genişletilmeli.
10- Medya üzerindeki baskıya son verilmeli.
11- Vergi denetimi siyasi araç olmaktan çıkarılmalı.
12- Kamu maliyesi şeffaf olmalı.
13- Özgürlükçü, demokratik bir Anayasa yapılmalı.
14- Yolsuzluklarla etkin mücadele edilmeli.
Kim bunlara itiraz edebilir.
Dün açıklama yapan Başbakan da CHP’nin şartlarına itiraz eden bir tavırda değildi.
Başbakan açıklamasına ‘’Milletin kararı her şeyin üstündedir. Görev alınmaz, görevi millet verir’’ diye başlamıştı.
Milletin hiçbir partiye tek başına iktidar görevi vermediğine de dikkati çeken Başbakan, CHP ile yaptıkları görüşmelerde önemli bir müktesebatın oluştuğuna dikkati çekerek, CHP ile yaptıkları koalisyon görüşmelerinden duyduğu memnuniyetin altını çiziyordu.
Öyleyse koalisyon görüşmelerini sonlandıracak gelişme ne olabilir diye düşünmekten kendini alamıyor insan.
Cumhurbaşkanından hükümet kurma görevi alan Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, 35 saat süren koalisyon görüşmelerinden çıkan sonucu olumlu bulduğunu söylüyor ama koalisyonu kuramıyor.
AK Parti kısa süreli bir hükümet olsun istemiş, CHP ise 4 yıl da ısrar etmiş.
Koalisyonu kuramama gerekçesi olarak en temel sorun olarak bunu ileri sürdü Başbakan.
Başbakan buna inandı mı bilmem ama ben inanamadım.
Koalisyonun kurulamama nedeni bence Cumhurbaşkanının perşembenin gelişini çarşambadan belli eden o çıkışıdır.
Yoksa CHP’nin ileriye sürdüğü ilkelerden hiç biri Ak Partiyi ve Başbakan’ı siyaseten intihara sürükleyecek özellikte değildir.